SABIR.

SABIR 13

Multimedya da Adnan var

'
Kafamı korkak bir biçimde ayaklardan başlayarak üste doğru vücudu incelemeye başladım. O suratı görmemle çığlığı basmam bir oldu.

- Nasıl bir sınavdan geçiyorum ?Kanunlar üzerinde benden büyük bir üvey oğlum vardı. Gerçekten o çocuğun ben annesi mi oluyordum şimdi? Tam bir saçmalık .

Şuan Yağızın karşısında çıplak bedenime sarılı havluyla oturuyorum. Pardon. Patlıcan rengine  dönmüş bedenim.

Yağız gözlerini bedenimden çekip gözlerime kilitledi.
Yerden vücudumun açılmasını önler bir biçimde kalkmaya özen gösteriyordum.
'' Beni dikizlemeyi bırakır misin? Ne işin var senin burda be sapık misin sen? ''

'' Bu soruyu benim sana sormam gerekiyor bence. Odam a girmek için senden izin mi alıcam? ''

Odam? Ne diyo lan bu?

Yüzümü binbir biçime sokarak '' Ne odasi be burası misafir odası değil mi? ''

'' Bak bak misafir odası ne demek onu da biliyomuş bizim Sokak dilberi. Senin geldiğin yerde de misafir odası var miydi ? ''

Ellerini cebine koyup bana pis pis bakmaya devam etti. Nefret dolu bakışlar nedendi? Mirasına ortak olduğum için miydi?

Bedenimde ki havluyu bedenime daha sıkı sardım.
'' Kusura bakma bilmiyordum. '' diyerek kapıya çıkmak için attım adımımı. Kolumdaki elle attığım adımımıda geri adımlarımla eş değere orantıladım.
Ona bakmak için yüzümü çevirdiğim sırada sıcak nefesiyle karşılaştım.
Biraz daha dönsem yüzü yüzüme değecekti,  bunu istemiyordum.

'' Sen neden kendi odanda almıyosun duşunu kocandan utanıyor musun yoksa? Yada tiksiniyor musun? '' dedi . Gerilmiştim . Bedenim kaskatı gerilmişti. Onu ne ilgilendirirdi? Gerildiğimi anlamış miydı yoksa?

'' İnşallah banyomu temiz bırakmışsındır. Yoksa orayı sana temizletirim. '' dedi sinirle nefes soluyarak. Yüzümde sıcak nefesini  hissediyordum. Elimde ki kolunun varlığına o kadar  alışmıştım ki kolunu çekmesiyle boşluğa düşmemek için zor tuttum kendimi.

Neden bu kadar tuhaf olmuştum? Bütün duygularım sinir hücrelerimden kendini bir vakum gibi çekmişti adeta.
Ne diyeceğimi bilmeden kapıyı açıp çıktım odadan. Hızlı adımlarla Adnan'ın odasına doğru attım adımlarımi. Kendimi çok boş hissediyordum. Boş bir oda gibi yankı yapıyordu içimde kelimeler.

Adnan'ın odada olmadığını görünce rahatlama duygusu bedenimi sardı. Hemen üstümü değiştirmek için hızımi arttırdım. Sol tarafımda beyaz dolabımın kapaklarını açarak giysilerimi çıkarttım. Kuruyan bedenime hemen iç çamaşırlarımi geçirip ardından siyah taytımi giydim . Pembe penye vücudumu saran tşörtümüde üzerime geçirdim bir çırpıda. Saçlarıma sarılı havlu, tsörtümü giyerken saçlarımdan akıp gittiği sırada ıslaklığınin gittiğini farkettim. O kadar çok durmuştum ki havlularla, bedenim kurumuş ve saçlarım nemli bir hal almıştı.

Ayna da kendime baktığım da siyah taytımin her iki dizinde birer yırtık olduğunu, pembe tşörtümün ise göğüs kaburgama kadar açık yuvarlak bir biçimde olduğunu gördüm . Şık gözüküyordum. En önemlisi de rahattım.

Ufak koridordan ilerleyerek odanın banyosuna doğru yol aldım. Banyo dan kurutma makinesini çıkararak nemli olan saçlarımı kurutarak ardından fön çektim . Banyo dan çıkarak odaya doğru yol aldım. Yatakta oturan Adnan bana gülümsüyordu. İyi ki çabucak giyinmiştim.

'' Duş mu aldın hayatım?'' diyerek kalktı yerinden.
'' Hmm evet ''
'' Duş aldığına göre  artık bişeyler yapabiliriz demek oluyor sanırım'' dedi .