paint • cameron dallas

14

Hey Jon Bellin All time low dinlerseniz harika oluur multiii

Bilinmeyen numaradan bir resminiz var

Gelen mesajın şokundayken resmin üzerine tıkladım. 
Ve ağlamaya başladım. Gözyaşlarımı elimin tersi ile sildikten sonra resimdeki o mu diye baktım.
Cameron onu kucağına almıştı ve öpüşüyorlardı.
Hıçkırmadan lavoboya koşturdum, ve kapıyı kapatıp kitledim.  Kapıya yaslanıp oturdum. Bacaklarımı kendime çektim ve tuttuğum hıçkırıkları dışarı verdim.
-"Skylar!" Dedi kapıyı kıracak gibi çalan Claire "Skylar napıyorsun çık oradan!" Bağırdı ve ayaklarıyla kapıya tekme attı. "Bak şimdi kriz falan geçireceksin çıksana!"
Hiç birşey umrumda dahi değildi o an. O resim öncedem mi çekilmiş şimdi mi çekilmiş o da umrumda değildi.
Şuan sadece ağlamak istiyordum.
Doğrusu , bir zamanlar onlar sevgiliydi. Ve bu normaldi, ama canım acımıştı.
Çünkü o benimdi başkasının falan değil.
-"Çık şurdan!" Dedi Claire çığlık atarken. Benimse hıçkırıklarım daha çok artmıştı. Parmaklarımı saçlarımın arasına geçirdim ve çekmeye başladım.
-"Aç şunu !" Dedi Claire ."Sen istedin." Dedi ve kapıyı yumruklamayı kesti. Benim ise  o ara hıçkırıklarım daha çok artmıştı.
Bir kaç dakika sonra  zil çaldı.  Ve kapıyı yumruklayan Cameron.
-"Aç şunu Skylar!" Dedi kapıyı kırmaya çalışırken.
Onu hiç yormadan ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Kapanmak üzere olan gözlerime karşı o aşırı korkmuş bakıyordu.
Hemen geldi ve upuzun kollarını titreyen vücuduma sardı. Ben ise hareket dahi etmedim. Ağlamadım da. Benden ayrılıp yüzümü avuçlarının arasına aldı ve dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. Beni yavaşça kucağına aldı ve yatağıma bıraktı.
-"Hey bebeğim ne oldu?" Dedi yanıma otururken. Cevap vermedim. Çenemden tutup kafamı ona çevirmemi sağladı. "Ne oldu?" Yine cevap vermedim. O gözlerime bakarken ben onunkilere bakmıyordum.
-"Bana cevap ver Skylar!" Dedi sesini biraz daha arttırarak. "Skylar!" Dedi ve bağırdı.
-"Ne?" Dedim sakin bir şekilde.
-"Ne oldu?" Dedi sakinliğini korumak istercesine.
-"Bir şey yok." Dedim kollarımı tutan ellerini iterek. Ayağa kalkarken dengemi kaybedicek gibi olmuştum ve bir yere tutunarak dengemi kurdum. Salona doğru giderken arkamdan geliyordu.
-"Bir şey var , ben salak değilim Sky." Dedi ellerini bağdaş kurarak.
-"Yok bir şey!" Dedim koltuğa otururken bağırarak. Yanıma oturdu.
-"O zaman neden tuvalete kitledin kendini?"
-"Streliyim şu aralar." Dedim ona bakmadan
-"Skylar! Neden bana yalan söylüyorsun!"
-"Sen bana Taylor ile konuştuğunu söyleyip yalan söylemiştin! Ben deyince mi sorun oluyor!"
-"Evet oluyor?"!" Dedi bağırırken.
-"Tamam." Dedim telefonumdaki resmi açarken. "Bu da sorun olmuyordur zaten."
Telefonu eline aldı ve fotoğrafa uzun uzun baktı.
-"Alice sana mesaj mı atıyor!" Dedi sinirle"Neden bunu bana söylemiyorsun!" Diye bağırdı.
-"Söylerim söylemem." Dedim ellerimi birbirine bağlayarak. Sinirle ayağa kalktı .
-"Sen ne dediğinin farkında mısın! Alice sana mesaj atıyor ve sen bunu bana söylemiyorsun!"
-"Sen bana söyledin mi?" Dedim bağırmadan. Şuan ne kadar gıcık biri olduğumu biliyordum. Ama bunlar doğrulardı işte.Sinirle ellerini saçlarının arasından geçirdi. Ve evden çıktı.
Arkasından gitme demeyi o kadar istedim ki.
Ona sarılıp uyumayı?
Ama aptallığım buna karşı gelmişti.

Çok geçmeden Claire eve girdi ve yanıma geldi.
-"Hey ne oldu bana anlat." Dedi ona sarılırken. Cevap vermeden ağladım. "En son kontrolünü ne zaman yaptırdın ?"
-"Londradayken." Dedim
-"Ne zaman?"
-"3 ay falan olmuştur." Dedim ondan ayrılarak. Doktora falan gitmek istemiyordum.
-"Hazırlan gidiyoruz." Dedi beni odaya sürüklerken.
-"Claire." Dedim "Gitmek falan istemiyorum."
-"Eğer ilerlerse hastaneye kalkma gibi bir durumun var. Biliyorsun değil mi!" Dedi dolaptan siyah bir pantolon ve t-shirt çıkarırken. Verdiklerini üzerime geçirdim.
-"Biliyorum." Dedim mızmızlanarak.
Lavoboya girip yüzümü yıkadım ve saçlarımı taradım. Yüzümdeki kırmızıkları fondötenle kapattım. Orda beni tanıyan biri olurda ne bu hal dememesi için.
-"Beni tanırlarsa ne yapıcam?"
-"Senin sağlığın önemli şuan." Dedi sinirle "O hayranlar veya insanlar değil."
İhtiyacım olan şeyleri küçük sırt çantama doldurup evden çıktık.