Çıldırtan Aşk-25.Bölüm

12.6K 337 26
                                    

Herkese merhabaaa! Bu bölüm uzun oldu! Sakın kısa falan filan demeyin :D Sanırım uzun zamandan sonra bölüm olaysız son aldı ama öbür bölüm bakalım neler olacak :D eheh.
Her neyse sizi seviyorum yorum and vote için tşşk tşk tşk. :D :D 
Bu bölüm @hayalperest_nur'un yorum için teşekkürleer bebek :D 
İyi okumalaaar :D

Hala o fiyakalı arabasıyla beni takip ediyordu. Daha çok hızlandım. Bilerek ara sokaklara girmiyordum çünkü o zaman arabadan iner ve beni zorla arabasına bindirirdi. Ana caddeden yürüdüğüm için en fazla benle konuşmaya çalışıyordu ama şimdi artık onu da başaramıyordu çünkü dükkanlara yakın yürümeye başladım ve yoldan gittikçe uzaklaştım. Aslında o saçma vitrinlere falan baktığım yoktu hatta camların yansımasından onu görüyordum. Hala arabayı yavaş sürüyor ve adımlarıma uydurmaya çalışıyordu. İçim burkuldu. O hastaydı ve her an yine benim bu saçma hareketlerimden biri onu krize sokabilirdi. Sinirle kendime bir küfür ettim. Telefonum çalmaya başladığında çantamın en derinlerinden onu çıkardım.

'Efendim?'
'ELLA! HEMEN ŞU LANET ARABAYA BİN!'

Sesinden ürkmemle gözlerimi defalarca kırptım. Araba artık hareket etmiyordu benden biraz ileri de park edilmiş şekilde duruyordu.

'Harry! Neredesin sen? Henry diye bir adam var burada ve beni arabasına bindirmeye çalışıyor. Hani beni SEN alacaktın?' dedim şimdi bana küfür ettiğinizi iyi biliyorum. Sen'i belirterek söylediğim için de kendime biraz kızdım ama o kendi değildi ki? Şuan başka birine bürünmüştü. Bu haliyle de oldukça yakışıklıydı kabul ediyorum ama sonuç olarak bu benim sevgilim değildi. Kendi sevgilimi istiyordum.

'Ella lütfen böyle yap hadi bebeğim inat etme ve Henry'nin arabasına bin!'

Dudaklarımı ısırdım ve düşünmeye çalıştım ama her seferinde iç sesim ona defolup gitmesi gerektiğini söylememi söylüyordu.

'Belki de biraz düşünmelisin Harry. Birkaç gün uzaklaşalım ve sen düşün.'

Arabasıyla aynı hizaya gelmiştim. Penceresi açıktı. Yüz ifadesi gerilmişti ve beyaz teni daha çok beyazlamış gibiydi.

'Ne yani benden ayrılıyor musun?' dedi.

İçimde bir şeyler yok oldu.

'Seni koca kafa! Öyle bir şey mi dedim ben? Biraz düşünmelisin dedim. O gün senin Liam'la konuşmanı duydum.'

Koca kafalı inek! Yüz ifadesi biraz daha rahatladı ve yüzünde kocaman bir gülümseme yayıldı. Hala arabanın hizasında olduğumu bilmiyordu. O kadar muhteşem gülümsüyordu ki. İçimdeki gergedan ona öpücükler yollamaya başladı. Buradan bile yanağındaki kanalizasyon çukurları belli oluyordu. Tanrım! Böyle tapılası bir adam benimdi.Benim benim sadece benim.

'Ella lütfen arabaya bin!' diye sızlandı. Telefonda bile yavru kedi bakışlarını atıyordu. Kıkırdadım. Reflesk olarak başını çevirirken bir an gözleri bana çevrildi. Göz göze geldik.

'Seni seviyorum.'
dedi dudaklarını bükerken. Gözlerimi devirdim ve yürümeye devam ettim. İleri de duran bir taksi vardı.

'Düşün Harry düşün!' dedim ve telefonu kapattım.

Hiç bana küfür falan etmeyin. Ona 'O gün senin Liam'la konuşmanı duydum.' diyorum bana Hiçbir şey demiyor. Hepsini hakk ediyor. Piç. Dünyaca ünlü kıçı kırık adamın teki!



Eve geldiğim de Nora evde değildi. Halbuki beni şirkete bıraktıktan sonra eve gideceğim demişti. Aslında dertleşmek için iyi bir gündü ve akşama kadar ne yapacağımı bilmiyordum. Aklıma bir fikir geldi. Yemek yapabilirdim. Yemek yapmasını beceremiyordum ama en azından deneyebilirdim. Hem belki Harry ile evlenirsek ona yemek bile yapabilirdim. Siz mi? Evlenmek mi? Dediğinizi duyar gibiyim ama evet biz ve evlenmek. Tamam kestik! Çok saçma oldu. Gergedan bile gülmekten yerlere yattı.
Her neyse.
Üstümü değiştirmek için odama giderken telefonuma mesaj geldi.

14:56 'O elbise ile acayip seksi gözüktüğünü ve beni arabanın içinde deliye çevirdiğini biliyor muydun?-HENRY'

Mesaja gözlerimi devirdim.

14:56'Henry sana söylediğim gibi benim bir sevgilim var. Bana mesaj atmaktan vazgeç ayrıca teşekkür ederim. Beni seksi hissettirdin. -Ella'

Odaya girip elbiseyi üstümden çıkarıp askılığa astım ve geçen Harry'nin ütülemem için verdiği kıyafetlerden aşırdığım tişörtü üstüme geçirip altıma şort giydim. Telefonum mesaj geldiğini bildirmek için öttüğünde hızla telefonu elime aldım ve mesajı açtım.

14:58 'İstersen seni daha seksi hissettirebilirim-HARRY'
14:59 '
Git ve düşün koca kafa!-TüyLÜ Yumak'
15:01 '
Neyi vücudunu mu?-DÜKKA'
15:03 '
Hayır boş beynini nasıl dolduracağını-EL'

Kıkırdayarak telefonu tamamen kapattım ve yatağın üstüne bırakıp mutfağa indim. Birazcık merak etsinde aklı başına gelsin!


Aslında mutfakda çıkardığım eserler kesinlikle REZALETTİ. Hatta bunları bir gergedana verseniz yemezdi bile. Yani onlar yemezse ben nasıl yiyeceğim bilmiyorum. Tek düzgün yaptığım makarnamdı ve mükemmel olmuştu. Diğer yemekleri büyük bir poşetin içine yollarken kapı çaldı. Biliyorsunuz ki hiç boş durmuyoruz. Ev yol geçen hanı olduğu için.

Kapıya ilerlerken kapının dışından gelen homurdanmalar duydum. Bir homurdanma kesinlikle Harry'e aitti. Bildiğiniz onun ses tonuydu. Seksi bir ses tonu var itiraf etmeliyim. Neye kızdığını anlamak için hızla kapıya ulaştım ve içeri aynanda girmeye çalışan Harry ve Norayı karşımda buldum ama tabi ki sığamadılar. Sonra Harry centilmenliğini kullanıp Nora'ya izin verdi.

'Ne oluyor burada?' diye çıkıştım.
Harry aynı kardeşini annesine şikayet edermiş gibi Nora'yı parmağınla gösterdi.
'O Tom'un arabasından indi. Seni... Tanrım o evli ve bir çocuğu var!'

Harry'nin dedikleriyle şok olduğum kısmı es geçiyorum ve Nora'nın umursamaz tavrından bahsediyorum. Nora Harry normal bir şey söylemiş gibi omuz silkti ve gözlerini devirerek kendini koltuğa bıraktı. Mutlu olduğu çok belliydi. Tamam mutlu olması yanlış değildi ama evli bir adamla mutlu olması ULTRA YANLIŞTI!

Harry hala kapının önünde idrak edemediğim bir şeyler söylerken benim gözlerim hala Nora'da takılıp kalmıştı. Bize bakmıyordu, boş boş kapalı televizyonu izliyordu. Öyle bir bakıyordu ki bir ara televizyonun açık olduğunu sandım. Eminim Nora sonra bana anlatacaktı. Harry'e döndüm. Hala ağzından tükürükler saçarak konuşuyordu. O kadar kızgındı ki kıpkırmızı olmuştu.

Sözünü keserek 'Harry?' dedim. Gözlerini bana çevirdi. 'İyi misin?' diye sordum . İçeri girdi bende arkasından kapıyı kapattım.

Nora'ya seslendi 'Umarım Lou'yu aldatmıyorsunuzdur!' Derin bir nefes aldı 'O benim en yakın arkadaşlarımdan biri onun üzülmesi demek benim kızmam demek!'

Nora bizden tarafa bakmazken Harry'nin kolundan tuttum ve mutfağa çekiştirdim. Mutfağa girer girmez ona buzlu su dolu bardağı uzattım. Bir dikişte bitirdi, ben ona şaşkınlıkla bakarken bardağı tezgaha bıraktı ve içeri yöneldi. Kolundan tuttum. Kesinlikle Nora'nın bir açıklaması vardı. Şimdi tekrar içeri gidip ona ... Sürtük gibi davranmasını istemiyordum.

'Sakinleş.' dedim elimi yüzünde dolaştırırken.

Derin nefesler alıyordu. Sandalyeyi çektim ve oturmasını sağladım.

'Harry bu kadar kızma bir açıklaması vardır kesinlikle.'

Gözleri öfkeyle parladı. 'O kızı hiç sevmiyorum! Ayrıca sürekli senin evinde buradan gitmesini istiyorum.'

Kaşlarımı çattım 'Kes sesini! İnsanları bilmeden yargılama! Ayrıca sen niye buraya geldin? Sana düşün dememiş miydim ben?'

Ani bir duygu değişimi ile sırıttı ve parmaklarını kolumda gezdirdi. 'Tüysüz yumaak. Seni seksi hissettirmeye geldim.'

Kolumu çektim ve geriye bir adım atıp ondan uzaklaştım. Ayağı kalktı ve ben anlamadan kalçalarımdan tutup beni tezgaha oturttu.

'Hey!'
diye mırıldandım. Kaşlarını çattı. 'Senin neyin var?' dedi.

Bu çocuk bazen gerçekten gerizekalı olabiliyor! Çocuk diyorum çünkü küçücük bir çocuk gibi hiçbir boku anlamıyor. Bazen kendime çevirmen tutmak istiyorum.

Nefesimi dışarı verdim. 'O gün Liam'la konuştuğun şeyi duydum. Benle dışarı çıkmıyorsun çünkü medyaya ilişkimizi göstermek istemiyorsun çünkü beni gösterirsen rezil olacağını düşünüyorsun. İşte bu yüzden düşünmelisin Harold!'

Ona Harold dememi yadırgamış gibi yeşil gözlerini kocaman açtı. Onu itip tezgahtan atladım ve yemekleri poşete dökme işlemini gerçekleştirmeye devam ettim. İnanabiliyor musunuz hiçbir şey demedi ve ben yemekleri poşete döküp bitirene kadar da tezgaha dayanıp bana baktı. Bakışları sert ya da üzgün gibi bişey değildi. Normal bakıyordu. Bir televizyon izlermiş gibi. Ben yemekleri döktükten sonra mutfaktan çıktım ve bahçedeki çöpe atmak için evden çıktım.

Çıldırtan Aşk-1.Kitap-(Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin