11. BÖLÜM

76 9 1
                                    

Ne kadar sabah kalkmak istemesemde Uzandığım yatağımdan üşenerek kalktığımda heryerimin ağrıdığını hissetmiştim. Banyoya doğru ilerlediğimde ayağım kapının ucuna deydiğinde inlemiştim. Şu hayatta en nefret ettiğim şeylerden bir tanesi ayağımı kapı ucuna çarpmaktı ve her zaman başıma gelirdi. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra dün kızların gittiği aklıma gelmişti. Açıkçası sabah kalkıp onları görmek güzel oluyordu.

Masaya iki üç şey kattıktan sonra bir iki lokma yedim. Ardından iştahım olmadığı için geri dolaba yerleştiriğimde Üniversiteye gitmek için hazırlandım. En son saçımı da omuzlarımın üstünde serbest bırakarak evden çıktım. Çağırdığım taksiye bindiğimde Telefonumu çıkarıp Derin'i aradım. O da Istanbul Üniversitesine gidiyordu. Bana yardımcı olacak en iyi kişi oydu.

Taksiden indiğimde Derin çıkış tarafında bir kaç arkadaşıyla birlikte sohbet ediyordu. Onların yanına doğru gittiğimde Derin beni görmüş ve gülümsemişti. Yanına geldiğimde bana sarılarak arkadaşlarına tanıttı. Gerçekten arkadaşları çok cana Yakınlardı. Biraz sonra onların yanlarından ayrıldığımızda üniversiteden içeri girdik. Harika bir yer yerdi. Buraya Derin'i görmek için bir kere daha gelmiştim. Şimdi ise buranın öğrencisiydim. Derin benim gireceğim sınıfa kadar eşlik ettiğinde kendide beni öptükten sonra gitti. Sınıfa girdiğimde geç kaldığımı sınıfta ders anlatan hocadan anladım. Özür diledikten sonra tekli bir sıraya geçtim. Sınıfta fazla kişi yoktu. Bu yüzden içerisi birden ferah gelmişti.

Ders bitince elime aldığım kitabım ve arasına sıkıştırdığım kalemimi tek elimde sıkıca tuttuktan sonra dışarı çıktım. Çıkış kapısına geldiğimde kalbim yerinden firlamak üzereydi. Alkan ve yanında barbie kadar güzel bir sürtük.

Ne ee! Öpüştüler Allah'ım Ağlasam tam yeridir yaa.

Kendimi kaybetsemde hemen toparlanıp koca pislik Alkan'ın yanına hızlı adamlarla gittim.

Tam yanına gittiğimde durmadan edemedim. Yanındaki kız o gün bizi evde yakalayan kızdı ve elinde ders kitapları vardı.

Demek ki oda burada okuyor.

Tam geri dönecekken 'Şeyda' diye ses duydum.

Allah kahretsin Alkan! Nasıl gördü beni yaa..

Onlara doğru geri döndüğümde yavaşça ilerledim utansamda. Tam Alkan'ın önünde durduğumda yanında ki sürtük kıza bakmıştım ve baktığım gibi pişman olmuştum. Bana bir sürtükmüşüm gibi bakması deli etmişti beni. Aramızda ki gerginliği bozan Alkan olmuştu. "Senin ne işin var burada Şeyda" dedi. Gözlerimi abartarak devirdikten sonra "Öğrenciyim gerisini boşver ve anlatmak istemiyorum. " dedim. İkisi de şaşırmışa benziyorlardı. Yeniden gözlerimi devirip. "Tamam. Üniversite sınavına girdim ve kazandım. İşte tüm olay bu." Dedim. Alkan'ın yanındaki pis sürtük gülerken devam etti. "Ah canım ne güzel oldu bak. Bende burada okuyorum. Bu arada benim adım Büşra. Sanırım Alkan sana yardımcı olmaya çalışıyor" dedi. Her ne kadar sinir olsamda bu kıza cevap verme isteği uyandı. "Benim adımda Şeyda. Fakat Alkan beyin bana yardım etme gibi bir durumu yok. Bunu da nereden çıkardınız" dediğimde Büşra hanımefendisi baya bozulmuşa benziyordu. Tam o devam edecekken Alkan beni kolumdan kavrayıp Büşra ' nın yanından uzaklaştırdı.

"Bana neden söylemedin Şeyda" Alkan'ın sesi sert çıksada umursamadan "sana söyleme mecburiyetinde değilim. Hem söylesem ne olacak?" Her zaman ki gibi damarına basmıştım. Sertçe kolumu bıraktıktan sonra cevap vermeden öylece beni orada bırakmıştı. Psikopat herif işte nolacak. .

Derin Yaraşır

Şeyda ' nın yanına giderken zaten onu görmüştüm. Hemde Üniversitesi'nin en büyük sürtüğü olan Büşra ' nın yanında. Yanına gitmek yerine yakından dinlemeyi tercih etmiştim. Yine pislik gibi konuşuyordu. Neymiş Alkan Şeyda'ya yardım ediyormuş. Her zaman azılı düşmanım olmuştu Büşra. Kötü kızları sevmezdim oldum olası. Az sonra Alkan Şeyda'yı kolundan tutup ilerlettiğinde Şeyda'nın bir cümlesinden sinirlendiğini anlaşılıyordu. Bir anda Şeyda'nın kolunu bırakmasıyla arkasını dönüp çıkması bir oldu. Tabii sürtük Büşra'da hemen arkasından. Koşar adımlarla Şeyda'nın yanına gittim. Alkan kızda nasıl bir etki bıraktıysa artık hâlâ kendine gelememişti. Çıkış kapısına doğru ilerlediğimizde sınıf arkadaşım Berke yanımıza gelmişti. Açıkçası şu üniversitede tek can yoldaşım Berke diyebilirim. Şeyda'yla onları tanıştırdığımda gerçekten iyi arkadaş olacakları belli olmuştu. Açıkçası buda benim hoşuma gitmişti. Sonuçta en sevdiğim iki arkadaşımın dost olması harika olurdu. Arabamın önüne geldiğimizde Berke ile ayrılıp Şeyda ile her zaman gittiğimiz bir kafeye gittik. Kahvelerimizi içerken Şeyda bana "Büşra kim? Yani neler yapar, ailesi kimler? " diye sordu. Açıkçası böyle bir soru ile karşılaşacağımı biliyordum. Derin bir nefes alarak yanıtladım.

"Anne ve babası o küçükken ayrılmışlar. Daha sonra Büşra annesinin yanında kalmaya başladığında annesi onunla ilgilenmediği için çevresi hep kötü insanlarla dolmuş. Bu üniversiteye de zorla gelmiş zaten. Alkan'ı da nasıl kandırdıyasa artık, uzun zamandır yakın arkadaşlar. Alkan geçen sene buradan mezun oldu. Mimarlıkta. Ama o kendi işini yani şirkette patronluk yapmayı tercih etti. Büşra ile üniversite de 3. Sınıfta tanıştılar. Ondan sonrada hiç arkadaşlıkları bozulmadı. Açıkçası Alkan gibi birinin o kızda ne bulduğunu hiç anlamıyorum. " dedim. Şeyda pür dikkat beni dinlerken benim konuşmamın bittiğini anlayıp kendine gelmişti. Kafasını anladım dercesine salladıktan sonra keyfi kaçmış gibi görünüyordu. Bende üstüne gitmedim zaten.

Bir kaç saat sonra Şeyda'yı evine bıraktım. Arabadan inerken gerçekten morali bozuk gibiydi. Kapıyı açtığı sırada benden yana olan elini tutup "İyi misin?" diye sorduğumda tebessüm edip "evet" dedikten sonra birbirimize sarılıp ayrıldık.
Ben bu kızı gerçekten çok seviyordum.

***

Şeyda'nın ağzından

Eve girdiğimde kendimi salondaki kanepeye atıp Alkan'ı düşünmeye başladım. Bu adamı son günlerde çok düşünür olmuştum. Kafayı yemek üzere olduğumu düşünüyordum. Birkaç dakika gözlerim kapalı onu düşünürken zil çaldı. İstemesemde zorla kalkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Alkan'ı görünce içimden çığlıklar atmaya başlamıştım. Alkan hızla içeri girip beni duvarla kendi arasına sıkıştırdığında zorlukla nefes alıyordum. İki eli duvarda iken konuştu. Sesi oldukça seksi çıkmıştı. "Sen ne yaptın bana böyle. Bir dakika bile ayrı kalmak istemiyorum senden." Gözlerim kocaman açılmıştı. Bu hoşuna gitmiş olacak ki dudakları yukarı kıvrılmıştı. Duvarda olan ellerini indirip belime doladı. Beni kendine iyice bastırıp dudaklarımızı birleştirdiğinde dünyanın durmasını istedim. Hızla öderken beni bende ona karşılık vermeye başlamıştım. Ona karşı koymak hiç içimden gelmiyordu. Ondan kısa olduğum için ayak topuklarım havada asılı kalmıştı. Az sonra bacaklarımdan yukarısını hissetmiyoru gibiyim. Öpüşmemiz derinleşirken Alkan tişörtümün eteğinden tutup yukarı kıvırdığında elleri artık tenime deyiyordu. Buda ürpermeme neden olmuştu. Daha fazla devam edemeyeceğimi anladığımda Alkan'ı göğüslerinden ittim. Gerçekten onunla olmak istiyordum. Ama nefes alamıyordum. Sonuçta bu benim ilkimdi. Sevgilim olmuştu. Fakat hep masumane birlikrelikti benimki. Alkan ise farklıydı. O her kızı elde eden bir adamdı. Bu duygularım daha farklıydı. Ve ben Alkan gibi zor bir adamla nasıl başa çıkacağımı düşünüyordum. ..


ARKADAŞLAR YENI BÖLÜM EN KISA SUREDE GELECEK. OYLARINIZI BEKLİYORUM. !!^-^

Keskin AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin