22. BÖLÜM

55 6 1
                                    

        Elleri vücudumda  şekiller çizerek beni mahvediyordu.  Siyah yatakta ben ve Alkan vardık.  İçim eriyordu.  Bitiyordum.

      Tabii o an ortamın içine sıçılmazsa olmaz değil mi? Evet olmaz.

    Kapı zili çaldığında Alkan'ın azından bir küfür savruldu.  Bu durumu beni güldürürken Alkan da üzerimden yavaşça kalkıyordu.  Ne ara beni altına almıştı bilmiyordum da.

    Yataktan doğrulup kapıya doğru ilerlediğinde bende üzerimi düzeltmekle meşguldüm.  Yarı sıyrılmış  gri atletimi tamamen düzelttikten sonra merdivenlere yöneldim.

     Aşşağı inmeden hemen merdivenlerin dördüncü basamağında gelen kişiye baktığım da kısa boylu , kısa sarı saçları olan bir kadın içeri giriyordu.  Yüzü  güzel olmasa da tatlı bir havası vardı. 

      Yavaşça durduğum basamaktan ayaklarımı hareket ettirip sağ tarafta ki salona geçen kadını ve Alkan'ın arkasından ilerledim.

      İçeri girmeden önce dinlemeyi düşündüm.  Biliyorum çok yanlış birşey ama ne konuşacaklarını merak ediyordum.

      Puslu siyah renginde ki duvara yaslanıp kadının kadifemsi sesini dinlemeye başladım.

      "Bu benim için çok zor Alkan. Herşey daha da berbat olmadan bu işten kurtul"

     Alkan'ın sert ve acımasız sesini duyunca gözlerim daha da açıldı.

      "Seni becerip bir kenara atsalar bile bu işten vazgeçmeyeceğim.  Bana borçlusun."

     "Hadi ama Alkan. Çok acımasız birisin.  Şeyda ya karşı da böyle misin? "

       Bu kadın nerden biliyor lan beni.

      Düşüncelerim benimle dalga geçerken hepsini elimin tersiyle ittim.

     Tam içeri dalacağım sırada Alkan'ın sesini işittim.

      "Haddini aşma. Onlara bırakmadan ben seni öldürürüm."

     Kadının Histerik kahkahası kulağımı tırmalamıştı.

       "Bende senin o güzel orospuna yapacaklarımı bilirim. Biliyorsun Alkan. Tek değilim"

      Orospudan kastı ne ve kimden bahsettiğini anlamaya çalışırken aklıma Büşra geldi. Kesin odur diye düşünürken tekrar gözlerim yırtılacak derecede açıldı.

       "Şeyda nın başına bir iş gelirse seni öldürmekten beter edeceğimi bilmen gerekir"

     Daha fazla dayanamayıp ayaklarımı hızlıca hareket ettirip salona girdim.

     "Neler oluyor!"

     Alkan kızın oturduğu tekli koltuğun önünde ayakta elleri cebinde durur vaziyetteydi.

      Ellerini cebinden çıkarıp bana doğru döndü. Sanırım gözlerinde endişe vardı.

    Biraz daha ilerleyerek Alkan'ın tam önünde durdum. Bir cevap bekliyordum. Gözlerimdeki ateşi Alkan'ın gözlerinin içinde görebiliyordum.

     Kısa boylu kadın yavaşça ayağa kalktı. Bir sürtükten farksızdı.

      Alkan ve benim yanımda durduğunda ağır parfümü burnumu sızlattı.

       "Sende mi buradaydın Şeyda"

     Kadını küçümseyerek baştan aşağı süzdüm.

Keskin AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin