17. BÖLÜM

76 6 0
                                    

Medya; Derin

   Sabah'ın erken saatlerinde kalkmayı sevmesem de sıcak yorganımın altından huzursuzca kalktım.  Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayacağım sırada Neşe'nin banyonun tam karşısında ki duvara yaslanmış, gözleri kapalı bir şekilde öylece durduğunu fark ettiğim de tedirgin olmuştum. Yavaş olan adımlarımı hızlandırarak Neşe'nin yanına gittim. Kollarımı beline dayayıp kendime yasladığımda Neşe'de sıkıca boynuma sarıldı . Hiçbirşey demeden ağzından bir hıçkırık kaçtığında Neşe ye dahada sıkı sarıldım. Ne oldu ? diye sormam gerek yoktu . Konu Meteydi . Neşe nin sorunu olsa altından hep mete çıkıyordu.  Dirseklerinden tutup kendimden uzaklaştırdığım da akan iki damla göz yaşını baş parmağımla sildim . Kendini berbat hissettiğinin farkındaydım . Neden içerlendi bilmiyorum ama sesi kırılgan çıkmıştı "kendimi hiç iyi hissetmiyorum. Beni böyle görmeni de istemezdim Şeyda.   lütfen  kızlara belli etmeyelim." Onu iyi anlıyodum . Sonuçta benimde kısa da olsa belki bir iki tane ilişkim olmuştu ve hep ben terk edilen taraf olmuştum . Gerçi benimkiler öylesine birşeydi . Fakat Neşe Mete ye gerçekten aşıktı.

   Anladığımı belirterek kafamı aşağı yukarı doğru salladım "tabiki canım benim. Gel elini yüzünü yıkayalım da kendine gel biraz." Minettar olmuşçasına gözleriyle bana baktığın da Neşe ye bir kez daha sarıldım. Kumral saçları omuzuma düşerken yeniden o Amerika'dayken nasıl özlediğimi fark etmiştim.  Yavaşça sağ kolundan tutup banyoya doğru ilerledik.  Banyo da Neşe kendini görünce yüzünü buluşturdu. O da anlamıştı ne kadar kötü halde olduğunu.  Dudağımı birbirine bastırıp ona şefkatle baktıktan sonra suyu açıp yüzünü ıslattığım elimle iyice yıkadım.  Sarhoş gibiydi. Gece boyu ağlamış  gibi görünüyordu ve benim kızlarla birlikte ona yardım etmemiz gerektiğini düşünüyordum.

   Askıda duran yeşil, pandalı havluyu alıp Neşe ye uzattım. Yüzünü kuruladıktan sonra salona geçip Neşe yi koltuğa oturttum.  Bende bu arada hızlıca mutfağa geçip çayı ocağa kattım.  Yağda dört tane yumurta kırdıktan sonra dolaptan kahvaltılıkları çıkarıp masaya kattım. 

    Kızları uyandırmak için gittiğim de mışıl mışıl uyuduklarını gördüğüm de uyandırmaya Kıyamasam da ikisinin yanaklarına sulu öpücük bıraktım.  Derin hemen kalksa da Sude mız mızlanmıştı.

   Sude ve Derin banyoya geçtiklerin de bende Neşe nin yanına gittim. Koltukta yayılmış, gözleri kapalı bir şekilde duruyordu. Yanına usulca oturup boynuna sarıldım.  "Canım biraz daha iyisini değil mi?" Gözlerini yavaşça açıp bana baktı. Hafif dudakları yukarı doğru kıvrıldıktan sonra  başını evet anlamında salladı. Bende aynı şekilde karşılık vererek " E o zaman hadi masaya.  Kızlar da uyandı" dedim. Birlikte mutfağa geçtiğimiz de Derin yumurta tavasını Sude de çaydanlığı masaya katıyorlardı.

    Hep birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra kızlarla benim dolabımdan giyinip dışarı çıktık.  Hava güzel olduğu için bugün bol bol gezmeyi planladık.

     Bugün gerçekten kafamı dağıtarak her şeyi unutmak istiyordum.  Tabii Alkan hariç. Yıllardır görmemişim gibi özlediğimi fark ettiğim de iPod'umu çıkarıp bende duran iki üç fotoğrafına baktığım da iatemsizce güldüm. 

  Bu adam neden bana bu kadar iyi hissettiriyor ki?

   Alkan'la sevgili veya her hangi birşey olmamamıza rağmen harika bir çekim kuvvetimiz vardı. Bana seni seviyorum dediğin de hâlâ kendinde miydi diye düşünmeden edemiyordum doğrusu. 

    Büyük mağazanın içine girdiğimizde düşüncelerimin arasından sıyrılıp Derin'inde geçen hafta dergide beğendiği elbiseyi vitrin de görünce hemen o mağazaya koşuşturduk. Tabii Sude ne Neşe her zaman ki gibi ayakkabı delisi oldukları için bizimle ayrıldılar. 

Keskin AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin