1 dönem geride kalmıştı. 9. sınıfın son dönemine girmiştik. Derslerimde başarılı birisi olduğum söylenemezdi. Çevremdeki arkadaşlarıma nazaran daha tembel bir öğrenciydim. Ama onlardan daha fazla duygusal olduğumu da itiraf etmeliyim. Duygularımı her zaman ağır yaşardım. En sevmediğim özelliğimde buydu aslında. Fazla hassas, kırılgan ve duygusal...
Adını öğrenmiştim onun. Aslında kulak aşinalığı ile duymuştum. Sürekli bizim sınıfa gelip gitmeye başlamıştı. Arkadaşları vardı bizim sınıfta. Her geldiğinde de muhakkak göz göze gelirdik. Şunu anlamıştım artık. Benim için geliyordu.
2. dönem daha hareketliydi ilk döneme nazaran. Sürekli göz göze gelmeye başlamıştık. Ama konuşmuyorduk. Ben zaten bu konularda fazlasıyla utangaç birisiydim. Yanına gidip ''nasılsın'' diyemeyecek kadar hemde.
Bir sonra ki sene bölüm seçimleri olacaktı. 2 tercihim vardı. Ya muhasebe yada bilgisayar bölümü.
Bilgisayarlar ile fazla haşır neşir olduğum için o bölümü istiyordum aslında. Sayısal bakımından fazlasıyla zayıf birisiydim. Hoş sözelde de öyle aslında. Sınıfta ki arkadaşlarımın çoğunluğu ve Ömer'inde gidecek olmasıyla Muhasebeyi seçmeye karar vermiştim.Her günüm aynı geçiyordu. Evden okula,okuldan eve. Hareketli bir hayatım yoktu. 2. dönemde bu şekilde sona eriyordu. Hep zayıf olan iki dersim vardı.
Lanet olası Dil Anlatım dersi ve matematik. Baraj ders olduğu için Dil Anlatımı yaz dönemi sınavlarında geçmem gerekiyordu.Ailem asla bu konularda bana kızmazdı. Sınıfta kalsam dahi her zaman desteklerini esirgemezlerdi. Çünkü benim onlara vermiş olduğum bir söz vardı. Okumak...
Facebook'dan tesadüfen onu bulmuştum birgün. İremdi adı. Tüm cesaretim ve heyecanım ile arkadaş olarak eklemiştim onu. Sürekli kontrol ediyordum acaba kabul etmişmi diye. Yaklaşık 1 Ay bu şekilde geçti. Hala kabul etmemişti. İsteği geri çektim ama dayanamayıp 1 gün sonra tekrar yolladım. Sabah uyanmamla telefona bakmam bir olmuştu. Kabul etmişti. Bunu görmemle ölüyordum adeta heyecandan. 10 Dakika sonra ''Selam'' diye mesaj atmıştı. Sizlere yemin ederim ki aynı cevabı vermek için 1 sürahi soğuk su içmiştim.Neyse ki aradan 1 saat geçtikten sonra kendime gelebildim.
''Selam'' diye karşılık verdim.O günden sonra ilk adımları atmıştık. Sanırım ilk kez birisini seviyordum. Bu duyguları ilk kez birisine karşı hissediyordum. Garip bir histi bu. Ayrı bi mutluluk. 15 yaşımda kalbimin tam ortasında olan birisi vardı artık. Nereden bilebilirdik 4 sene boyunca bu şekilde gideceğini.. Yanlış duymadınız, görmediniz evet. 4 Sene ona sahiptim. Ama sonra henüz 2 Ay yaşadığım bir ilişkinin acısından ben defalarca intihar ettim.
Fazla ayrıntıya girdim sanırım. Diğer sayfalar için merak uyandırmak istedim itiraf etmeliyim :)
Karne günü gelmişti. Onunla sadece internetten konuşmuştuk 1-2 ay. Okulda göz göze gelsek dahi en fazla bu oluyor daha fazlası olmuyordu. Utanıyorduk ikimizde. Karne günü Ömer artık konuşmalısın onunla diyordu. Herkes karnesini almış hatta gitmeyede başlamıştı. O ağır hareket ediyordu farkındaydım beni bekliyordu. Ama bir selam yazmak için 1 sürahi su içen çocuk gidip nasıl konuşabilirdi.Arkadaşları ile okuldan çıkıyordu artık. Gidiyordu yavaş yavaş. Ömer artık bana kızmaya bağırmaya başlamıştı.
- ''Belki bir daha göremeyeceksin bile onu. Okulun son günündeyiz neyi bekliyorsun hala. ''
Demesiyle ben dahada gerilmiştim. Arkalarından Ömer ile yürüyorduk. Ömer birden gidip arkadaşlarının arasından durdurdu onu. Napıyorsun sen diyemeden.
- '' İrem bir saniye gelir misin, Ergün seni çağırıyor '' demişti.
Ben donakalmıştım. İrem yavaş yavaş bana yaklaşıyor ömerde sinsi sinsi ''şimdi ne yaparsan yap'' der gibi gülüyordu.
İrem tam karşımdaydı. Aramızda sadece 1 kişilik bile sayılmayacak bir mesafe vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntihardan önce ki son mektup
RomanceÖnce hayaller yıkıldı sonra umutlar. Enkaz altındayım şimdi. Hayalini beraber kurduğumuz şeyler bir bir yıkıldı üstüme gitmenle. Önce hayaller, sonra umutlar. Sadece ben kaldım altında. Sen kaçıp kurtardın kendini geriye bile bakmadan.. Hiç bir şey...