Telefonda duyduklarımdan sonra deyim yerindeyse delirecektim o ara annemin ne zaman yanima geldiğini ve telefonu elimden alip konuşduğunu bile duymamıştım.Annem telefonda ki hemşireyle konuşduktan sonra babamın çokta kötü bir şeyi olmadığını söylemişti. Ve annemin beni şoktan ayıltması baya zaman almıştı.
Ben zaten anlamıyorum böyle insanları. İnsana pat diye söylenir mi böyle bir şey, ya ben olmayayım başkası olsun... Ve o insan hasta olsun. O an duyduklarıyla Allah korusun ne hala gelir insan düşünemiyorum bile...
Bu düşüncelerden arınıp taksicinin
-geldik abla.
Demesiyle annem ben ve kardeşim şoföre parasını verip arabadan indik..
Adımlarımı hızlandırıp girişten babamın oda numarasını sordum ve 3 cü kat 4012 ci oda olduğunu öğrendikten sonra asansöre binip 3 cü kata bastık.
Babamı görmek için sabırsızlanıyordum. Onu görüp iyi olduğunu bilmeden şu yüreğimi dizginleyemeyeceğimi de çok iyi biliyordum.
Asansörün kapıları açılır açılmaz kardeşimi, annemi arkamda bırakıp firlar gibi çıktım. Odayı bulup kapıya doğru hızlı adımlarla yürüdüğümde hiç vakit kaybetmeden deyim yerindeyse odaya daldım.
Ama yatakta babamı göremiyordum. Niye mi?
Çünkü babamın önünü kapatan iriyarı bir adam vardı.- Baba.
Dememle iriyarı adam arkasını döndü ve bana baktı.
Bana öyle bir bakışı vardı ki utanmadan edemedim.Adamın yakışıklı olduğunu, her kızın kalbini feth edeceğini söyleye bilirim. Boyu nerden bakarsan 190 yaşı 30 falan civarı olurdu. Buna rağmen çok dinc ve karizmatik görünüyordu.Siyah saçları, gömleğin altından bile belli olan kasları insanı kendinden alıyordu. Üzerindeki takım elbisenin pahalı olduğu her halinden beli oluşu, onun içinde olan karşımdaki bay karizma adam kıyafeti üzerinde öyle taşıyordu ki insan gözlerini anlamıyordu.Kızım ne oldu sana bide adamın içine düşseydin ha! ne dersin? Adama gel beni al de tam olsun.
Ya iç ses ne diyosun sen be! Bi git işine. Şöyle düşündümde ben buraya babam için geldim durupta burda adamı inceliyordum. Ah... Ne kadarda düşünceli kızım.
Düşüncelerimden bir anda sıyrıldım, adama baktığımda hala bana baktığını ve kaşlarını çattığını görmemle ne olduki şimdi? sorusu beynimde oluşmuştu. Aman canım bana ne.Babama sarılmalıyım şuan ben.
Adamın bakışlarına aldırmadan yatakta uzanan babamın yanına yaklaştım. Ve olduğum yerde kalakaldım.
Benim babama ne olmuşdu böyle? Kim yapmıştı ona bunu? Yüzünün her yanı yara bere içindeydi. İçim öyle parçalandı ki canımdan can gitti sandım. Nasıl vurmuştular benim babama hiç mi merhametleri yoktu?.. Ha ağladım ağlayacak durumdaydım.Dudaklarımı bir birine basdırıp gözyaşlarımı geri göndermeye çalıştım.Kafamı tekrar babama çevirdiğimde o an babamın kollarını bana açtığını görmem dünyalara bedeldi.
Hiç düşünmeden sarıldım ona. Dudaklarından küçük bir inilti koptuğunda..
- Özür dilerim baba acıttım mı.. Çok üzgünüm.
Dedim ve burnumu çekdim. Zaten çok duygusal bir insanım her şeye ağlarım babamı böyle gördükten sonra tutamadım kendimi ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. Bu sırada da annem ve Azra içeriye girmiş babami görür görmez annemin feryatları başlamıştı. Babamın yanından kalktım ve annem için yana çekildim. Şimdi iriyarı adamın yanında durmuş annem ve babamı seyr ediyordum..
- Ahh Şükrü bey ne oldu sana böyle kim yaptı.
- İyiyim Hatice hanım. Ben gayet iyiyim. Sizleri gördüm ya daha iyi oldum. Eve gidince her şeyi konuşacağız. O zaman neyi merak edıyorsan cevabını da alacaksın. Bu durumumuda açıklayacağım sana.
- Tamam Şükrü bey zaten hele bir konuşma beyninin etini de ben yerim onda görürsün sen.
Diye annem sitem etti.O sıra benim miniğimin sesini ah pardon cırlamasını duydum.Yüzümü buruşdurup yana çevirdiğimde iriyarı adamında yüzünü buruşturduğuna şahit olmuştum.
Ayyy bu adamın herbir şeyi bu kadarmı güzel olur.Zaten yüz çizgilerinden çok gergin, asabi, sert birisi olduğunu belli ediyordu.
Ama yakışıklı adam. Hadi itiraf et. Evelenelim dese hemen atlayası geliyor insanınYuhh... İç ses harbi yuhh.. Yani yukarda Allah var çok karizmatik yakışıklı bir adam ama evlenmek ne yaa.Ya bana ne oluyor böyle ilk defa bir adam için iç sesimle çekişmelerdeyim.Yani kızım bunları düşünmenin sırası değil babana odaklan sen.Dedim ve gözlerimi babama çevirdiğimde kardeşiminde babamı soru yağmuruna tutduğunu gördüm.
Azra zaten oldum olası çok soru soran yapıya sahip böyle olunca da soruları hiç bitmezdi. Bir soru bitmeden sabr edemez diğerini sorar, zaten ondandırki babam bana acınacaklı bakışlarını atıyordu. Bu bakışların kurtar beni bakışları olduğunu biliyordum. Yatağa yaklaşıp Azra'yı kaldırıp yanıma çektim.
- Miniğim babam yorgun üstüne sende bu kadar soru sorarsan dinlenemez ki.
- Ama abla ya ben zaten çok soru sormadım ki.
-hmmm
Değip kaşımı kaldırdım oda masumca dudağını büzüp başını yere eğdi ve
- Tamam abla 15 soru sormuştum zaten.
- Off Azra tamam bu günlük sorular bitti bırakalımda babam dinlensin.
Dedim ve odada bir süredir varlığını unuttuğum iriyarı adam konuşmaya başladığı an herkes kafasını o yöne çevirdi.
- Sizin bu aile muhabetinizi bölüyorum ama benimde işim gücüm var sizi bekleyemem.
- Özür dilerim Buğra bey sizi beklettim
Biz üçümüz kenarda durup adının Buğra olduğunu öğrendiğim beyle babamın konuşmasını dinliyorduk.
- Her neyse.
Diyen Buğra beyin bakışları bir anda bana döndü ve babama beni göstererek
- Bu mu?
Dediğinde kaşlarım kendiliğinden çatılmıştı. Bakışlarımı babama çevirdiğimde babam başını önüne eğmiş başıyla Buğra beyi onaylamıştı.
- Tamam ben sana dediğim zaman getireceksin. Tamam mı?
- Tamam Buğra bey. Teşekkür ederim ziyaretiniz için
- Ziyaret demeyelim biz buna tanışma diyelim Şükrü.
Diyip kapıya yöneldi ve çıkıp gitti. Ben hiçbir şey anlamamış surat ifademle yüzümü babama çevirdiğimde. Babam bana
- Şu an değil Tuana'm şuan değil hele bir eve gidelim de zaten her şeyi öğreneceksin.
- Tamam baba sen nasıl istersen. Dedim
Başka zaman olsaydı bu olanları öğrenmeden babamı canından bıktırana kadar konuşurdum taaki ne olup bittiğini öğrenene kadar. Şimdi babamın dinlenmeye ihtiyacı vardı ve ben onu yormiycaktım.
Zaten soğuk adam laflarıda soğuk. Hem ukalaydı da sevimsiz herif.
Ama yakışıklı
Diyen iç sesime sen kes, her lafada karışma.Değip babama döndüm şu an onunla ilgilenmemiz lazımdı.
Sonra zaten ne olup bittiğini öğrenecektim...--------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni de sever misin?
General FictionSizden bir bebek isteniyor... Hem de 12 yaş sizden büyük bir adamdan... Cevabınız her ne olursa olsun hayatınız yokuşa hızlı adımlarla düşmeğe başlayacak... Soru basit... Yanıtlaması.... ZOR... Ya kendi hayatınızdan vazgeçecek.... Ya da canınızdan...