35

597 58 94
                                    

Hayran kurguda bi ara listeden çıkmıştık ama şu an 390.sıradayız hepinize çok teşekkür ederimmmm
-----------------------------------
Liam'ın kapısını 3 kez tıklattığımda Liam kapıyı açtı ve boş gözlerle bana baktı.
"Harry? Burada ne arıyorsun?" Cevap vermeden Liam'ı hafifçe kenara ittirdim ve oturma odasına gidip ikili koltuğa oturup yayıldım. Rahatlamaya ihtiyacım vardı. Peşimden gelen Liam'da karışımdaki tekli koltuğa oturdu ve ellerini dizlerinin üstüne koyup bana baktı.
"Ne oldu?" diye sordu dikkatlice bana bakarak. O sırada mutfaktan Louis çıktı. O da gelip üçlü koltuğa uzanıp bana bakmaya başladı.
"Ne oldu Harold?" Arkama yaslandım ve ellerimi saçlarımdan geçirdim.
"Hiç bilmiyorum." diye mırıldandım. Çocuklar bana bakarken konuşmama devam etti.
"Ne yapıyorum hiç bilmiyorum. O benim hiçbir şeyim değil ki neden böyle havalara girdim ben?!" diye bağırmaya başladığımda Liam da bağırdı.
"Kim?!"
"Angela!?" İkiside sustu ancak ağızları kocaman açılmıştı. Çok güzel (!)
"Angela?" diye sordu Louis yeniden. Ellerimi saçlarımdan geçirdim ve ayağa kalkıp volta atmaya başladım. Cevap vermememden olayın ciddiyetini anlamışlardı.
"Ne oldu?" diye sordu Liam koltuktan kalkıp duvara yaslanırken.
"Bilmiyorum çok karışık. Sabah ona hoşlanacağı bir kahvaltı hazırlamak istedim ve onu uyandırmak için odasına gittim, az daha onu öpüyordum, sonra o kaçtı, sonra bunları unutalım uyku sersemiydim dedi. Sonra da elinde güller ve romantik bir notla Niall geldi, biz kahvaltıya gidiyoruz dedi ben de 'O halde neden ben kahvaltı hazırlıyorum!' diye bağırıp kapıyı çekip çıktım. Ama ben uyku sersemi değildim. Onu gerçekten kendi irademle öpmek istedim."
"Harry bu doğru değil."
"Biliyorum ama... Bilmiyorum o an onu öpmek istedim."
"Onu demiyorum. O da yanlış ama Angela'ya bir şeyler hissetmen yanlış. O Niall'la çıkıyor ve ayrılsalar da seninle çıksa bile insanlar hiç susmaz. Takabilecekleri lakapları düşünebiliyor musun?" diye sordu Louis.
"Artık düşünemiyorum Louis." O sırada kapı çaldı, olduğum yerde kalakaldım. Üçümüzde bir anda sessizleştik. Liam kapıya doğru giderken fısıldadı.
"Eğer gelen Niall ise sakın birşey çaktırma Harry. Yoksa gebertirim seni." Olduğum yerden kapıya bakmaya başladım. Liam üstünü düzeltip kapıyı açtığında içeri Angela ve Niall girdi. İkisi birden. Sadece Niall yetmiyor, ikisi birden. Tanrım sen beni ne ile sınıyorsun? İkisi de içeri geçip Liam'la selamlaştı ve oturma odasına yöneldi. Ama o an benim dikkatimi çeken tek bir (Allah-u ekber diye şaka şey edesim geldi snsjsjsjsjs) şey vardı. Niall'ın elini Angela'nın beline koyması. Onlar sevgiliydi ama artık beni rahatsız ediyordu. Bugün bende bir şeyler vardı. Önceden de rahatsız ediyordu fakat bugün fazladan rahatsız etmeye başlamıştı. Fazlaca hem de. Kapıdam geçerken Angela beni gördü ve duraksadı. Yüzüme bakakaldı. Ne oldu ki? Niall belinden Angela'yı çekti ama hareket etmediğini fark edince o da durdu ve önce Angela'ya sonra da baktığı yere baktı. Bana baktığını görünce yutkundu ve hafiften sesini yükselterek konuştu.
"Angela?" Angela Niall'ın sesiyle kafasını sallayıp gözlerini ovuşturdu.
"İyiyim." diye gülümsedi. Niall sinirli bir bakış attı ve Angela'yı bırakıp kendisi koltuğa oturdu. Giderken çok mutlulardı ama anlaşılan kahvaltıda güzel olaylar yaşamamışlardı. Niall eliyle Angela'yı gösterdi.
"Vedalaşın diye getirdim sonra eşyalarını toplasın diye 'Harry'nin' evine bırakacağım." dedi ismime vurgu yaparak. Angela sabah onu öpmeye çalıştığımı anlatmış mıydı yoksa? Sikeyim!
----------------------------
#MalAngela tagi sizleri bekler nsjsjsjs

Whatsapp (Niall Horan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin