Film izlediğimiz sırada her zaman ki gibi benim tuvaletim gelmişti. Hızlıca üzerimdeki cips kasesini önümdeki sehpaya katarak tuvalete ilerledim. O sırada kapı zili çalınca gerisin geri kapıya doğru ilerledim. Benim tatlı arkadaşlarım tenezzül etmezlerdi film izlerken kapıya bakmayı.Kapıyı açtığım sırada karşımda alev saçan Alkan'ı gördüğümde neye uğradığımı şaşırdım. Biraz da korktum desem yalan olmazdı. Alkan bileğimden kavradığı gibi beni kendine doğru çekti. Nefes nefese kalmıştım bile. Bu adam bana ne zaman yaklaşsa veya dokunsa nefesim kesiliyordu, kendimi kaybediyordum. Dişlerinin arasından tısladı ''Dün seni kaç kere aradım açmadın, açmadığın gibi dönmedin, sen beni delirtmek mi istiyorsun Şeyda?'' dedi. Şeyda kelimesini bastıra bastıra söylediği için daha bir korkutucu gelmişti gözüme. Ama ne olursa olsun Alkan'a ondan korktuğumu belli etmemeliydim.
Burnumu havaya dikerek ''Neden beni o kadar çok aradın ki? Ha dur ben cevap vereyim, kapımda duran adamların dün eve geç geldiğimi haber verdiler ve tabii sen köpürdün.'' dedim. Bu dediğime daha çok kızmış olacak ki, tuttuğu bileğimi daha fazla sıkarak, tıslayarak konuştu ''Bana bak güzelim senin o güzel ağzını deşmemi istemiyorsan bana verdiğin cevaplara dikkat et. Emin ol yaparım. Bilirsin acı çektirmeyi severim hele ki senin güzel vücudunda denemek çok daha güzel olur.'' dedi.
Allah'ım sana geliyorum. Herif psikopat yapar mı yapar..
Karşılık vermek istesem de yapamamıştım. Dediği gibi bana zarar verirse bunu hakkını vererek yapardı. Sesimi tatlı çıkararak ''Ya kızma Alkan sadece şaka yapmak istedim. Bundan sonra olmaz. Aslında aramalarına geri dönecektim fakat o sırada Derin gelince ertelemek zorunda kaldım kusura bakma'' Dedim. Sinirleri biraz yatışmış gibi görükse de yine Alkan aynı sinir küpüydü ''Ne işin olursa olsun hiçbir şekilde beni ertelemeyecek sin. Eve geç gelme bundan sonra da. Yine sapıklarla uğraşmak zorunda bırakma beni.'' Yine çıldırtmıştı beni ama cevap veremeyecektim. Eğer cevap verirsem öfkeden kuduracak ve bana zarar verecekti. Yani emin değilim pek bana zarar vereceğinden. Düşündüm de bana beni sevdiğini söyleyen nasıl olur da bana zarar verirdi ki? İtiraf etmek gerekirse Alkan'ı görünce heyecanlanmam ona karşı duygularımın boş olmadığını gösterir diye düşünmeden edemiyordum.
Alkan'ın kollarımda olan elleri belime giderek beni sıkıca kavrayıp kendine çekti ve sarıldı. Bende ona karşı koyamayıp boynuna sıkı sıkı sarıldım. Havanın esintisi ve Alkan'ın muazzam sıcaklığının uyumu muhteşem hissetiriyordu. Alkan ellerini kollarıma götürerek beni nazikçe kendinden uzaklaştırdıktan sonra ''gitmem gerek'' dedi. Hafif yüzüme tatlı bir gülümseme kondurduktan sonra yanağına bir öpücük bıraktım ve Alkan'ın da içeri geç demesiyle istemesem de içeri girdim.
Kapıyı kapattığımda sırtımı kapıya yasladım. Gözlerimi kapatıp Alkan'ı düşünmeye başladığımda suratımda aptal sırıtmanın oluştuğunu fark ettim. Kendime gelerek hızlıca tuvalete girerek, çişimi yaptıktan sonra kızların yanına gittim. Derin alay edercesine ''Tuvaletin deliğine düştün sanırım Şeyda'' dedi. Bende suratıma yine o aptal sırıtışımı kondurup az önce yaşadıklarımı anlatmaya başladım. Yeh Jewaani Hai Dewaani filminde çalan müzikte anlattıklarımla bütünleşince daha bir keyifli olmuştu.
Film bittiğinde kızlar ikisi sanki bir şeyler bulmuş gibi sırıtıyorlardı. Anlamadığım için şakınca ''ne?'' diye sordum. Sude deli ifadesiyle ''Alkan Keskin Şeyda, Alkan Keskin.'' dedi. Gözlerimi devirerek ''Hadi ama kızlar aramızda bir şey yok'' dedim. Derin yan yan bakarak ''Hadi ama Şeyda kimi kekliyorsun. Biliyoruz işte ona deliler gibi aşıksın. Gerçi ona kim aşık değil ki?'' dediğinde sinir olmadan edememiştim. ''Başka kim aşıkmış ki Derin'cim?'' dedim. Sude koluma hafif bir yumruk atarak ''Şeyda kendini de bizi de kandırma canım ona bütünnn kızlar aşık'' dedi. Tamam kabul ediyorum, biraz yakışıklı olabilir, yani biraz da değil çok çok ta olabilir. Neyse sinirim bozulmuştu işte. Bu yüzden önümde duran sütlü çikolatayı alıp hızlı hızlı yemeye başladım.
Kızlarla biraz daha eğlendikten sonra ikisi birlikte çıktılar ve ben yine yalnız kaldığım için odama çıkıp biraz şekerleme yapmam gerektiğini düşündüm. Yatağıma girdiğimde uyuyamayacağımı anladığımda Elif Şafak'ın , Baba ve Piç kitabını alıp kaldığım yerden okumaya devam ettim. Okurken uykuya daldığımı uyandığımda fark ettim. Gözlerimi açtığımda yanımda duran yastığa sarıldığım sırada ufak bir çığlık attım. Çünkü yanımdaki bir yastık değil de yüz üstü yatmış Alkan'dı. Heyecan boğazımı düğümlerken yüzünün kan içinde olduğunu fark ettiğim sırada yine ufak bir çığlık atmıştım. Bu sefer ki çığlığım daha kontrollü çıkmıştı. Alkan'ı uyandırmak istemiyordum. Ama yüzüne ne olduğunu ve eve nasıl girdiğini merak ediyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keskin Adam
ChickLitHayat yorsada bazen ufuğu gösterir insanlara. Birçoğumuz hayalleri gerçekleşir diye beklerken bir de bakmış en dipte, hiç ulaşamayacağı bir yerde. Kimimizde hiçbir zaman iyi bir hayatı olmayacağını düşünür ve ileriye baktığında işte tam da o ışığı...