Çıldırtan Aşk -1.Bölüm

76.7K 787 49
                                    

Okuyan herkese selam olsun :D Umarım bu hikayemi beğenirsinizi. Okur , yorum atar ve votelarsınız. Bu Harry Styles'la alakalı bir hikaye olacak umarım ilgi çeker ve bende yazmaya devam ederim. Bu bölüm kısa olmuş olabilir ama sadece giriş olduğu için. Hella çok tutkulu bir hikaye olacak :D Lütfen yorum atın teşekkürleeer.

 Kız elinin tersiyle akan burnunu sildi. Sadece iki dakika önce onun olan ama şimdi bir yabancı gibi önünde duran gence çevirdi gözlerini… İfadesizce yere bakıyordu genç. Kız onun bakışlarını takip etti ve gencin ona aldığı ayakkabılara baktığını gördü. Derin bir nefes aldı. Titrek sesiyle konuştu. ‘Gerçekten hayatından gitmemi istiyor musun?’ Genç olan teredütsüz kafasını salladı ama onun dışında ağzından tek bir kelime çıkmadı. Kız onu yavaşça itti ‘ konuş!’  Genç sinirle başını ona çevirdi. Kız o an sinirden yeşilden siyaha dönen gözlerle çarpıldı. ‘Hayatımdan defol!’ kükredi genç. Kız korkmamıştı onun bu hallerine alışıktı. Onun aslında kendine kızdığını biliyordu. Ayağındaki kırmızı ayakkabıları çıkardı ve gencin önüne bıraktı. Ona bakmadan arkasını döndü ve çıplak ayaklarıyla acımasız asfaltta yürümeye başladı. Bu onun için uzun bir yol olacaktı.


**********************************************************************************

Elimdeki torbaya bahçedeki çöpleri doldurdum, sonra biraz tırmık yardımıyla çiçekleri düzelttim sonra suladım. Her gün yaptıklarımı bugün de rutin olarak yapmış ve her gün bahçeme çöp atan burnu büyük komşuya rutin olarak küfürler yağdırıyordum. Utanmaz adamın tekiydi! Tüm erkekler böyleydi. Hepsi çok bilmiş ukala yaratıklardı! Sinirle bahçeden çıkıp çöp konteynırına çöpü attım ve içinden çıkan kedinin birden konteynırdan çıkmasına hızlı bir küfür ettim. Devamlı küfür etmezdim. Zaten etrafımda pek fazla insan yoktu yani fazla küfür kullanmazdım. Eve yaklaştıkça içerden gelen telefon sesini dinledim. Yalnız olmanın dezavantajı telefonu hep siz açmalısınız. Telefona ulaştığımda nefes nefese telefonu kulağıma dayadım. Soğuk bir ses- ki bu en yakın arkadaşımın sesi- Tamam bu sahneyi durduralım en yakın arkadaşım tam bir domuzdur!- Alınmasın!- Ya da alınabilir-
‘Merhaba Ella!’
‘Hey dost nasılsın?’
diye cıvıldadım. Cıvıldamak. Enteresan bir kelime. ‘Ben seni aramak istedim. Şey üzgünüm siz ayrılmışsınız. İyi misin?’ En yakın arkadaşım sevgilimden ayrıldığımı yeni öğreniyor ve benden değil. Kelime için olan o enteresan kelimesini alıp kendi üstümüze yapıştırıyorum. Özür dilerim kelime… ‘Sağol ama bir ay oldu ve ben şey… işte anlarsın. Alıştım…’
Ayrılalı bir ay olmasına rağmen ondan bahsettiğimizde gözlerimin dolması normal miydi? ‘Ben üzgünüm bilirsin bu olay medya ya yeni düştü-‘ Sözünü kestim. ‘ Nora medyayla ilişkimi kestim.’ Ondan bir şey saklayacak değildim! Ondan ayrıldım ayrılalı medyayla tüm ilişkimi kesmiştim ve kendimi böyle daha iyi hissetmiştim.   ‘ Immm’ diye geveledi. Durumun ne kadar kötü olduğunu anlamış mıydı? ‘ Ella şey yarın ki partiye gelmeye ne dersin hem çocuklar seni özlemiştir.’ Biraz tereddütle konuştum. ‘ Çocuklar dediğin John ve James mı?’
‘Şey evet yani sanırım…’
‘Hadi ama Nora… O ikiz dingiller beni özlemez.’
O ikiz dingilleri hakaret olarak kullanmadım. Onlar ikizlerdi ve dingillerdi yani ben küfürbaz değilim.
Nora’dan ses gelmeyince onun en fazla bu kadar bana yardım edebileceğini düşündüm. O hiçbir zaman dertleşebileceğim biri olmamıştı sadece konuşurduk. Konuşmaktan kastım ‘Selam, naber’ tabiî ki de!!
Derin nefesimi telefona karşı verdim. ‘Peki Nora yarın oraya geleceğim görüşmek üzere ‘ dedim ve cevap vermesini beklemeden telefonu yüzüne kapattım. En azından iyi yanından bakmalıyım; beni hala merak eden biri var ve yarın bir aydan sonra ortalıkta gözükecektim. Şans beni kutsasın…

-

 Aynada son kez kendimi süzdüm.  Birkaç fazla kilodan dolayı geçen ay giydiğim şık pantolonumun içine zar zor giymiş. Bir aydır makyaj yapmadığım için makyaj yapmayı unutmuş ve küt tırnaklara nasıl oje sürülürse o kadar kötü oje sürmüştüm. Özgüvenim hiçbir zaman yüksek değildi ama o yani şey… Ah işte siz anlayın o beni hep iyi hissettirirdi. İyi hissettirmekten kastım. Yalnız olmazdım ve güzeldim. Yalnız ve güzel. Bunla alakalı bir şarkı bestelemeliyim. Tamam şaka ben şarkı besteleyemem. Evden çıktığımda içimi bir korku kaplasa da önemsemedim ve akşam Nora’nın mesaj attığı bara doğru adımladım. Her şey güzel gitmeliydi yani kısaca ben o bardan sevgilisiz ayrılmamalıydım.

Bara girdiğim de saat çok erken olmasına rağmen içerisi ter kokusuyla sevişmiş gibiydi. Parti sahibinin bile kim olduğunu bilmiyordum sadece gelmiştim çünkü bu tür partilere pek giren çıkan sorulmaz kimse birbirini tanımazdı. Birkaç adım attığım da saçımı çeken ele doğru döndüm. Diğer dingili neredeydi acaba? ‘John..’ diyerek gülümsedim. O ise bana sıkıca sarıldı. Sanırım kusucam… ‘Nasılsın Ella? Nerelerdeydin çok merak ettim.’ Onu yavaşça ittim ve gülümseyerek tısladım. ‘ Bana iyi davranmanız için Nora size ne verdi acaba?’  Üstümü düzeltirken ondan bir cevap bekliyordum. Güldü, güldü daha fazla güldü ve sonunda arkadan bir ses geldi. -Soğuk bir ses- ‘ Hiçbir şey Ella.’ Döndüğümde Nora ile karşılaştım. Ona yavaşça sarıldım çünkü o sarılmaları sevmezdi. Ayrıldığımda birbirimize küçük gülümsemeler yolladık –ki Nora gülümsemeyi bilmiyor-. Beni çekiştirerek bar sandalyelerinden birine oturttular ve önüme bir bira koydular. Sesimi çıkarmadan birayı yudumlamaya başladım sonradan aklıma eve sevgilisiz dönmemek konusu gelince arkamı dönüp dans edenlere baktım. Baktım,baktım ve baktım. Nora korkmuş bir halde –kesinlikle korkmuştu bana bakıyordu-. ‘E-Ella kesinlikle burada olduğunu bilmiyordum.’ Gözlerimi ona çevirdim ve omzuna dokunup gülümsemeye çalıştım-Kesinlikle başaramadım-. ‘Gitmeliyim Nora.’ Ayağı kalktım ve ortada deli gibi dans eden Harry’den gözlerimi ayırıp. Kapıya doğru ilerlemeye çalıştım ama sadece çalıştım çünkü nasıl olduğunu anlamadığım bir anda Harry karşımda dikilmiş ve 32 diş olarak sırıtıyordu. Elini rahat bir şekilde omzuma koydu.
‘Elllaa !’ diyerek ağzında ismimi sakız etti. Kesinlikle sarhoştu. Beni süzdü. Ben cevap verene kadar o devam etti. ‘ Nasılsın? Sanırım iyisin baksana kilo bile almışsın!’
Evet tamam bu çok iyiydi! Hadi çocuklar kameramanlar burada bizi çekmeli hadi amaa… Bu şaka olmalı! Değil mi? Koca bir şaka!  Eski sevgiliniz sizi gördüğünde ilk dediği şey isminiz sonra kilo aldığınız.
‘Harry Styleeees.’ Diye ağzımda adını uzattım ki bundan nefret ederdi. ‘Sende iyisin. Görmeyeli baya bir yavşak olmuşsun.’


Çıldırtan Aşk-1.Kitap-(Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin