İyisiyle kötüsüyle güzel giden bir ilişkimiz vardı. Tartışmalar, kavgalar sık sık yaşanıyordu. Daha çok özlemden ve yazın görüşemiyor olmamızdan.
11. sınıfa başlamıştık. Kader bizim aynı sınıfta olmamıza karşıydı sanki. Bu senede aynı sınıfta değildik. Muhasebe bölümü okuduğumuzdan dolayı benim içinde İrem içinde dersler bir hayli zor geçiyordu.
Bu sene bizim için çok güzel geçecek gibiydi. Okula alışmış ve güzel arkadaş çevremiz vardı. Yeni bir öğretmen gelmişti okula. Genç bir öğretmen. Bizim sınıf öğretmenimizdi. Ayriyetten Dil Anlatım ve Türk Edebiyatı öğretmeni. Dünyanın en iyi insanıydı. Kimi zaman öğretmen kimi zaman abla ve hatta anne gibiydi. Nazlı hocamız...
Okulda birçok kişi tarafından sevilen bir öğretmendi.Bu dönemde İrem'le olan tartışmalar artmaya başlamıştı bir hayli. Ben çok zor bir insandım. Özellikle bir ilişkide. Doğruyu söylemek gerekirse benimle sadece İrem baş edebilirdi. Sabrediyordu, fazlasıyla sabrediyordu. Çünkü çok seviyordu beni. Bir ilişkide her zaman temiz kalmaya önem veriyordum. Olması gerekende buydu. Sevmek denilen güzel duygu sevişerek kirletilemezdi asla. 4 sene birlikte olmuştuk İrem'le . Cinsel yönden hiç bir şey yaşamamıştık. Olması gerekende buydu. Bir kızı temiz bırakmak. Bundan güzeli var mı? Sarılmak gibi güzel bir duygu varken insanların sevişmeye neden ihtiyaç duyduklarını hiç bir zaman anlamış değilim zaten.
Hoş İrem'le 4 sene boyunca 1 kere bile sıkıca sarılmamıştık ne yazık ki. Sarılmanın en derin duygularını bir başkasında tatmıştım. Beni ölüme sürükleyen bir başka kızda.Dersler her sene dahada zorlaşıyordu. Özellikle bölüm dersi olan Muhasebe. 11. sınıfta birçok arkadaşım vardı ama arkadaştan öte olanlar vardı özellikle benim için. Kardeş gibi. Ömer ve Anıl. Sırtınızı güvenle saatlerce yaslayabileceğiniz 2 dost.
Kayda değer hiç bir şey yaşanmıyordu bu senede benim için. Her şey sıradan ve aynı. İrem ile ilk ayrılığı yaşamıştık. 2 Ay süren bir ayrılıktı bu. Sürekli olan tartışmalardan dolayı en iyi gelecek şeyin bu olacağını düşünüyordum. Biraz ara vermek. Ayrılık sayılmazdı bu aslında. Bazen ilişkilerde iyi gelen şey budur. İstisnai durumlar olmadığı sürece ara vermek herkes tarafından iyi gelir. İki tarafta seviyorsa eğer bu ayrı kalınan sürede özlemde sevgide artar. Onsuz yapamayacağınızı anlarsınız. Bunun ne demek olduğunu ben sizlere 2. part da en iyi şekilde anlatacağıma inanıyorum zaten. İrem değilde bir başkası sayesinde...Dediğim gibi de olmuştu tekrar barışmıştık İrem ile. Birbirimizi çok özlemiş, değerimizi çok daha iyi anlamıştık ayrı kalınan süre içerisinde. Seviyordum onu gerçekten seviyordum. O benim ilk duygularım, ilkimdi. Ama her ilk bir son oluyormuş aslında. İrem sayesinde birçok şeyin farkına vardım. Nasıl biri olduğumu, duygularımı, hislerimi İrem sayesinde öğrenmiştim. 11. sınıfta bir çok kaçamak yapıyorduk gezip dolaşıyorduk eğleniyorduk. İrem fazlasıyla sessiz sakin birisiydi. Benim gibi. Mesela sınıf ortamında sadece yoklama alınırken ''Burada'' derken duyarlardı sesini çoğu zaman. Kendi halinde hayatını bana adamış bir kızdı adeta.
Seneye staj yapmamız gerekiyordu. 3 Sene boyunca İrem ile aynı sınıfta olmadığımızdan dolayı aynı düşünce vardı aklımızda.
''12. sınıfta sadece 2 şube olacağından aynı sınıfta olmaya çalışmak ve aynı yerde staj yapmak.'' Bu bizim için mükemmel olurdu gerçekten de.Staj yapacağımız bir yer bulmuş ve hatta başvuruda başarılıda olmuştuk. Belediye binasında yapacaktık stajımızı. Bu kesinleşmişti.
Acaba aynı sınıfta da olabilecek miydik?
![](https://img.wattpad.com/cover/51556484-288-k625288.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihardan önce ki son mektup
RomanceÖnce hayaller yıkıldı sonra umutlar. Enkaz altındayım şimdi. Hayalini beraber kurduğumuz şeyler bir bir yıkıldı üstüme gitmenle. Önce hayaller, sonra umutlar. Sadece ben kaldım altında. Sen kaçıp kurtardın kendini geriye bile bakmadan.. Hiç bir şey...