Kapıyı çaldık. Kafam o kadar karışıktı ki konuşma yetimi kaybetmiş gibiydim. Kenan bey beni görünce;
-Denizcigim seni görmek ne güzel. Bizi kırmayıp bu akşam burada oldugun için çok mutluyuz.
Elimi avuçlarının arasına alıp öptü. Ateşle göz göze geldik. Yanıma geldi. Yanağımdan öptü. Ve:
-Bugün olanlar için özür dilerim. Dedi.
Bense hayatımın yerle bir olmasına engel olamıyorum. Ateş... Onun da haberi var mıydı? Olması imkânsızdı. Eğer Ateş bilseydi bu kadar rahat davranmadı. Karşı çıkardı olanlara. Selamlaşma seramonisi bittikten sonra masaya oturduk. Özenle hazırlanmıştı sofra. Yemekler herzamankinden daha farklı gelmişti gözüme. Yemekler bittikten sonra Kenan bey kadehinden çatalıyla çın çın ses çıkardı. Ve konuşmaya başladı.
-Bugün buraya Ateş Ve Deniz için toplandık. Çocuklarımızın kararı bizi çok mutlu etti. Artık kocaman bir aile olacağız.
Ateş tepkisiz oturuyordu. Eğildim.
-Ateş senin bu olanlardan haberin var mı? Neler oluyor? Konusmamız lazım.
-Konuşacak birşey yok. Yıllardır olması gereken şey oldu. Dedi.
Ne yapacağımı şaşırmıştım. Tanrım herşey koca bir yalanmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM KÜÇÜK MELEĞİM
RomanceEğer birgün yalnız hissedersen sakın korkma ben hep yanında olacağım...