42

413 54 31
                                    

Koşup kapıyı hızla açtım fakat kapıda kimse yoktu. Belki de bana sürpriz yapıyordur ha? Dışarı çıkıp etrafa bakındım ama kimseyi göremedim. O sırada bahçe kapısının önünde birini gördüm. Küfrederek hızla içeri kaçıp kapıyı kapattım kapının arkasına sırtımı dayadım. 3 dakika kadar sonra kapı tıklanmaya başlayınca olduğum yere sindim. Bu da kimdi şimdi?! Ben tepki vermeyince kapının arkasındaki tok sesli adam konuşmaya başladı.
"Efendim beni Bay Horan gönderdi." dediğinde duraksadım. Niall gelmemiş miydi yani? Kapının arkasından çekilip kapıyı açtığımda gece vakti zor görülen zenci bir adam ve siyah takım elbisesi ve benim önüme uzatılmış bir kutu gördüm. Bakışlarımı kutudan ayırmadan sordum.
"Niall gelmedi mi?"
"Bay Horan Londra'da kaldı efendim." Adamla 5 dakika kadar bir bakışma yaşadık. Sonra adam yavaşça kutuyu elime verdi.
"Ama Bay Horan bunu size gönderdi." Kutuyu iki elimle sıkıca tuttum ve adama teşekkür edip kapıyı kapattım. Önce kutunun etrafına biraz baktım sonra da telefonumu ve kutuyu alarak salona ilerledim. Açıkçası ben zaten Niall'ın gelmesini beklemiyordum ama o geliyorum gibisinden şeyler yazınca beni amaçsız yere umutlandırmıştı. Telefonumu çıkarıp Niall'a mesaj attım.

Ben: Beni hayal kırıklığına uğrattınız Bay Horan (05.02)
Niall: Bence kutuyu açın Bayan Horan (05.03)

Bayan Horan. Bunu söylediğine inanamıyordum. Kendi kendime gülümsedim ve yeniden kutuya yönelip etrafını inceledim. Bir kutu vardı ve etrafı kese kağıdı ile sarılmıştı. Üzeri de açılmasın diye iplerle bağlanmıştı ve iplerin ucuna bir not bırakılmıştı. Notu çekip iyice etrafını inceleyip okumaya başladım.
Belki sen beni bekliyordun ama ben sana kalbimden parçalar gönderdim.
Bayan Horan'ıma...
Yazıyordu. Bu çocuk neden birden böyle romantikleşmişti? Nota gülümseyip kenara bıraktım ve kese kağıdı üzerindeki ipleri tek tek açmaya başladım. İşim bittiğinde kese kağıdını da çıkardım ve karşımda hafiften yıpranmış kırmızı bir defter gördüm. Kaşlarımı çattım ve defterin kenarındaki mıknatısı kaldırıp defteri açtım. Niall'ın el yazısıydı ve sanırım onun günlüğüydü. İlk 4-5 sayfayı inceledikten sonra telefonum titreşti. Telefonumu açıp gelen mesajı okudum.

Niall: Kutuyu açtıysanız son sayfalara bakar mısınız Bayan Horan? (05.12)

Yeniden Bayan Horan demesine gülümsedim ve defterin yazılmış olan son sayfalarını açtım. Niall'ın söylediği yerden itibaren okumaya başladım.

Sevgili ahmak günlük,
Bu aptal deftere uzun süre boyunca yazmadım. Şimdi de sırf dertleşecek kimse olmadığı için yazıyorum. Bu yüzden yapamayacak olsan bile lafımı bölme.
Bugün sıradan bir konserdi. Çılgın hayranlar her zamanki yerindeydi ve her zamanki gibi coşkuluydu. Konser sırasında herşey yerli yerindeydi aslında. Sorunum yoktu. Sonra tur otobüsüne binerken gördüğüm kız... Konser alanından çıkıyordu ve ağlıyordu ve beni fark etmemişti. Salakça olduğunu biliyorum fakat onu o sırada öpmek istedim. Umarım o da beni öpmek ister.

En sikik dileklerimle, Niall.

Salak günlük,
Bugün Preston'dan zorla 1 hafta önce gördüğüm kızın numarasını bulmasını istedim ve o da bana numarasını buldu. İnana biliyor musun bana numarasını buldu! Ama sanırım ona mesaj atamayacağım. Bir ilişki için oldukça çekingen olduğumu düşünüyorum.

Ateşlerde yanman dileğiyle, Niall.

Günlük,
Bugün içimden seninle uğraşmak gelmiyor çünkü çok mutluyum. 2 ay önce ona mesaj atamayacağım dediğim kız ile aynı gruba alındım ve sanırım isminin kısaltması Ang! Tesadüflerin en büyüğü bu olmalı! Ona mesaj atacağım. Tanrı bana onunla aynı Whatsapp grubunu hediye etti ve ben bu sefer çekingen davranmayacağım.

Tüm dileklerimin gerçekleşmesi dileğiyle, Niall.

-----------------------------------
Öbür bölüm bölümden çok bu günlüğe yazılmış yazılardan oluşacak bu arada snsjsn

Whatsapp (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin