DAVET

472 13 0
                                    

Aileye yeni dahil olduğum için annem ve babam olması gerektiğinden daha fazla ilgi gösteriyorlardı bana. Annem bir akşam benim için büyük bir davet vereceğini söyledi. Ardından Süheyla hanıma seslendi.
-Süheyla hanım yarın akşam büyük bir davet verecegim.
  Bana baktı gülümsedi ve devama etti.
- Deniz için büyük bir davet vereceğiz. Ayhan ve ben herşeyin en iyi olmasını istiyoruz. Lütfen hazırlıkları başlat ve konuklara haber ver.
Başıma geleceklerden habersiz odama çıktım ve güzel bir uyku çektim.
Ertesi sabah kocaman bir gürültünün üstüne düşmüştüm. Heryerde koşuşturan insanlar, pasta ve yemek kokuları... Birden arkamdan bir ses geldi.
-Uyandı mı bakayım sen? Arzu hanım her yerde seni arıyor. Bütün işin yaramazlık. Hele bakayım. Önce banyo sonrada sana alınan kıyafetleri giyineceksin.
Bu sesin sahibini tanımam hiç de zor olmadı. Süheyla hanım yine tüm soğukluğu konuşmaya başlamıştı bile.
Hızla koşup odama gittim. Kıyafetlerin zevksizliği onların Süheyla hanım tarafından secildigini ele veriyordu. Bana ait odadaki duşda banyo yaptım ve tamamen başka giysiler seçtim. Saat 7 ye geliyordu. Konukların hemen hemen hepsi gelmişti. Bu kadar kalabalık olmasını beklemiyordum. Annemin sabah kavga ettiği ondan yaşça büyük adamda oradaydı. Bir köşede oturuyordu ve hiç konuşmuyordu. Sanki burada olmak istemiyormuş ve mecburiyetten budaymış gibi bir his yayıyordu etrafına. Annem merdivenlerden çıktı ve elimden tutup beni aşağı misafirlerin toplandığı  yere götürdü. O dakika bütün ilgi benim uzerime toplandı. Annem nefesini toplayıp konuşmaya başladı.
-Sevgili misafirler öncelikle hoşgeldiniz. Bugün hepimiz Deniz için toplandık. O artık bizim kızımız. Aile olarak buna alışmaya çalışıyoruz. Eminim ki biz bunu başaracağız. Evet kocaman bir aile olmayı başaracağız.
Son sözlerini yaşlı adama bakarak söylemişti. Adamsa tepkisiz oturuyordu. Annem teşekkür edip servisi başlattı. Herkes halinden memnun görünüyordu. Tabi o yaşlı adam dışında. Bense halimden hiç de şikayetçi değildim. Annem ve babam çok samimi oldukları ve aile dostlari olduğunu söylediği kari-kocayla konusuyordu. Yanlarında benden altı yedi yaş büyük olduğunu tahmin ettiğim bir erkek çocuğu vardı. Babam: Denizciğim gelir misin? Seni tanıştırmak istediğimiz birisi var.
Sessizce gittim. Çok güzel,uzun boylu,sarışın bir bayandı. İsmi Nerminmiş. Eşi oman bakarak daha esmer kalıyordu. Oda uzun boylu ve yakışıklı sayılabilirdi. İsmi Kenanmış. Ve oğulları Ateş. Ateşle tanışmamız çok sıradandı. Kimse bilemezdi ne felaketler doğuracak. Kimlerin hayatı son bulacak ya da kimler beni bir hayata başlayacak.
  -Yeter bu saçmalığa bir son verin artık. O sizin kızınız değil. Arzu bu yaptığınız koca bir saçmalık. O sizin kızınız değil hiçbir zamanda olmayacak. Arzu senin kızın iki yıl önce öldü. Kabuk et bunu artık. Şu cocuguda ait olduğu yere geri götür.
Yaşlı adam sessizliğini bozmuştu. Herşeyi yerle bir etmişti. Annemin gözlerinden bir damla yaş düştü. Onu hiç böyle görmemiştim.
-Git buradan. Baba git ve bir daha bu eve adımını bile atma.
Söyledikleri onu rahatlatmalıydı. Ama söylediklerinin altında ezilmiş gibi duruyordu. Beni kucakladı ve yukarı çıkardı. Bu yaşlı adamı son görüşümüz oldu. Sabah haber gelmişti. Kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetmiş. Annem çok üzgün görünüyordu. Tüm söylediklerini sadece kızgın olduğu için söylemişti. Artık çok geçti ve zamanıda geri alamazdı. Bununla yaşamayı öğrenmek zorundaydı. Zaman herşeyi iyileştirirdi. Annem iyileşmek zorundaydı.

BENİM KÜÇÜK MELEĞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin