33

620 59 30
                                    

Ben: Günaydın Niall (09.18)
Sıkıntıyla nefesimi üfleyip arkama yaslandım. Mesajını tekrar tekrar okuyordum fakat bu mesajın neden bende bu kadar huzursuzluk yarattığını anlayamamıştım. Mesaj zihnimde yankılanıyor gibiydi. Seni yanımda tutacağım yani umarım kalbin yeterince güçlüdür... Ağlamak istemem normal miydi? Niall'la hiçbir sorunum yoktu ve ona aşık olduğuma kendimi inandırmıştım ama bu attığı son mesaj neden bilmem ama bana Harry'i hatırlatmıştı. Şu anda Harry'nin evinde kalıyordum yani aklıma onun gelmesi çok normaldi ama Harry'e mi aşığım sorusu neden aklıma geldi bilmiyordum. Ben de Daisy'e sormuştum ama o da birşey diyemiyordu işte. O sırada kapı aniden açıldı ve ben resmen yerimden sıçradım. Belki biraz fazla sıçramış olabilirim ki yataktan yere düştüm. Harry kahkaha atmaya başladı. Ona baktım. Ama normal bir şekilde bakmadığımı biliyordum. Resmen çocuğa alıcı gözüyle bakıyordum. Kahkahası... Çok güzeldi. Gözleri kusursuzca tasarlanmış gibiydi. Yakışıklıydı. Ama kalbi çok güzeldi. Harry'nin seslerinin kesildiğini farkettiğimde gözlerimi kırpıştırıp kendime geldim. Harry bana bakıyordu. Bakışlarımı çözmek ister gibi.
"İyi misin Angie?"
"İyiyim Herrie." dedim. Şimdi Harry de ciddiydi. Sakın bir aptallık yapma, demişti Daisy. Ama az sonra bir aptallık yapabilirdim çünkü kendimi sabah sersemi gibi hissediyordum. Harry bana doğru ilerleyip beni kaldırmaya çalıştı ve benim de çabalarım sonucu ayağa kalkabildim. Tabi sonrasındaki yakınlaşma oldukça klasikti ve beklenenin aksine ben değil Harry bir adım geri çekildi. Hiçbir şey yapmak istemiyordum, olacağı varsa olabilirdi. Harry elini ensesine götürdü. Çünkü az önce aramızda neredeyse 5 cm vardı.
"Angela..." dedi yere bakarak. Ama devamı gelmedi. Ben de birşey söylemedim. Harry öne doğru yeniden bir adım attı ve aramızda yok denilecek kadar az boşluk vardı. Müdahale etmedim. Aptallık yapmayacağım. Ama nefesimi tuttum çünkü az sonra olacaklar hayatımın en boktan sahnesi olabilirdi. Harry yaklaştı, yaklaştı,yaklaştı ve sikeyim, dudakları üstüme üstüme geliyor. Ve bir ıslık sesi... Hemen Harry'i itip mesaj geldi bahanesiyle telefonumu aldım ve kendimi koridordaki ortak banyoya kilitledim. Sırtımı kapıya yasladım ve mesajı açtım.
Niall: Günaydın günışığım *gözleri kalpli emoji* (09.25)
Niall: Ne yapıyorsun meleğim? (09.26)
Ben: Oturuyorum, sen? (09.26)
Niall: Hmm, kalktığımdan beri seni düşünüyordum ve hazırlan da seni kahvaltıya çıkarayım diyecektim. *göz kırpan emoji* (09.27)
Ben: Olur zaten bu akşam dönüyorum (09.27)
Niall: Aynen (09.28)
Niall: Ben de biraz baş başa zaman geçiririz diye düşünmüştüm (09.28)
Niall: Mesela çocuklar olmadan (09.28)
Niall: Yada Harry *göz deviren emoji* (09.29)
Ben: Derdin ne? (09.30)
Niall: Anlamadım Angela (09.30)
Ben: Harry'yle derdin ne? (09.31)
Niall: Düşüneyim... Bizi yalnız bırakmaması olabilir mi? (09.31)
Ben: O senin grup arkadaşın, söylediğin şeylere bak (09.31)
Niall: Angela sen iyi olduğuna emin misin? (09.32)
Ben: Evet gayet eminim (09.32)
Niall: Tamam meleğim kavga etmeyelim tamam mı? Sen hazırlanmaya başla ben yarım saate gelir seni alırım. Şimdi çıkmam gerek meleğim. (09.33)
Ben: Görüşürüz (09.33)
Niall: Görüşürüz (09.34)
Telefonu cebime koydum ve lavaboya ilerleyip yüzümü yıkadım. Daha sonra kalkıp aynaya baktım. Ne kadar da aptaldım. Kendini bir halt sanan gerizekalıdan başka birşey değildim. Ama anlayamıyordum. Ayağıma Niall Horan gelmişti ve ben teklifini reddetmemiştim ama şimdi onların içindeydim ve Harry'e aşıktım sanırım. Tabi seçenek artınca kafam da karışıyordu. Ama artık ne olursa olsun karışmayacaktım. Mantıklı olarak düşünürsek Harry'i de Niall'ı da tanıyordum ama şu an elimde Niall vardı. Yani Harry'i sevsem bile Niall'ı elimde tutmam gerekiyordu çünkü ben aptallık yaparsam bu sadece bana değil herkese kötü olarak yansırdı. Elimdekini tutmalıydım. Kafamı salladım ve banyonun kilitlediğim kapısını açıp dışarı çıktım. Aşağı kata indiğimde Harry mutfaydı. Yanına gittim.
"Harry az önceki olaylar için özür dilerim. Sanırım uyku sersemiydim." diye yalan söyledim. Belki de öyleydim.
"Önemli değil Angie. Asıl ben özür dilerim yani... Sikeyim, ben uyku sersemi de değildim. Sanırım hormonlar..." derken Harry'nin lafını kesen kapı zili oldu. Sanırım Niall gelmişti. Ben mutfaktan çıkarken Harry'nin sikeyim diye mırıldandığını duydum ve elini kestiğini sanıp kafamı ona çevirdim. Hiçbir şey yoktu. Ellerini tezgaha yaslamış kafasını eğmişti. Ben de daha fazla oyalanmadan kapıyı açmaya gittim.
----------------------------------------
#BitchAngela tagi sizin için bekliyor sjsjdjdidi

Whatsapp (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin