21. BÖLÜM

87 7 1
                                    

Şuan tam olarak idrak edemediğim cümleyi beynimin içinde dört döndürüp duruyordum.

Becermek. .becermek. .becermek. .

"Alkan" cırlamamla birlikte Alkan hiç istifini bozmadan arabayı sürmeye devam ediyordu.

Allah ım yardım et yardım et..

Tam anlamıyla korku tüm bedenimi sarmış durumdaydı.

"Bak şuanda beni korkutuyorsun"

Alkan'ın dudakları alaycı bir ifade ile yukarı kıvrıldı. "Korkulacak birşey yok. .çok acımayacak"

Ne yapsam diye düşünürken ellerim direksiyona gitti.

Hadi Şeyda asıl kızım direksiyona.

Bir şekilde kurtulmam gerekti. Alkan'ın korkutucu tehdidine rağmen durmayacaktım.

"Şeyda rahat durmanı öneriyorum."

"Hayır hayır Hayır."

Alkan arabayı dikkatle kullanmaya çalışırken ben ona hiç yardımcı olmuyordum.

"Bak ufaklık beni sakın sinirlendirme"

"O zaman sende beni eve götür" artık Bağırmaya başlamıştım.

Korkmak en doğal hakkım ama değil mi..

Araba sağa sola yalpaladığında bende durmak zorunda kalmıştım. Korkuyordum. Ailemi o trafik kazasından kaybettikten sonra psikolojim tamamen bozulmuştu. Araba hızlı gidiyorsa nefesim kesilirdi. Bu yüzden sakin durmayı tercih ettim. Tabii bu arada göz yaşlarım yerlerinden firar etmişti. Alkan fark etmiş olacak ki gözleri bana döndü.

"Şeyda? "

Artık hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Ve ağlamaktan nefret ediyordum. Her zaman olmasa da. Bazen ağlamak her insana olduğu gibi bana da iyi geliyordu. Hatta ağlamak bence güçsüzlük değil tam aksine uzun süredir güçlü olduğun içindir. Tabii bu benim fikrim. Çoğu insan tam aksini düşünüyor ve ben buna saygı duyuyorum.

"Alkan şu lanet olası arabayı durdur. Hemen "

Titrediğimin yeni farkına varıyor gibiyim. Halbuki en başından belli vücudum sallanıyordu. Bir insan komaya girer ya hani. Benim ki o kadar şiddetli olmasa da titriyordum işte.

Alkan'ın şefkatle kollarını bana sarmasıyla bende ona sıkı sıkı sarılmıştım. Başımı geniş omuzuna yasladığımda gözlerimi kapatıp sadece Alkan'ı hissettim. Onun kokusu herşeye bedeldi.

Ben bu adama hangi ara aşık oldum. .

İçimden kendime lanetler okuyordum. Kendimi tutamamaktan nefret etmiştim. Resmen boynuna sıkıca sarılmaktan boğmak üzereydim.

"Daha iyi misin? "

Hâlâ başım omuzunda yaslıyken kafamı evet anlamında salladım. Alkan'dan ayrılmak istemiyordum. Sonsuza dek öyle kalsak kabul ederdim.

Yavaşça dirseklerimden tutup beni birazcık kendinden uzaklaştırdı. Kahvenin en güzel tonuna çalan Gözleri benim gözlerimi bulduğunda Alkan'ın gözlerinin renk değiştirdiğini düşündüm. Adamın gözlerinin arada canı sıkılıp renk değiştiresi tutuyor sanki.

Elleri şefkatle yanağıma ulaştı. İşte dünyanın en güzel tarafı. Sevdiğin, aşık olduğun adam senin yanında elleri, gözleri tam yanında. Hiç hissedemdiğin duyguları yaşıyorsun. Evet aşık olduğun, aşık olduğum adam.

Keskin AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin