Gri Göz

Aşık Ruhlar

Canavara dönüşüm mü? Ne demek oluyordu bu? Bu çubuk neyi açıklıyor? Yoksa kendisi siyah renkli bir ruh muydu? Hocasının lafı üzerine çılgına dönen Mia, neredeyse hiçbir şey anlamamıştı. Tek anladığı şey çubuğun siyahlaşması onun için kötü anlamda olması. Durum böyleyse ne yapacaklardı ona? Anlamanın tek yolu olarak düşündüğü şeyi, ayağa kalkıp aklına gelen tüm soruları sormayı seçti. Az önce canını yakan işlem yüzünden birazcık yorgun düşmüştü lakin ayağa kalkmak için kendini zorladı. Destek almadan kalkamayacağını anlayınca yanındaki Muster hocasından yardım istemek için elini uzattı. Hocası ondan ne istediğini hemen anlayıp onun elinden tutarak ayağa kaldırdı, ardından yatağın yakınındaki sandalyeyi çekip kızı sandalyeye oturttu. Mia, Muster hocasının yardımlarına teşekkür eder gibi başını hafiften eğdikten sonra yere bakan bakışlarını Messe hocasına döndürdü. Kendini toparladığını belli eden bir sesle "Dediğiniz bu canavara dönüşüm işlemi nedir, neden ben ve şimdi bana ne yapacaksınız?" diyerek aklını karıştıran tüm sorularını özetleyerek sordu. Messe hocası da elindeki çubuğu iki eline alarak "Mia, Zerrina'nın öldüğü geceyi hatırlıyorsundur. Karnından yaralandığı an onun vücudundan senin ruhuna siyah enerji bulaşmaya başladı. Bu siyah enerji de senin beyaz ruhunu karanlıkla kirleterek seni bir karanlık ruhlu birisine dönüştürmeye başladı, tıpkı bulaşıcı hastalıklar gibi. Demin sana sapladığım bu çubuk da senin dönüşüm sürene ne kadar kaldığını gösterir ve bu çubuğa göre de senin dönüşümün her an olabilir olarak gösteriyor. İşlem başladığında zihinsel açıdan öyle büyük bir acı çekeceksin ki, çığlık atmak bile yeterli gelmeyecek. Yine de senden bu acıya direnip kendini kontrol etmeni istiyorum. Eğer bunu başarabilirsen bu işlem bitecek, ruhun siyahlaşacak fakat kontrol sende olacağından o canavarlar gibi olmayacaksın, üstelik oldukça güçlü ruh gücün de olacak. Tabi acıya direnemeyip kontrolünü kaybedersen (elindeki çubuğu ortadan ikiye kırarak) bir canavara dönüşeceksin ve her şey sona erecek." dedi. Elindeki çubuk yavaş bir şekilde bir cam gibi kırılarak ortadan kaybolmaya başlar.

Tekrardan çılgına döndü. Ne zaman başlayacağını bilmediği olayı beklemek, başladığında da yapılması gerekenleri yapamazsa gerçekleşecek şeyler. Ne yani başaramazsa kendi yaşamı ellerinin arasından gidecek miydi? Ama pes etmemeliydi. Çünkü başına gelecek şey kaçınılmazdı ve bundan kaçmaya çalışması hiç de mantıklı olmazdı. Böyle düşünerek kendini sakinleştirdi, ardından oturduğu yerden doğrularak yumuşak bir sesle " Hocam, sizden bir şey isteyebilir miyim?" diye sordu Messe hocasına. Hocası da "Tabi ki, isteğin nedir?" diyerek yanıt verdi. "Başka bir yere gitsek olur mu? (Yatakta yatan kişiyi göstererek) Bağırmalarımı duymasını istemiyorum da." dedi. Rey, Mia'nın lafı üzerine yatağa yumruğunu vurarak "Başka bir yere gittiğinde çığlıklarının bana ulaşmayacağını mı sanıyorsun, Mia!" diye bağırdı. Kafasını yavaşça onun olduğu yere çevirerek "Rey, lütfen." dedi. Mia'nın gözleri sanki birazdan ağlayacak birisinin gözleriydi lakin duruşuyla ses tonu öyle olmadığı belli ediyordu. "O zaman ben de seni buraya kilitlerim, dönüşüm işlemi bitince de özgürlüğüne geri kavuşursun. Hem gitmesem bile ne yapabilirsin ki sersem herif? Şimdi sessiz ol ve orada öylece yat." diyerek karşısındaki adama sert bir tavır sergiledi. Ardından Messe hocasına dönüp "Hocam artık gidelim de şu işi hemen bitirelim de ne olacağı belli olsun." dedi. Messe hoca da "Tamam" der gibi kafasını sallayıp kapıya yürüdü. Arkasından da Muster hocayla Mia onu takip etmeye başladı. Mia kapıyı kilitlemek için cebindeki anahtarı çıkarıp kapının kilitleme yerine soktu. Kapıyı kapatmadan önce son bir kez Rey'e baktı. Rey'in bakışları onun gitmesine engel olması için son hamlesiydi ama işe yaramadı. Kapıyı kapatıp kilitledikten sonra kapının önünden ayrıldı.

Muster hoca ile Messe hoca hastanenin girişinde Mia'yı bekliyorlardı. Muster hoca, eşine bakarak "Bu kapı bizimkisini engelleyebilir mi?" diye sordu. Eşi de "Rey'in fiziksel gücü oldukça fazladır lakin yaralı bir durumda olduğundan kapıyı kıramaz, kılıcını çıkartsa da ayakta durmakta zorlandığından kapıyı kesemez, ayakta durabilse de kılıcını taşıyacak gücü nereden bulacak? O yüzden Rey konusunda sorun çıkmaz." dedi. Eşinin cevabı üzerine ikna oldu. Mia'nın geldiğini görünce harekete geçti. Motosikleti almaya gidecekken arkasından gelen çığlığı duyunca durdu. Çığlığın geldiği yere bakınca gördüğü şeye şok oldu. Mia'nın dönüşümü, başlamıştı.