Gözlerimi açtığımda harika bir odanın içinde buldum kendimi. Hızlıca yattığım yerden doğruldum. Kapıya yöneldiğimde kapının kilitli olduğunu fark ettim. Bağırmaya başladım, ama eminim beni duyan yoktu. Az sonra kapının kilidi açılmaya başlamıştı. İçeri orta boylu , hafif esmer ve zayıf bir kadın içeri girdi. Ona doğru atıldım "Neredeyim ben neredeyim, kim getirdi beni buraya" Kadın soğuk ve hissiz bir şekilde odaya girdi elinde tuttuğu temiz kıyafetleri öylece yatağın üzerine bıraktıktan sonra bana döndü boğuk bir sesle odanın içerisindeki kapıyı işaret ederek "Banyo burası, banyonu yap ve hızlıca üzerini giyin". Ufak bir alaylı gülümse kondurdum suratıma, bu kadın kim oluyordu da benle bu şekilde konuşuyordu. Sinsice konuştum "Banyo falan yapmayacağım ve bu lanet olası kıyafetleri giyemeyceğim. Bana hemen nerede olduğumu söyle. Eğer söylemezsen çığlık atacağım seni yobaz kadın, anladın mı beni hı? " Söylediklerim Karşısında bende şaşırmıştım normalde uysal ve kibar bir kızdım, nasıl olurda birden bu kadar ukalâ olurdum. Kadın hiç istifini bozmadan kapıya yöneldi. Hah bu kadın bağıramayacağımı mı zannediyordu. Kulaklarımı iki avucumun arasına aldım ve müthiş derecede bağırdım. Kulaklarımı tıkamama rağmen sesimin koridorda yankılandığını fark ettim. Kadın arkasını dönüp sinirli bir şekilde baktı ve çığlığımdan sonra derin sessizlik oldu, sessizliği bozan ayak sesleri oldu. Sinirli olduğu gelen kişinin ayaklarını yere vurmasından belliydi. Kapıya kadar geldiğinde esmer kadın arkasını dönüp gitti. Gözlerim kapıdaydı. İçeri dün koridorda karşılaştığım adam girdiğinde kendi sesimi duyamayacağım şekilde inledim. Alt dudağımı ıssırdığımda iyice yanıma yaklaşmıştı nefesi rahatça tenime deyiyordu. Korksam bile fısıldarcasına "Ağzımın içine girseydin dedim. " Çok keskin bakıyordu, kahverengi gözleri beni korkutmaktan ziyade etkilemişti. Tehdit edercesine kulağıma eğildi "Bir daha bağırırsan o güzel ağzını yerinden koparırırım. Anladın mı beni aptal kız" Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Manyak herif hem kendi getirdi hem de hakaret ediyor nereden geldiyse cesaret edip baş parmağımı kaldırarak konuştum "Aptal senin bacındır be duble salak herif . Buradan gitmek istiyorum, hemen hemen diyo. ." İyice kasıldığını güçlü kollarından fark ettiğim an konuşmamı sürdürememiştim. Kaslı kolları etkiliyordu insanı. Çok belliydi gücü ve mükemmeliği. Belimden kavrayıp kendine doğru çekti. Kahretsin vücudumuz birbirine değmişti. Ellerimle göğsünden içmeye çalışıyordum. Göğüsleri hayvan gibi bu ne insan mı. Yüzü yüzüme de yaklaşınca iyice etkiliyordu. Sessizce fısıldadı. "Çeneni kıracağım senin aptal kız" Ne ee! Çenemi mi kıracak. Deli herif bu adamdan herşey beklenirdi güçlü kollarıyla daha sıkı sardı beni. Nefesimin tıkandığını hissediyordum. Ellerinden kaymak istercesine son bir kez kaslı göğüslerinden ittim. Hiçbir faydası olmadı. Başımı sallamakla yetindim. Konuşmaktan korkuyordum. Önce sağ gözümden hemen ardından sol gözümden iki göz yaşı aktığında belimi sıkan kolları biraz gevşedi. Beni o kadar sıkmıştı ki ayak topuklarım havada asılı kalmıştı kollarını serbest bıraktığında ayak topuklarım yere değmişti. "Şimdi banyonu yap ve üzerini değiş arsız" Öylece gittiğinde hiçbir anlam verememiştim. Neredeyim ve neden burada olduğum hakkında hiçbir fikrim yoktu. Banyo yapıp üzerime esmer kadının getirdiği kot pantolon ve sarı kalın askılı bluzu geçirdim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. En iyisi odadan dışarı çıkıp neresi olduğuna bakmak olduğunu düşündüm. komidinin üzerindeki tarağı alıp saçımı taradıktan sonra kapıya yöneldim. Oda kapısını açınca kısa bir koridor vardı karşımda. Parmak uçlarımla yürümeye başladım ve sağa doğru inen bir merdiven çıkınca karşıma mermer merdivene usulca inmeye başladım. Bir kaç adam sesi geliyordu. Biraz daha inince işte benim yakışıklım oradaydı. Ahh ne yakışıklısı, o manyağın teki derken karşısindaki adam ona gülerek " Alkan oğlum yalnız adamı iyi benzetti de kız ne oldu? " Demek adı Alkan"dı sesli "kızıl kan" dediğimi Alkan ve yanındakiler bakınca anlamıştım. Hafif aralanmış dudağımı kapattıktan sonra hızlı adımlarla keskin adamın yanına gitmiştim. Ayağımla oturduğu koltuğa tekme attığımda bacağım ağrımıştı. Sesli bir şekilde inledim. Ağır ağır ayağa kalktı. Kalkınca benden uzun olduğu çok belli oluyordu. Soluğum kesiliyordu her seferinde bana yaklaşınca. Yanımızdakiler de bizi izliyordu.
"Odandan çıkmanı söylemedim sana." Sesli bir kahkaha atmıştım. "Senden izin alan yok zaten doğruca kapıya yöneldiğimde arkadan belimi kavramıştı gözüm fal taşı gibi açıldığında kıpırdanmaya başlayınca daha sıkı belimi sarmaya başlamıştı. Sessizce kulağıma fısıldadı" Nereye gidiyorsun aptal kız." Bu herif gerçekten pisliğin teki, resmen sapık sürekli temas halinde. Ne kadar sertçe itsemde kıpırdamıyor. Benim ona nasıl gücüm yeterdi ki sanki. Hızlıca kolundan kayıp Alkan müsfettesine dönüp ölümcül bakışlarımı attıktan sonra "kreşe?!" Ne? Ben neden bir açıklama yapmıştım ki. Tam bir salaktım, tanımadığım birisine neden hesap vereyim. "Ben bırakacağım seni" haha güleyim bari. Fısıldayarak konuştum " Sen kimsinde bana bu kadar yakınsın ayrıca sen beni hiçbir yere götürmüyorsun. Ya sen kimsin, dün olanları unuttum polise falan gitmeyecektim. Bu kadar kasmasaydın kendini."
Hiddetlendiği gözlerinin parlamasından anlaşılıyordu. Yine korkmuştum, böyle keskin bakınca ciğerim yanıyordu sanki, her yerimi ateş basıyordu. Korkudan mı yoksa etkilendiğimden mi bilmiyordum. Belkide ikisindendir. Orada oturan iki adam gözlerini kısmış bize bakarlarken beni tepeden tırnağa süzüyorlardı. Keskin adam korkutucu şekilde bakarken hiddetle konuştu "O lanet eve giren aptal kız sensin. Öyle değilmi bu aptallığı yapan kız sensin. O eve girdiysen bedelini ödemek zorundasın."
"Ne bedeli be boş bir evdi. Ne bileyim senin gibi hayvan birinin içeride olduğunu. Kalp gözüm açık değil kusura bakm. ." Dedigimde gürledi "Hayvan dediğin kişi ben Alkan anladın mı seni pislik"
"Pislik dediğin kişi ben Şeyda anladın mı?" Farkında olmadan ona adımı söylemiştim. Benim şaşırdığım gibi oda şaşırmıştı. Benim gibi bu denli vahşet bir kız nasıl olurda öylecesine adını söylerdi bu kadar kolayca. Şaşkınlığının üzerine kazanmışçasına sırıttığında deli olmuştum. "Memnun olmadım Şeyda. Şimdi gidebilirsin izin veriyorum" manyak falan mı bu izin istemedim ki. Cevap vermeden çıkıp gittim eğer cevap verseydim eminim bırakmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keskin Adam
ChickLitHayat yorsada bazen ufuğu gösterir insanlara. Birçoğumuz hayalleri gerçekleşir diye beklerken bir de bakmış en dipte, hiç ulaşamayacağı bir yerde. Kimimizde hiçbir zaman iyi bir hayatı olmayacağını düşünür ve ileriye baktığında işte tam da o ışığı...