Ek Bölüm- Düğün

8.4K 308 41
                                    

Yorumlar ve votes için teşekkürler. Sizi seviyorum. 
Multi. De merak ettiğiniz şeyleri bulabilirsinizi. Gelinlik, harry, ayakkabı vs.
Multi. için tuğçeye teşekkürleer 


Elim sağ tarafa düştü. İki aydır olan doluluk ya da sıcaklık bugün sağ tarafımda yoktu. Eksiklik gibi bişeydi. Parmaklarım şefaf bişey buldu. Kağıt gibiydi. Hadi ama! Sümüklü peçetesi değildi değil mi? Zorla gözlerimi açtım. Harry yerinde yoktu. Acaba düğün günümüzde romantik bir öpücükle kaldırmamakla neyi hakketmiştim? Parmak uçlarımdaki kağıdı yukarı kaldırdım. Gözlerimin hizasında tuttum. Gözlerimi kırpıştırıp üstündeki yazıyı sesli okudum.

'Günaydın karıcığım. Düğünde görüşmek üzere-Kocan'

Kocan, karım? Evet yeni kelimelerde keşfedecektik demek. Sabahın köründe kalkıp nereye gitmişti ya da düzeltiyorum sabahın köründe beni romantik bir öpücükten mahrum bırakıp hangi cehenneme gitmişti? Yanımdaki dolabın üstünde duran telefonumu aldım ve saate baktım '11:00' peki... birileri fazla erkenciydi. Telefonumdan 'Har'ı seçtim ve kulağıma tuttum ama sinir bozucu kadın sesinden başka bir ses duyamadım. Daha sonra tekrar denememi söylüyordu. Sanane be kadın! Kocamı sana sorup mu arayacağım. Öyle bakmayın sadece alıştırma yapıyorum.
O kadını dinleyip tekrar aradım ama yine o kadının sesini duydum. Bence erkeklerin sağlığı için erkeklerin telefonundaki telesekreter erkek olmalıydı. Özelliklede EVLİ ERKEKLERİN.

Telefonu yerine bırakıp ayağı kalkıp gerindim. Telefonum çalmaya başladığın bir hevesle aldım ama ekranda 'NORA' yazısından sonra somurtarak telefonu açtım.

'Rüyanda mı gördün Nora?' diye şakayla karışık sordum.
'Seni gerizekalı neredesin sen?' diye sordu sinirle.
'Duş alacağım şimdi.'
Nora'nın homurdandığını duydum 'Seni salak kuaför randevun kaçtaydı senin? Bir hatırla.'
Gözlerimi kapattım ve sabah sabah işittiğim hakaretin altından gelmeye çalıştım. Sonra gözlerimi kocaman açtım '11:00' dedim. 'Şimdi saat kaç peki?' Ağzımı elimle kapattım 'Aman Tanrım! Hemen geliyorum.'

Telefonu yatağa fırlatıp çabucak duşa girdim.


Kuaförün kapısını açtım ve koşturarak ortasına geldim. Annesini alışveriş merkezinde kaybetmiş çocuk gibi etrafıma bakındım. Islak saçlarımla her döndüğümde yanımdan geçen insanlara su geliyor bana deli misin bakışlarını atıyordu. Bense kuaför randevusuna geç kaldım bakışlarımla yeterince yavru kedi bakışlarımı birleştirmiş şekilde etrafı süzüyordum. Tanıdık bir kişiyi bile görmezken sonunda telefonu çıkarıp birini aramayı düşündüm ama ekrandaki saat beni iyice telaşlandırdı. '12:00'. Ellerim titriyordu. Tanrı aşkına hangi glein kuaför randevusuna geç kalırdı ki? Harry bile benden önce uyanıp gitmişti. Aptal! Beni uyandırmamıştı.

'Bayan Styles!' diye biri sesleniyordu soyad tanıdıktı yani kocam olacak adamın soyadıydı. Peki kime sesleniliyordu? Etrafıma bakıp geçen hafta randevu ayarladığımız kızın bana doğru seslendiğini gördüm. Derin bir nefes aldım.
'Ben geç kaldım.' dedim kız çok komik bişey demişim gibi sırıttı ve elini sağ tarafa doğru göstererek 'Bu tarafa.' dedi ah! Birde işin yoksa yeni bir soyada alış.

Kız beni bir odaya girdiğinde tüm tanıdıklarım ordaydı. Bayan Saul! Nora, Eleanor, Perrie ve Dani. Bayan Saul'u bile yoldan çıkarmış gibi gözüküyorlardı! Hadi ama! Beni görünce hepsi bana döndüler ve güldüler.

Çantamı ve elimdeki hırkayı koltuğa bırakırken 'Komik mi?' demiştim hepsi haberleşmiş gibi aynanda konuştu 'Evet!'
Sonra sinirlerimin etkisiyle bende gülmeye başladım. Onlar saçlarını bile yaptırmışlardı. Ah! Suç Harry'deydi. Ne vardı düğünü akşam yapsak ama neymiş olmazmış! Pis sapık!

Hızla kendimi sandalyeye oturdum ve seslendim 'Lütfen hızlı olun! Düğünümede geç kalmak istemiyorum!'

Oturduğum sandalye popomu acıtmıştı. Çaresizce hareket ettim. Kızlar çoktan gitmişlerdi. Bayan Saul ve Nora 'Bay Kinney'le alakalı bir sohbete dalmış konuşuyorlardı. Nora'yla Kinney uzun zamandır çıkıyorlardı. Yani iki ay kadar. Biz yemeğe çıktığımız gün onlarda çıkmaya başlamışlardı. Yani anlayacağınız ikimiz içinde bir dönüm noktasıydı o gün. Benle kimse ilgilenmiyordu. Saçımı yapan kızın az bir işi kalmıştı. Makyajım çoktan bitmiş, tırnaklarım kurumaya bırakılmıştı.

'Hey!' dedim 'Ben gelinim benle biraz ilgilenin.'
Bayan Saul sırıtırken Nora kaşlarını çattı 'Mercimek nasıl?' diye sordu.
Bayan Saul 'Mercimek mi?' diye sordu.
Kıkırdadım. 'Karnımdaki ufaklıktan bahsediyor.' Ardından devam ettim. 'Aman tanrım! Yemek yemedim Harry öğrense beni öldürür.'

Nora gözlerini devirirken ayağı kalktı ve içeri doğru giderken gözden kayboldu. Büyük ihtimal mercimek ve benim için yiyecek bişeyler bulacaktı. Ah! Evet bir de mercimeğimiz vardı. Yaklaşık olarak iki aydır karnında yaşamına devam ediyordu. Elimi onun üstüne getirdim.

'Siz gençler bebeklerinize ne kadar ilginç isimler takıyorsunuz.' dedi Bayan Saul eline bir dergi alarak.
Umursamadım. Doğunca tabiki de adı mercimek olmayacaktı o göbek adı olacaktı. Asıl adını şuanlık düşünmedik çünkü mercimeğimizin cinsiyeti belli değil. Olsun biz onu cinsiyetsizde seviyoruz. Hatta Harry o doğmadan ona deli oluyor. Bu onu gerçekten neşelendirdi.

Çıldırtan Aşk-1.Kitap-(Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin