İntihardan önce ki son mektup

Tesadüfen tanışacaksın, tüm geleceğin o olacak. (Ölüme giden yol 3-)

Soruyu aynı şekilde hocaya sormuştum cevaplamıştı. Verdiği cevabı da aynı şekilde Hilal'e dm atarak söyledim. Teşekkür edip konuşmayı sonlandırdık.
Eylül'e karşı hissettiklerimden dolayı hiç bir kızı görmez olmuştu gözüm resmen. Varsa yoksa Eylül diye düşünürdüm hep. Ona aşıktım. Sınıfta ders dinlemez hep onu izlerdim.
Twitter, facebook ve instagram hesabını bulmuştum. Ve birbirinden güzel resimlerini.
Aradan 1 hafta geçmişti. Hilal ile twitter da birbirimizi takip ediyorduk karşılıklı olarak.
O zamanlar biraz fazla zaman geçiriyordum twitter da. Hilal'in atığı tiwitler ana sayfamın en üstünde olurdu hep. Bende hepsini favorilere eklerdim.
Bir gün bana hitaben tiwit atmıştı.
"Senden iyisi yok he" diyerek. Her tiwitini favladığım için demişti bunu. Özel bir sebep yoktu oysa bunu yapmamı gerektirecek. O zamanlar Eylül'e karşı olan hislerimden dolayı bir başkasına karşı bir şey hissedemezdim.
Bir gün Hilal yine dm atmıştı. Hal hatır amaçlı.
3 senedir twitter kullandığım halde hiç bir kıza ilk mesajı atmadım. Utanır çekinirdim çoğu kez. Yanlış anlaşılmaktan yavşak durumuna düşmekten korkardım açıkçası.
Hilal ile konuşmaya başlamıştık. Merak edip resimlerine bakmıştım nasıl birisi diye.
Kıvırcık saçları ve güzel yüzüyle hoş bir kızdı. Hemen hemen her gün konuşuyorduk artık. Okuduğum bölüm hakkında bilgiler veriyordum ona kimi zamanda pilotlukla ilgili.

Çok eğlenceli bir kızdı Hilal. Çok çekici ve onu sempatik kılan bir konuşması vardı. Güler yüzlüydü hep. Twitter da biyografi kısmında hakkında bir bilgi yazmıyordu. Bildiğim sadece liseye gidiyor olması ve pilot olmak istemesi. Nerede yaşadığını bilmiyordum. Sorsam yanlış anlamasından da çekinmiyor değildim tabi. Merak edip sormuştum kibar bir yaklaşımla.

- ''Biyografi kısmına baktım hakkında bir bilgi yazmıyordu. Nerede yaşadığını merak ettim. Başkaları genelde yazar çünkü. Merakımı mazur gör nerede yaşıyorsun acaba.''

Kısa bir süre sonra cevap gelmişti: ''Ben herkes değilim'' sonuna da gülücük eklemişti. İstanbul Maltepe de oturuyormuş.
Oturduğu yerin güzel olmadığını söylüyordu sürekli. Sevmiyordu orayı. Dershane çıkışında bir akşam eve giderken resim atmıştı. Karanlık bir sokak ve sokağı aydınlatan tek bir sokak direğine bağlı lamba vardı. Dikkatli olmasını söylemiştim ona. Karanlıktan ve gök gürültüsünden çok korkardı Hilal. Yavaş yavaş konuştukça tanımaya başlıyordum onu.

Eylül'ü anlatıyordum ona sürekli. Bir kız olarak dinlemesi ve fikirler vermesi iyi geliyordu bana. Her gün Eylül'den bahsediyordum Hilale.

O kadar hoşlanıyordum ki ondan instagrama attığım bir fotoğrafı beğenmesi beni çok mutlu ederdi. Ufacık şeyler sevindirirdi beni.

Ben Hilale Eylülden bahsettikçe ciddi ve umursamaz cevaplar veriyordu bunu anlıyordum artık. Twitter da konuştuğu ve aynı okuldan mezun olmuş bir çocuk vardı adı Ozan. Hilale yavşıyordu açık açık. Hilalde konuşmalarını yolluyordu bana Ozanla. Ne diyeyim ne yapayım diyerek fikir almak istiyordu. Her gün onlarca konuşma atıyordu. Bu biraz da misilleme gibiydi sanki. Ben ona Eylül'ü anlattıkça oda Ozanla olan konuşmaları yollaması bir hayli dikkat çekiciydi. Aklım da tek bir şey vardı. Acaba Hilal benden hoşlanıyor ve ne tepki vereceğim diye mi yolluyordu bana konuşmaları?

Vize sınavlarımız yaklaşmıştı Hilal ile olan konuşmalarımız devam ediyordu twitter da. Bir hayli samimiydik ve ben hala Eylül'ü uzaktan sevmenin acısını yaşıyordum garip bir şekilde.

İrem'e bahsetmezdim konuştuğum kişilerden. Nasıl bahsedebilirdim ki hem. Beni sevdiğini biliyordum geçmişte her ne yaşasak da şuan arkadaş ilişkimiz vardı gayette iyiydik.

Taa ki yaptığı şeye kadar. Uzun zaman sonra ilk kez tartışmıştık kendince haklıydı belkide...