Whatsapp (Niall Horan)

54

Yazım tarzımı biraz değiştirdim böyle daha iyi oldu sanki snsjsjkd Bu arada öbür bölümde yeni kitabının adını yanlış yazıp fail olan ben -,- Hikayenin ismi My Kryptonite arkadaşlar ve Harry hikayesi ve okuyun lütfen snsjsjdd
--------------------------------------

Meleğim? Bana neden meleğim diyordu? Bunu istemiyordum. O Niall'a özel bir kelimeydi. Angie kelimesi nasıl Harry'e özel ise meleğim kelimesi de Niall'a özeldi. Kapıyı kapatıp arabaya binerken Harry'i tersledim.

"Bana bir daha böyle seslenme." Hem Niall hastanedeyken bizim kahvaltıya gitmemiz uygunmuydu? Sevgilimin başında beklemek istiyordum. Ona her ne olduysa artık. Harry de arabaya binince konuşmaya başladı.

"Bugün biraz gergin gibisin. Niall ile kavga mı ettiniz?" diye sordu gözünü yoldan ayırmadan. Ben ise neden bilmiyorum fakat gittikçe sinirleniyordum.

"Hayır kavga falan etmedik ve şuan benim sevgilim hastanede yatıyor ve sen beni kahvaltıya götürüyorsun!" Harry bir anlık bana baktıktan sonra yeniden yola döndü.

"Aynı evde kaldığınızı ailen biliyor mu?" Konudan konuya atlaması ve söylediğim şeylere cevap vermemesi beni çok daha sinirlendirirken ne yaptığını kestirmeye çalışıyordum.

"Harry sana neler oluyor böyle? 2 hafta önceki Herrie'mi bulamıyorum artık." diye sızlandım sonunda.

"Ben hâlâ aynı Herrie'yim ama sen çok gerginsin. Ciddiyim. Biraz sakinleş." Gözlerimi devirdim ve arkama yaslandım. Yolun geri kalanıda sessiz geçti.

Harry'nin beni getirdiği yer kendi eviydi. Directionerlıktan bildiğim kadarıyla Harry yemekleri kendisi yapıyordu. İkimizde eve girdiğimizde masa çoktan hazırdı bile. Harry elini masaya doğru uzattı.

"Biraz soğuttuk sanırım ama yemekler bence hâlâ güzeldir." Kıkırdadım. Bana bir şeyler hazırlaması hoşuma gitmişti fakat yeniden kararsız halime dönüp Harry'e umut vermek veya Liam'dan azar yemek istemiyordum.

"Evet, öyle gözüküyor." diye katıldım Harry'e. Harry oturmam için sandalyemi çekti ve ben oturunca kendisi de karşıma oturdu. Masa çok güzel hazırlanmıştı, sadece kuş sütü eksik tanımına uyuyordu bence.

"Buraya ilk geldiğinde birlikte kahvaltı edememiştik, geldiğin ilk gün bunu telafi edeyim dedim."

"Bu kadar hazırlamana gerek yoktu. Hepsini yiyebileceğimi sanmıyorum." dedim masaya bakarken. Harry şakacıktan bana kızdı.

"Hepsi bitecek Angie Angela Lottie Watson!"

Kahvaltıyı bitirip ortalığı toplamıştık ve ben kahvaltı için Harry'e onlarca teşekkür etmiştim. Sonra da hastaneye Niall'ın yanına gitmiştik. Liam ve Louis de buradaydı ve güzelce sohbet etmiştik. Ayrıca Niall'ın da ayağı alçıdaydı ve bu duruma çocuklarla baya gülmüştük. Daha sonra Liam iki farklı insana ait iki alçılı ayağın bir adam etmeyeceği gibi saçma bir espri yaptı ve esprisine güldü ama sonra konuyu -her nasılsa- bağlayıp Niall ve beni alçılardan kurtulana kadar evine davet etti. Elbette ki Niall'ın yanına şimdi giremesek de Liam önceden sormuştu ve Niall onaylamıştı. Ama Liam benim ne diyeceğimi görmek istiyor gibiydi. Çıkarken bende de Niall'da da bir alçı vardı ve birkaç insan fotoğraflarımızı çekiyordu. Sonra bir-iki muhabir geldi falan ama biz hızlıca bizim için gelen arabaya bindik. Harry beni kendi arabasıyla götürmek istedi fakat Liam Harry'e çaktırmadan bana olumsuz bakışlar attı. Bunun üzerine Harry'i kibarca reddettim ve Harry Liam'ı götürdü. Liam'ın evine doğru ilerlerken telefonuma bir mesaj geldi. Açtığımda Liam'dan olduğunu gördüm.

Adriana Liam: Angela (15.33)
Ben: Efendim Leeyum? (15.34)
Adriana Liam: Niall hastaneye geldiğinde Harry seni kahvaltıya götürmek için döndü ya (15.35)
Adriana Liam: Niall kıskançlık krizi geçirdi. (15.35)
Adriana Liam: Ve sanırım sana evde kahvaltı hazırlıyormuş, Harry'de bunun üzerine gelmiş. (15.37)
Adriana Liam: Ya Niall'a Harry ile aranızda birşey olmadığını konuş yada Niall varken Harry'den biraz daha uzak dur çünkü sen olmayınca Niall kendini harap ediyor. (15.38)

Harry'nin ne yaptığını şimdi anlıyordum. Harry kahvaltı hazırlarken Niall beni götürmüştü ve aynısını şimdi o yapıyordu. Niall ile rekabet mi etmek istiyordu? Sikeyim!