_ Merhabalar arkadaşlar. Sizlere iyi hafta sonları diliyorum. Umarım çok güzel geçer. Bende sizlere seveceğinizi tahmin edeceğim bir bölüm getirdim. Umarım beğenirsiniz. Sizleri çok seviyorum kendinize çok iyi bakın. İyi okumalar.
》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》》
" Kerem Zeynep'in yüzünün girdiği baygın şekle, sesinin azalıp çatallaşmasını görüp duyarken tüm hücrelerinin titrediğini hissetti. Yine bir şey oluyordu işte! Zeynep'in yaşadığı berbat anlardan bir başkasıydı bu da! Yine bir şeyler ters gidiyordu, yine kötü birşeyler oluyordu! Dinledi Kerem. Sadece gözlerine bakarak anlamaya çalışarak dinledi Zeynep'i. Söyledikleri doğruydu. Kendininde bildiği hissettiği şeylerdi ama ses tonu farklıydı. Sesi çatallaşmış, güçsüzleşmişti. Yüz ifadesi bir anda farklılaşmıştı. O gülümseyen yüzü gitmiş o mutlu yüz gitmiş yerine bir anda solan, sararan, beyazlayan, halsiz bir yüz gelmişti. Gözlerinin içi titriyordu adeta. Korkunun endişenin en ağırını en fazlasını yaşıyordu Kerem. Dün korkmuşlardı ortadan kaybolmuştu Zeynep. Sonra gelmişti. Dergilerine bakmışlardı mutlu olmuşlardı. Mutluydular. Çok mutluydular. "
"Kollarının arasına birden bire düştü Zeynep. Gözleri ayrılmıştı o an gözlerinden. İçinde fırtınalar esmeye başladı Kerem'in. Zeynep'i böyle gördüğü ilk gün ki gibi yeniden başlamıştı o fırtına esmeye. Buz kesmişti gözleri gibi içi. 'Zeynep' ismini haykırırken tuttu sıkıca belini. Geriye düşen başını buz kesen elleri ile kaldırıp saran beyazlayan yüzüne baktı. Gözünden düşü yaşı bile hissetmedi Kerem. Kucağından indirip dikkatlice koltuğa oturdu. Hissetmediği göz yaşlarını bir anda kolu ile silip ayağa kalkarak ona eğildi ve yüzünü ellerinin arasına aldı. "
_ Zeynep! Zeynep cevap ver n'olur! Bir şey söyle! Güzelim!
" Kerem zorla yutkunup ard arda düşen yaşların arasından baktı yeniden güzel yüzüne. Git gide kötüleşiyordu. Buz kesen elleri buz kesen yüzünü hissetmemişti bile. Sıcak havaya rağmen kara dokunmuş gibiydi iki vücut. Biri o andan itibaren hiç bir şeyden haberizken diğeri korkudan buz kesmişti. Koskoca eve en fazla üç dakika önce aşk hakimken şimdi korku hakimdi; donduran cinsten. Sağa düşen başını tutup okşadı yüzünü. Kıyamayarak okşadı. "
_ Geliyorum güzelim. Geliyorum. Tut kendini Zeynep lütfen. Lütfen.
"Kerem yeniden sildi gözlerinin altını. Sildi sildi ama mümkün değildi sildiği şeylerin durması. Uzanıp dudaklarına dokundurdu dudaklarını. Dudaklarından ilk defa tepki alamıyordu. Karşılık gelmiyordu sevdiği kadından. İçi sızlasada göz yaşları daha da çoğalsada mecburen dudaklarını çekip başını koltuğa yasladı ve endişe ile ikişer üçer çıktı merdivenleri. Kapının kulpunu öyle bir açtı ki kırılmış bile olabilirdi. Hızını hiç kesmeden dolabı kapıyı açtığı gibi açıp herşeyi aşağıya çekerek bir tişört aldı. Üstüne giyip önüne gelen ilk ayakkabıyı giydikten sonra arabasının anahtarını aldı. Tam koşa koşa aşağıya inecekti ki Zeynep'in telefonunun çaldığı duydu. Belki de annesi babasıydı. Söylemeliydi, hastane gitmeliydi hemen. Telefonu alıp kim olduğuna dikkat etmeden açtı. "
_ Zeynep nerdesin kızım sen? İki saattir arıyorum seni. Şimdi hiç lafımı kesme beni dinle sadece. Bugün abim bizimkiler falan bir yere gideceğiz sende gel. Bak gelemem falan istemiy....
_ Selin, bak tek seferde söyleyeceğim tekrarlamayacağım zamanımda yok zaten. Zeynep yeniden bayıldı ve ben şimdi onu hastaneye götürüyorum.
" Selin bir anda şok içinde kalırken Kerem'in kapatacağını anladı ve hemen endişe ile konuştu. "
_ N-ne bayılması Kerem? Ne diyorsun sen? Daha dün yanındaydık!
_ Bilmiyorum Selin bilmiyorum! Doktor değilim! Kahretsin ki bir şey de yapamıyorum ama sen beni lafa tutuyorsun ve Zeynep belkide daha kötü oluyor! Herkese haber ver tamam mı? Söyleyeceğim hastaneye gelin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERSİN DÜZÜ (Tamamlandı)
Fanficİki genç. Birbirleriyle daha önceden tanışması gereken ama tanışmayan; bir yönleriyle asi, bir yönleriyle tam tersi olan iki genç. Onların tanışmaları...