61

212 25 53
                                    

Bu da 2.kısmıııı. Vote vermeyi unutmayın lütfen ve güzel yorumlarınız için teşekkür ederim *-*
----------------------------------------------

"Aman Tanrım, Harry." dedim şokla valizimi ayağımla içeri doğru iterken. Bir taraftan alternatif bir yalan bulmaya çalışıyordum.
"Eh... Mmmmhhhh... şey ne zamandır buradasın?" diye sordum kapıyı arkamdan kapatıp anahtarı portmantoya asarken. Şanssız aptalın tekiydim. Yine de Harry söylediğim yalana tepki vermedi -şimdilik- ve gülüp koltuktan kalktı. Kim bilir ne kadar gülünç gözüküyordum.
"Orada duracak mısın yoksa 2-3 gün daha LA'da kalacağını söylediğin Harry'e sarılacak mısın?" Yeniden Harry'e odaklandığımda kollarını kocaman açmış ve beklentiyle bana bakarken gördüm. Istemsizce güldüm ve gidip Harry'e sarıldım.
"Özür dilerimmm Styles."
"Özrün kabul edildi Watson." O da bana kocaman sarıldı. Niall birden içeri girse kesinlikle benden ayrılırdı. Ama neyseki öyle bişey olmadı. Gerçi çoktan ayrılmış bile olabilirdik çünkü kavgamızdan sonra Niall ile hiç konuşmamıştım. Umarım öyle bişey olmaz veya olmamıştır.
"Bugün geleceğimi nerden öğrendin?" diye sordum. Gerçekten merak etmiştim.
"Haberlerde gösterdi Ang." dedi ve güldü. Sesini incelterek "Niall Horan'ın kız arkadaşı Angela Watson LA'dan ayrılırken görüntülendi. Niall Horan'ın kız arkadaşı Angela Watson Londra'da görüntülendi." dedi ve tekrar güldü. Ben de gülmeye başladım.
"Yakalanmadığımı sanıyordum." dedim Harry'den ayrılıp az önce kalktığı koltuğa otururken.
"Sana bu konuda ders vereceğim Niall'ın prensesi." Tekrar güldük ve Harry de karşıma oturdu. Uzun zamandır Harry'le bu konuda dalga geçiyorduk. Harry'le arkadaşlığımızı düzene sokmaya başlamıştık ve Niall'ın kıskançlığı sayesinde bu iş iyice garip bir hal alıyordu. Bu yüzden Harry bana söylediği şeylerin başına 'Niall'ın' diye ekliyordu. Dalga konumuz buydu. Ne kadar yaratıcı.
"Ee Niall'la neden kavga ettiniz? Tekrar." Konuşmamızın uzun süreceğini anlayınca koltukta bağdaş kurup oturdum.
"Aslında şey... Kavganın temeli biraz eskiye dayanıyor."

FLASHBACK (BU KISIM 59.BOLUMUN DEVAMI OLAN KISIM HATIRLAMAYANLAR ORAYA Bİ BAKSIN)

Üzerimizi ışık hızıyla giyindikten sonra Niall'ın arabasına bindik ama Niall'ın o ayakla arabayı sürebileceğinden pek emin değildim.

"Niall arabayı ayağınla sürebilecek misin?" diye sordum kafamla ayağını işaret ederken. Niall bana 'Neyin kafasını yaşıyorsun?' der gibi baktı ama anlamadığım için konuşarak anlattı.

"Angela farkında mısın bilmiyorum meleğim ama daha dün gece bu ayakla farklı şeyler de yaptık ve-" dediğinde elimle Niall'ın ağzını kapattım.
"Dün gece ne yaptığımızı biliyorum aptal. Tekrarlama." dedim elimi ağzından çekerken.

"Hayır sadece o şeyi yapıp da araba kullanamayacağımı söylemeni tuhaf buldum o kadar." dedi. Niall arabanın şoför koltuğunda, ben ise yolcu koltuğunda oturuyordum. Niall arabayı çalıştırmıyordu ve kemerlerimizi bile takmamıştık. Sadece ikimizde önümüze dönmüş boş boş oturuyorduk. Niall bir an ağzını açtı gibi oldu, sonra geri kapattı. Ama sonra konuşmaya başladı.

"Dün geceden pişmansın." dedi. Kafamı ona çevirdiğimde bakışlarımız buluştu. Kavga etmiyorduk, şakalaşmıyorduk,gülmüyorduk,tartışmıyorduk. Şu an ne yaptığımızdan zerre haberim yoktu. Sadece sakin ve ciddi bir şekilde konuşuyorduk. Üzgün yada öfkeli değildik. Belki biraz kırılmış hissediyorduk.
"Değilim." dedim Niall'a. Değildim de.
"Pekala." dedi Niall. İnanmadığını hissediyordum. Bana güvenmiyordu.

"Niall, gerçekten." dedim. Niall telefonunu çıkarttı ve telefonuyla uğraşırken cevap verdi.

"Tamam dedim ya Ang." Gözlerimi devirip önüme döndüm. Ben de telefonumu çıkarttım ama ne yapacağımı bilemedim. WhatsApp'a girdim. Parmaklarım o malum kişinin ismi üzerinde dolanıyordu.
Ben kararsızlık yaşarken Niall birini aradı ve biraz konuştuktan sonra telefonu kapattı, anahtarı çevirip arabayı çalıştırdı ve kemerini taktı. Bana bakmadan konuştu.

"Şimdi 2 sokak arkadaki cafeye gidiyoruz. Paul bize şoför gönderecek." Başımı salladım ama görmedi. Sanki sadece ikimiz değildik ve Niall havaya konuşuyordu. Neden yüzüme bakmıyordu bilmiyorum. Tamam dedi ama bana inanmıyor. İnanması için bir nedeni yok.

○_○_○_○_○_○ _○_○_○_○_○_○_○_○

NOW

"Eğer olay burdan çıktıysa... O sizi gördüğüm zamandan sonra bu şeyi hiç tekrarlamadınız mı? Yaptığınız o şeyi?" Harry şoka girmiş gibiydi ama doğruydu. Ve de haklı.
"Aslında hayır yapmadık çünkü bu olaydan sonra devamlı pişman olduğumu söyleyip durdu ve 2 hafta önceki son konuşmamızda ve kavgamızda dedi ki 'Eğer bunu Harry'le yapsaydın pişman olmazdın.'dedi. " dedim son kısımda Niall'ı taklit ederek. Harry'nin ağzı açık kaldı. Niall'dan o da böyle birşeyi beklemiyordu. Niall taklidime devam ettim.
"Eğer ilişkimizi tekrar eski düzenine sokmak isteseydin diğer erkeklerle olan konuşmalarını azaltırdın. Gözün hep dışarıda ve ben ilişkiyi ya düzene sokmak yada ayrılmak üzere iki seçeneğe sahibim. Bir daha Harry ile konuşmayacaksın!" Harry hakkında dediği bazı şeyleri atlamıştım ve o şekilde Harry'e anlatmıştım. Eğer Harry'e dediklerini söylersem ikisi kavga ederdi.
"Niall da baya doluymuş değil mi? Harry'le konuşmayacaksın dediğine inanamıyorum." Harry şokla sordu. Niall her ne kadar kıskançlık konusunda haklı olsa da kısıtlama yapamazdı. Harry ikimizinde yakın arkadaşıydı.
Biraz sessizce oturduk. Sonra kalktım ve mutfaktan kendime ve Harry'e bir bardak su getirdim. Daha sonra Harry'nin yanına oturup omzuna kafamı yasladım.
"Ne yapacağım? Ne yapmalıyım?"
"Bence git ve Niall'la konuş. Döndüğünden haberi olduğunu sanmıyorum. Şu meseleyi halledin artık." Kafamı salladım. Harry Niall'ın yerini söyledi ve telefonuma not aldım. Sonra Harry'e döndüm.
"Hey evde hala oturacak mısın?" Harry biraz afalladı.
"Rahatsız olduysan..." derken ayağa kalktı ama onu geri koltuğa ittim.
"Evime göz kulak olur musun diyecektim?" Harry de güldü. Beni başıyla onayladı, el sallayıp evden çıktım. Benim evimde kalmayı sevdiğini biliyordum. Niall'da seviyordu. Aslında çocukların hepsi seviyordu. Evim renkli ve şehrin kalabalık yerlerinden çok olmasa da uzaktı. Haliyle biraz daha sessizdi ve hayranlsr bu kesimde ya yoktu ya çok azdı. Bir taksi çevirip Harry'nin verdiği adresi taksiciye okudum. Taksiden indiğimde stüdyo gibi bi yer olduğunu gördüm. Kapıyı çalmadan önce derin bir nefes aldım. Daha sonra kapıyı çaldım ve yavaşça kapıyı açıp içeri girdim.

Whatsapp (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin