Aşk...Bu 3 kelime ne anlama geliyor.Hiçbir fikrim yok.Bana aşkı tattıran varmıydı.İşte kesinlikle bunun cevabı bende koca bir Hayırdı.Peki birgün bende aşık olacak mıyım? Belki hayır belki evet.
İstermiyim kesinlikle.O cırtlak sesten sonra hemen bir birimizden ayrıldık..Ama benim kalbim hiç atmadığı kadar öyle çarpıyordu ki.Sanki şu anda nefesim kesilecek gibi hissediyordum. Neydiki şimdi bu.
- Buğra'cım.
Diye yaklaşan kadın Buğra beye sarılmış bana öldürücü bakışlar atıyordu. Buğra beyse sarılışına hemen karşılık vermişti.
Bu kadının neyine sarılıyorsa. Üzerinde yok denecek elbise. Her halinden yapmacık olan dudaklar, boyanmış saçlar.Kısacası bu kadının Allah vergisi diyecek bir tarafı yoktu.
- Yani doğru söylüyorsun.
- Efendim?
- Ne?
- Kim doğru söylüyor Tuana?
Allah kahretsin ben içimden söyleyecektim ya.Hem sana ne be kızım kime sarılıyorsa sarılsın sanamı düşmüş bu kadını yorumlamak. Güzellik yarışmasında jüri falan mısın?
- Ya... Yok... Yok bir şey.
Değip sustum. Tabi adını bilmediğim kadın susar mı?
- Bizi tanıştırmayacak mısın Buğra
- Gerek yok Canan.
Ne gerek yok mu gerizekalı herif.
Ne çemkiriyorsun be kızım? Nediye tanıştıracak seni? Adamın hiçbir şeyi değilsin.
Ya bi sus iç ses ya.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar zaten.
Kafamı Buğra beye çevirip.
- Ben gidiyorum.
Dedim
- Tamam
Dediğinde haraketlenip gidecektim ki.
Elimden tutup durdurdu ve eğilip kulağıma ikimizin işiteceği ses tonuyla.- Bu burada bitmedi. Sanmaki unuttum. Şimdi gidiyorsun ama ben gelicem ve neler olup bittiğini öğreneceğim.
- Güldürmeyin beni. Siz benim neden geldiğimi ve niçin bunları yaptığımı gayet iyi biliyorsunuz.
Sert bir şekilde elimi çektim. Yüzüne baktığımda sinirden çenesinin seyirdiğini görüyordum. Ama bana ne yine oyundur. Zaten bu kas yığını herif sinirlenip bağırıp çağırmaktan, bide tokat atmaktan başka bir şey yapmaz.
Yüzünü yüzüme bir millim kalana dek yaklaştırıp- Beni sinir etme. Şimdi git. Yoksa ben geldiğimde inan senin için hiç iyi şeyler olmayacak.
Değip uzaklaşdı.
- Ay çok korktum napacaksın dövecekmisin. Pardon unutmuşum yapmadığın iş değil.
Laflarımı söyleyip bende ondan bir adım uzaklaştım. Deminden beri adının Canan olduğunu bildiğim kadın elini Buğra beyin koluna koyup.
- Ne oluyor Buğra hem bu evin hali ne böyle?
- Yok bir şey Canan zaten küçük hanımda gidiyor.
Deyip bana baktı.
- Evet gidiyorum mümkünse de bir daha görüşmemek üzre.
Cevap vermesini beklemeden dışarı yöneldim.
Şimdi ne olacak o kadar parayı nerden bulacağım diye düşünerek hastahanenin yolunu tuttum. Bir yol olmalı ve ben bu çıkmazın içinden kurtulmalıydım. Ve ne olursa olsun babamın bundan haberi olamalıydı. Biliyordumdaki bir darbeyi daha bedeni kaldıramaz ve....... Her neyse. Ben bir çözüm yolunu bulacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni de sever misin?
Ficción GeneralSizden bir bebek isteniyor... Hem de 12 yaş sizden büyük bir adamdan... Cevabınız her ne olursa olsun hayatınız yokuşa hızlı adımlarla düşmeğe başlayacak... Soru basit... Yanıtlaması.... ZOR... Ya kendi hayatınızdan vazgeçecek.... Ya da canınızdan...