Etrafıma bakınıyorum bir süre.Yavaş yavaş yürüyorum.Bir sürü kişi başka ülkelerden gelen akrabalarını bekliyor.Benim bir bekleyenim yok ve bu özgür hissettiriyor.Hava alanından çıktığımda ellerinde isimler yazılı olan pankartlar taşıyan bir sürü sarıklı şoför görüyorum.Orayı da yavaşca ilerleyerek geçiyorum.Hintliler'den çok yabancılar var ve çoğunlukla İngilizce konuşuluyor.Pek de beklediğim gibi değil.Her neyse ileride bir taksi görüp çeviriyorum.Hintçe Mumbai'ye gitmek istediğimi söylüyorum.Her yerde yayalar var ve taksi hızlanamıyor.Hızlansa biraz serinleyebilirim belki.Çok şükür hazırlıklı gelmiştim.Gömleğimin altına bir askılı giymeyi akıl etmiştim.Gömleğimi çıkarıp çantama koyuyorum.Şimdi daha hızlıyız ve gördüğüm resimlere göre Mumbai'ye geliyoruz.İniyorum ve daha önce internetten araştırdığım kiralık eve kadar yürüyorum.Yürürken yolun kıyısına işeyen birkaç insan görüyorum.Cidden garip ama farklı bir havası olması beni mutlu ediyor.İnsanları halinden memnun olan kişiler.Hiç bir şeyden yakınmıyorlar.Ne havanın sıcaklığından ne kalabalıktan...Eve varmak üzereyim,yolda birkaç kişiye sorarak buluyorum.Evin tam yanında bir sari ve takı dükkanı var.Kendime engel olamayıp dükkana giriyorum.Tavanlara kadar sari dolu dükkana hayranlıkla bakıyorum.Dükkan sahibi "Hoşgeldiniz." diyor tatlı bir ifadeyle."Hoşbuldum teşekkürler." diyorum ve biraz laflıyoruz:
~Hindistan'a ilk gelişiniz mi?
-Evet,az önce geldim.Bir sari alacağım.
~Tabii.Nasıl bir şey istersiniz?
-Koyu yeşil ve kırmızı tonlarında bir şey olabilir.
Hemen raftan özenle katlanmış bir sari indiriyor:
~%100 Hint kumaşıdır.
-Bu mükemmel.Bunu alacağım.
~30 rupi.
Parayı eline uzatıyorum ve sariyi poşete koyuşunu izliyorum.Şimdiden yeni sarimle Hindistan'a ayak uyduracağımı düşünüyorum.Burası hayal ettiğimden çok daha güzel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hint Kumaşı
Любовные романы"Namaste India!" (Merhaba Hindistan!) diye bağırdım kendim duyabileceğim bir sesle.Hayallerim,mutluluğum,HAYATIM burada!Hindistan'da yeni bir yaşam.