8. BÖLÜM

64 7 1
                                    

  1 Haftadan fazla olmuştu belkide ama Alkan ne aramış nede gelmişti.
  Ne sandın gerizekâlı Şeyda.  Birden karşına çıkan yakışıklı bir adamın sana aşık olmasını mı.  İşte ben tam bir öküzüm, adam unuttu gitti beni.
  Bunları düşünürken sabah yatağımda uyanıktım fakat gözlerim hâlâ kapalıydı. Sude iki gün önce eve gitmişti.  Sonuçta artık sapık sorunuda kalkmıştı. Uzandığım yerden gözlerimi üşengeç bir şekilde açtıktan sonra sürünerek banyoya ilerlemiştim.  Saçım başım ayrı ayrı olmuştu.  Ilık bir duş aldıktan sonra altıma bol maymunlu bir pijama geçirdikten sonra, üstümede yarım atlet pembe değişik ama bir o kadarda seksi gösteren birşey giymiştim. Kreşe gidecek halim olmadığı için yerime üniversiteden arkadaşım olan Hande'yi göndermiştim.  Sude'den sonra en iyi arkadaşım denebilirdi Hande. Televizyonun karşısına geçtiğimde kanalları boş boş gezinmeye başlamıştım.  Az sonra kapı zili çaldığında üşenerek kapıya doğru ilerledim.  Kapıyı açtığımda gözlerim yuvalarından çıkacak kadar büyümüştü. Alkan karşımda duruyordu ve çok yakışıklı görünüyordu.  Sırıtarak "Beni kesmeye devam edeceğini çekilde içeri gireyim. " dedi. Hafif yana kaydımığımda içeri girdi.  Baştan aşağı beni süzdüğünde dudağı yukarı doğru kıvrıldı.  "Maymunlarla nerdeyse aynısın, ayırt edemedim doğrusu. "
  "Haha, ne komik ama resmen şekerlik abidesi di mi" Sırıtışı tüm yüzüne yayılmıştı.  "Sen onlardan daha güzelsin maymunum. "
  Ne bana maymunum dedi. Acaba beni seviyor mu? Saçmalama Şeyda sadece öylesine söylediği bir cümle saçma hıh.
   "Şeyda hey yine daldın"
    "Ah kusura bakma.  Artık görüşmeyiz sanmıştım. Yani sonuçta benle bir işin kalmadı.  E bir hafta da hiç görüşmedik. Bende sandım ki.."
   "Sen susmak bilmez misin?" Dediğinde bozuntuya vermeden şekerce sırıttım.  Elimle ağzımı kapattığımda oda gülmüştü. 
   "Nedenini bilmiyorum ama Şeyda seni özledim. " Mutluluktan ölebilirdim. Uzun uzun birbirimize bakınca utandığım için kafamı yere eğdimde çenemden tutup gözlerine bakmamı sağladı.  "Neden bu kadar masum ve güzel olmak zorundasın." Kıpkırmızı kesildiğime yemin edebilirdim.  "Şey. .şey. .yani aslında. .ben"  kekelediğimin farkında değildim.  Elini yanağıma götürdüğünde anlamıştım.  Yavaşça dudaklarımızı birleştirdiğinde dünya durmuştu.  Alkan kendini geri çektiğinde sol koluya belimi kavradıktan sonra bedenimizi birleştirdikten sonra konuştu "Şeyda seni seviyorum. " dedi. .

ARKADAŞLAR HİKAYENIN DEVAMI GELECEK..
HEPINIZIN DESTEĞİNİ BEKLİYORUM.

Keskin AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin