Çıldırtan Aşk-29.Bölüm

10K 354 60
                                    

Heeeeeeeeeeeey! Hoooooooooooooo! :D Sınır geç geçti :D Ben bölümü çoktan yazmıştım :D ehehe :D 
Her neyse. Vote ve yorumlardan şuanlık memnunum ama dahada artabilir mi? :D Evet artabiliir. :D Bunu hakk ettiğimi düşüyorum bebekleer!
Sizi seviyorum 40.000 okuyucuyu geçtim! O yeah! Sizlerin sayesinde! 
Yorum yapan insancıklar sizi seviyorum
@Alinakaynak
@HaroldsLovelyCat
@DoaAkren
@nutelladeniz
@serraltunkum
@moddi20
@hezeyan18
@Nutelalalalalala
@ZMSedef (Seni kırdığım için üzgünüm bebeek =)
@sehersar_
@unwantedhuman
@belinay2002
@goodgiirll
@Esrayanik
@mdnemzlm
@elam18
@Justininsefgilisi (Geçen bölümün en uzun yorumunu yaptı (y) adam olun :D )
Vote atanlarada sevgimi fışkırtıyorum :D Sizi seviyorum bebekleer :D 
Sınır +100 vote +35 yoruum :D 

Birkaç saat önceki ses beynimin içinde bir kez daha tekrarladı: 'Ella güzel bir isme sahipsin. Sana da sevgiline de çok yazık olacak. Ben hiçbir şeyi unutmam Ella. Sende beni unutma!'

Bugün o saçma telefon konuşmasından sonra yaklaşık on kere unutmak için başımı salladığım için artık başım ağrıyordu ama ben bundan ders almamış gibi başımı bir kez daha salladım ve su ısıtıcısının içinde fokurdayan suya odaklandım. O saçma telefon konuşmasından sonra sağlam-tek parça olarak- evdeydim. Harry'ide yaklaşık otuz kere aradım ve kontrol ettim, iyi haber ki oda iyi. Tabi telefon konuşmalarımızda sürekli bana gelmekten ya da ona gitmemden bahsedip duruyordu. Neymiş beraber yarı da kalmış gergedanların çiftleşmesini izleyip sonra bizde uygulayabilirmişiz. Bunu ne kadar istesem de reddettim ve uzun zamandır dertleşmediğim arkadaşıma kahve hazırlamaya tercih ettim. Ben kahveyi hazırlayabilirsem konuşacaktık yani Nora hiç konuşacakmış gibi gözükmüyor. İnana biliyor musunuz? Bizim domuz Nora gitti ve içine kapanık bir yaratık geldi. Yaratık diyorum çünkü bu halini sevmiyorum.

İnsanların değişmeye mahkum olduklarını biliyorum siz ve o içimdeki sürtük gergedan bunu bana hatırlatmanıza gerek yok ama şöyle ki insanlar değişmemeli yani ben hala o aksi Nora'yı seviyorum ve sanırım onu geri döndürmem için yapmam gerekenler var. Mesela Tom'u karısından boşatıp sonra ona aynı bir eros gibi okumu sallayıp Nora'ya aşık etmeliyim.

Ah! Size soruyorum şimdiye kadar yapacağım dediklerimin kaçını yaptım? Sanırım hiç... Bende böyleyim işte yapacağım derim ama bir bok yaptığım yoktur. Aslında şu aralar yapacaklarımdan daha önemli bişey varsa Andy. Hayır hayır Andy önemli değil kesinlikle önemsiz ama birine zarar verecek bir listeyi elinde tutuyorsa o zaman önemlilere yükseliyor.

Su ısıtıcısından saçma bir ses çıktığında kapatıp önümdeki fincanlara döktüm. Nora'yla ikimizin sade kahveyi şekersiz içme gibi bir alışkanlığımız vardı. Fincanları yavaşça tutarak içeri yürüdüğüm de Nora'nın yine bir spor kanalını açmış ama sadece öylece baktığını gördüm.

Onun değiştiğini söylemiş değil mi? Bu kesinlikle doğruydu.

Kahveyi önüne koyana kadar geldiğimi fark etmedi ardından doğruldu ve sıcak kahveyi-zaten kahveler sıcak olur ama en azından biraz soğumasını beklemeliydi- eline aldı ve bir yudum aldı. Onun yanına yerleştim.

'Peki yemek nasıl geçti?'

Konuya bir yerden girmek lazımdı hiç öyle bana badozlama girdin falan demeyin.

Omuz silkti 'Güzel bir eş, sevimli bir kız.. Asla boşanmaz.'
'Peki küçük bir kaçamak?'
'Asla..
' diye mırıldandı.

Bana oradan aldatmaya mı teşvik ediyorsun demeyin o benim arkadaşım ve çok mutsuz.

'Pekiii. Hangi akla hizmet o cıvık eşi ve kızıyla yemeğe çıkmayı kabul ettin?'
Omuz silkti 'Yemeği gidelim dedi. Onların geleceğini söylemedi. Beyaz bayrağı havaya kaldırdığımız için beni onlarla tanıştırmak istemişmiş. Ama yalan!'

Gözlerimi kırpıştırdım ve mesaj gelip öten telefonumu cebimden çıkarmaya çalışırken 'Yalan mı? Ne yalanı?' diye geveledim.

Mesajı açtığımda 'SENİ ÖZLEDİM -Dükka' yazısını gördüm.Hiç zamanı değil. Telefonu masaya bıraktım. Hiç mızmızlanmayın şu an entrikalar dolu bir platonik aşk hikayesi dinliyorum aynı filmlerdeki gibi..

'Ella! Bu yüzden Tanrı'nın olduğuna inanmıyorum. Tanrı olsaydı yalanlar olmazdı. O bu hikayeyi uydurdu çünkü benim ona karşı bişeyler hissettiğimi anladı.' Kahveyi masaya bıraktı ve ellerini başının arasına aldı ama anında arkasına yaslandı 'Ya da birisi söyledi.'

Başını bana çevirdi.

'Bana öyle bakma Nora! Sen benim en yakın arkadaşımsın. Tamam önceden uzun bir ara verdik ve ikimiz görüşmedik ama şimdi en yakınımsın. Asla, asla ve asla söylemem. Kimseye!'

Nora sıkıntıyla yanındaki kumandayı alıp televizyonu kapattı. 'Boka battım.' dedi eliyle yüzünü kapatırken.

'Belki de Tanrı'ya inanmadığın için bu durumdasındır. Hiç düşündün mü? Tanrı insanlara yardım eder.'

Arkasına yaslandı ve başını koltuğa dayadı 'Peki sana kaç kere yardım etti?'
'Bana defalarca yardım etti. Ailemi kaybettiğim zaman seni önüme çıkararak bana yardım etti. Bana pek düzgün olmasa da bir sevgili verdi ve onun içindeki saf sevgiyi...'

Omuz silkti ve ayağı kalktı 'Polyanacılık oynayarak hiçbir şey olmaz Ella. Sen umutsuz vakasın.'


Nora'nın kapıyı vurup çekip gitmesinden sonra aslında hiç de Polyanacılık oynamadığımı fark ettim çünkü gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Ben Tanrı'ya inandığım için umutsuz vaka değildim. İnsanlar birilerine inanmak zorundaydı. Birilerine güvenip ona yalvarmalı ve ondan merhamet beklemeliydi. Bunu bir insana yapamazsın insanlar bencildir ama Tanrı asla bencil değil. O bize merhamet ve yardım eder.

En yakın arkadaşınla bile tartışma yaşayıp onun sana kötü sözler söylemesini işitebiliyorsan Tanrı'ya inanmalısın. Birine inanmalısın. Bir kudreti hissedebilmelisin.

Ah! Gerçekten de umutsuz vakayım ha? İçimdeki gergedan Nora'ya küfrederken arada bana da zayıflığım yüzünden küfrettiğini biliyor muydunuz? Ve kasıklarımda hissettiğim ıslaklıkla içimde ki ses tuvalete gitmelisin diye de bağırıyor. Belki de duygusallığımın tek nedeni regledir.

Ayağı kalktığımda koltukta ki kırmızı renge sıkı bir küfür ettim ve koşarak tuvalete gittim.

Koltuğu sildikten sonra evin yerlerini de silmeye başladım. Bende temizlik yaparak stres atan bir manyaktım. Regl günlerim de daha stresli olduğum için temizlik çok iyi geliyordu.

İşe girdiğimden beri çok sık temizlik yapamamıştım. Sanırım bir kere Nora ben işteyken gelip evi temizlemişti. Onu hatırladıkça hala kızıyorum. Tamam morali bozuktu ve stres atmalıydı ama benim üstümde değil! Benim daha halletmem gereken bir sorun daha var! Beni tehdit eden sapık manyak adam! Nora'yla onu bir şekilde öldürebiliriz diye düşündüm. Ama sadece düşündüm icraat konusuna gelirsek sanırım Harry'i bu çıtırlar dolu dünyada bırakıp hapse giremem.

Kapı zilinin sinir bozucu sesini duyduğumda elimdeki viladayı bırakıp kapıya yöneldim. Tabi ilk önce delikten baktığım da stresli bir yakışıklı gördüm!

Kapıyı açtığım da kaşlarını çattı 'Neden mesajlarıma cevap vermiyorsun?'

'Sana da merhaba sevgilim.' dedim ve ona bir adım atarak dudaklarına öpücük bıraktım.
İçimdeki gergedan çoktan soyundu ama malum gün bir haftaya yakın bu iş olmaz.
Başını uzatarak içeri baktı 'Temizlik mi yapıyorsun? Bu gece kız gecesi yapacağınızı düşünüyordum.'
Onu kolundan tutup içeri çektim ve kapıyı kapatıp ceketini bir kenara bıraktım.
'Yaptık ve bitti.'
Kaşlarını çattı ve bana baktı.
'Sen otur şuralar kaldı. Silip geliyorum.'
Arkamı döndüm ki beni kendine çekti.'Bişey olmuş.' dedi.

Hadi ama! Beni bu kadar iyi tanımamalıydı. Çenemden tutup gözlerine bakmaya zorladı. Gözleri erimemin nedenlerinde sadece bir tanesi...

'Tartıştık.' dedim kısaca.
Beni sıkıca sardı. 'O domuz seni üzdü yani.'
Yavaşça karnına vurdum 'Şşh ona böyle deme.'

Çünkü artık o domuz değil. Bildiğin ergenliğe yeni girmiş bir ergen triplerini yaşayan kız.

'Üzülme seni seviyor.'
'Nerden biliyorsun?'
'Ayrı kaldığımızda bana gelip beni azarlamıştı.'

Geri çekildim ve hayretle suratına baktım 'Nasıl yani ne dedi sana?'
Güldü 'Sana inanmamı söyledi.'

Gözlerimi kırpıştırdım ve onun kusursuz yüzüne bakıp düşündüm. Sanırım Nora benim en yakın arkadaşımdan çok kardeşim gibiydi.


Öğlene doğru Bayan Saul'a beraber yemek yedikten sonra masama oturdum. Harry'le dünkü tartışmamıza tesadüfen tanık olan Bayan Saul gayet iyi bir bayandı, hala soğuk bir yüzü olduğu düşüncemden şaşmadım ama gerçekten de onunla konuştukça konuşasınızı geliyordu. İçinin sıcacık olduğunu biliyorum.

Çıldırtan Aşk-1.Kitap-(Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin