Kartik bir süre sonra doğruldu ve yerde yatan zavallı hayvancağızı alıp bahçeye çıkardı.Ben de yerden kalkıp odama gittim ve yatağıma uzandım.Kartik kapının eşiğine yaslanarak bana gülümsedi.
~Eşyalarını topla,gidiyoruz.
Kalktım ve bir valize birkaç gün idare edebilecek kadar kıyafet koydum.
-Ee şey giyineceğim de...
~Ah evet,pardon,dedi ve odadan çıktı.Kapıyı kapatıp dolabımdan bir kısa kollu gömlek ve bir de jean çıkardım.Geceliğimi üstümden çıkardıktan sonra gömleği ve jean'i bir çırpıda üzerime geçirdim.Aynada saçlarıma baktım ve tarayarak at kuyruğu yaptım.Valizimi peşimde sürükleyerek odadan çıktım.Kartik kanepede oturuyordu.
-Ben hazırım,dedim sehpadaki cüzdanımı alıp cebime koyarken.
~Tamam,ben de ablama haber verdim.Bana bir valiz hazırlayıp getirecek yarın.Şimdilik gerek yok zaten.
-Peki.
Ayağa kalktı ve kapıya yöneldi.Evden çıkıp durağa doğru ilerledik.Bir minibüse bindik ve yol boyunca hiç konuşmadık.Minibüsten indiğimizde Bella Vista adlı bir otelin önüne gelmiştik.Çok lüks duruyordu.Resepsiyona 10 gün kalacağımızı söyledik.Tam da ayrı odalarda kalacağımızı söyleyecekken Kartik lafa girdi.
~Çift kişilik olsun ama yataklar ayrı.
Bunu demesi bile beni utandırmıştı.Anahtarı alıp yukarı çıktık.Valizi duvarın kenarına bırakıp yatağa yığıldım.Yorucu bir gündü.Kartik'e arkamı döndüm ve gözlerimi kapadım.
~Bir sorun mu var,dedi cennetten parça sesiyle.
-Uyuyacağım.
~Peki.İyi geceler.
Cevap vermeye halim yoktu.
-------------------------------
Gözlerimi kamaştıran güneş ışığıyla dolan otel odasında uyandım.Yaklaşık 3 metre uzağımda uyuyan Kartik'e baktım.Kusursuz yüzüne...Mayışık gözlerle Kartik'in yüzünü incelerken.Kartik uyanmaya başladı.
Önce gözlerini hafifçe araladı.Sonra gerindi ve gözlerini tamamen açtı.İlk defa ona utanmadan bakıyordum.Gözlerinin içine...Göz gözeydik.Hiç konuşmadan birbirimize bakıyorduk.10 dakika?15 dakika?20?Sonunda konuştu.
~Güzelsin.
Gözlerini kapadı ve gülümsedi.
Bu alakasız ve şaşırtıcı lafla neye uğradığımı şaşırdım ama ben de kendimi tutamadım.Belki uyku sersemliğinden olacak ki "Yoo." dedim.Evet dedim.Evet aptal hissediyorum.Evet teşekkürler.
Gözlerini yeniden açtı ve gülümsedi.Arkamı döndüm ve tekrar uyumaya çalıştım.Dediği şeyin onun için anlamı neydi ve dediğim şeyin onun için anlamı neydi?Ah,boşver.Uyu.Uyku kaçış yolu.Aklımda senaryolar yazarken Kartik beni dürttü.
~Kalk.
-Ne oldu?
~Kahvaltı edelim.
-Peki.
Kalktım ve saçlarımı düzelttim.Üstüme baktım.Dünkü gömlek ve jean.
-Üstümü değiştireceğim.
~Evet?
-Tuvalette bekleyebilirsin.
~Sen neden tuvalette giyinmiyorsun?
-Ama çok dar.
~Evet dar ve ben de orda bekleyemiyorum.
-O zaman kahvaltıya inmeye ne dersin?Ben giyinip gelirim.
~Gitmek zorundayım yani? güldü.
-Ne?Ne ne ne?!Çık şurdan sapık!
~Şaka yapıyordum,dedi ve güldü.Ben tuvaletteyim..
-İyi!
Tuvalete girdi ve ben de giyindim.Sonra hiç konuşmadan aşağıya indik.Restorantın girişindeki bir afiş dikkatimi çekti.Yoksa o Aamir Khan mı?Sevinç çığlığı atarak restorantın girişine doğru koştum.Afişte kocaman bir Aamir Khan resmi ve yanında da rol arkadaşları...Bu akşam!Film galası için!Bu otelin konferans salonuna!Geliyor!Kartik'in resmini koyacaktım ama silmişim özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hint Kumaşı
Romance"Namaste India!" (Merhaba Hindistan!) diye bağırdım kendim duyabileceğim bir sesle.Hayallerim,mutluluğum,HAYATIM burada!Hindistan'da yeni bir yaşam.