2

2.6K 177 18
                                    

Ve her şey o zaman oldu ilk önce kahkahalar ve sonra üzerime boşalan renkli boyalar ...

......

Hayatınız berbatken bir anda her şey değişebilir. Tamda umutsuz ,çaresizken tanrı size bir yol gösterebilir veya bir şans? Ve bu şansı nasıl değerlendireceğiniz size kalmıştır. Bazı insanlar bu şansı ellerinden geldikçe iyi değerlendirirken ,çoğu insanda bu şansı değerlendirmez ve hayatları boyunca pişmanlık ve kendilerinden,sevdiklerinden nefret duyarlar.Bana sorarsanız benim şansım çok... renkliydi?

Baştan aşağı boyaya bulandığımda az kalsın ağlayacaktım. Çığlık atarken yoldan geçen bazı kişiler bana baktılar ... ve güldüler.

-'Aman tanrım ' dedi .Anladığım kadarıyla hoş bir erkek sesi. Her yerim boya olduğu için onu göremiyordum. Önümde duran boyalı saçlarımı arkaya doğru attı.'Aptal Cam' diye söyleniyordu.

'İyi misin yani hiç bir tepki vermiyorsunda.Biraz önce 6 kat yukardan boya ile kaplandın ' dedi endişeli bir şekilde. Ağzımın içine girmemesi için dudaklarımı büzmüştüm. Ellerii iki sinirle iki yana açtım. 'Doğru yani şey şu boya ' diye mırıldandı.Onu hızla arkamda bıraktım ve binaya geri döndüm. Asansörde 5. kata basarken gözlerime girmek üzere olan mavi veya mor emin değilim boyayı elimle sildim. Arka cebimdeki anahtarı deliğe hızla soktum ve içeri girdim.

-'Hey Sky! Çok hızlısın ' Önüme geldi bana baktı ve kahkahalar başladı ' Gökkuşağı üzerine kusmuş gibisin şuan ahahah aman tanrım naptın sen ahahah ' Ağzımı açtığım anda ağlamaya başladım.

-'Aman tanrım tamam ciddi olacağım ' dedi derin nefes alarak. Tezgahın üzerinde onun telefonunu aldıktan sonra polisin numarasını tuşladım. 'Telefonum boya oldu' diye bağırdı Claire

-'Polis merkezi'

-'Bir ihbarda bulunmak istiyorum'

---------------

-'Böyle mi boyalı bir şekilde ' diye hızla çıkıştım kapımdaki polise.

-'Bayan dediğim gibi olay olduktan sonra hemen ifade vermeniz gerekiyor.' Hızla nefes verirken ağlamama ramak kaldığını hissediyordum ki bu yalnış değildi. Claire kendi kendine küfredirken üzerimdeki boya içindeki montu aldı ve kapşanlu bir ceketi eline aldı. Boya içindeki saçlarımı hemen topladı ve kapşonu kafama geçirdi. Arabasının anahtarını da aldıktan sonra polisle beraber aşağı indik. Claire arabasının kilidini açtıktan sonra kapı kolunu tuttum. Kavga sesi gelince bina girişine baktım. Bana boya attığını düşündüğüm çocuk ve arkasında bir kaç kişi kelepçeli halde polise bağırıyordu. Hepside benim gibi boya içindelerdi. Allah aşkına bunlar boyayla ne yapmışlardı böyle. Öndeki çocuk bana sinirle bakarken polis onu arabaya bindirdi. Doğrusu çocuk çok tanıdık gelmişti.

-'O çocuğu tanıyor musun?'

-'Öndeki mi. Şu sana seni öldüreceğim türden bakan yakışıklı mı?'

-'Evet ' dedim hızlıca

-'Galiba zengin, sen kapıyı kitlerken ünlüyüm beni böyle görüntememeleri lazım falan diyordu ' dedi omzunu silkerken. Polis arabası arkada ilerlemeye başladık.

-'Neden ağlıyorsun' dedi Claire kırmızı ışıkta dururken

-'Ne ' dedim yanağımda o ıslaklığı hissettikten sonra 'Kendimi berbat hissediyorum ne kadar da şanssızım' dedim ağlamayı durdururken.

-'Ah öyle deme. Belki bu eline geçmiş en büyük şanstır sadece... sen doğru yönden bakamıyorsundur '

-'Neresinden bakayım sen söyle ! Sabah Jeff den ayrıldım. Şimdi aptalın biri 6. kattan bana boya attı! Şimdi polis merkezine gidiyorum!'

paint • cameron dallasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin