3. BÖLÜM

127 13 0
                                    

Kreşe gelene kadar aklım çıkmıştı. Bu kadar olay sonrası söylemeyi unuttum. Özel bir kreş okulunda çocuklarla ilgileniyorum. Her hafta buraya gelmek keyifli. Kafamı dağıtıyorum en azından. Kreşe vardığımda her zaman ki gibi benim bücürlerim yerlerini almışlardı. Hepsine sevgiyle baktıktan sonra eğlenmeleri için resim çizdirdim. Aklım hep Alkan ' da olduğu için çocuklarla pek ilgilenemedim. Saatler sonra tüm tatlı bücürlerimi aileleri gelip almıştı. Derin bir oh çekerek çantamı alıp kreşeten çıkıyordum. Birden önümde siyah bir araba belirdi. Ne oluyor, ya. Karnıma bir sancı girmişti. Sanırsam korkmuştum. İçinden takım elbiseli bir adam çıkınca yüzümü sert bir ifade aldı. Adam iyice yaklaştığında "Buyrun Şeyda hanım" deyince yüzümü şaşkın bir ifade aldı bu sefer. Anladığım kadarıyla bu adamı Alkan göndermişti. Tısladım ve bir adım daha atıp adama iyice yaklaşım. "Hiçbir yere gelmiyorum. Ne laftan anlamazsınız be." Adam anlamsızca suratıma bakarken aklıma gelmişti, hangi kreş olduğunu nereden bilmişti bu keskin adam. Birde utanmadan takip mi ettirmişti.
"Şeyda hanım lütfen gelin ve zorluk çıkarmayın" deyince adam kendine gelmiştim. Gözlerimi devirerek hiçbir şey söylemeden adamın yanından uzaklaştım.
Arkama baktığımda kimse yoktu. Kurtulmuş gibi bir Ohh çektim. Son bir günde neler yaşamıştım. Bir daha adrenalin falan yaşamak istemediğimi fark etmiştim. Evin önüne vardığımda telefonum çaldı. Çantamdan zorla da olsa telefonu çıkardım. Özel numara mı? Bir, iki saniye içinde telefonu açtım. "Alo..alo..alo o! " yine aynı şey olmuştu. Kendimi "çığlık" filminde hissetmiştim, sonra çok aptalca olduğunu düşünüp telefonu kapattım. Eve girecekken dehşete kapılmıştım. Bir el ağzımı kapatarak beni kendine çekti. Erkeksi kokusundan Alkan olduğunu anlamıştım. Nasıl ya Evimi bulur? Manyak beni birde takip ediyormuş. Sertçe kendine çevirdiğinde kahverengi gözleri sanki alev alev yanıyordu. Hafif sarıya çalan saçları güneşte daha bir parlak gözüküyor ve etkiliyordu. Dudakları çok dolgundu, öpesim gelmişti bir an. Ama hayır, ona karşı koymak zorundayım, herif manyak bulaşmamam lazım. Fakat çoktan bulaşmıştım. O an gözleri gözlerime buluşunca bunu anlamıştım.

Keskin AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin