Beni sevmeni isterdim. Öyle bakınca kıskanılacak cinsten değil. Bakınca onlarınki aşk onlarınki sevda denilecek sevgi isterdim. Bakışlarımızdan bir birimize ait olduğumuzu anlaşılacak sevgi isterdim.
Beni kırmadan beni ezmeden benim kalbimi gömmeden önce isterdim.
Ben sevgiye muhtaç mıyım? Bu soruya ben bile cevap bulamazken. Sen beni sevmeden nerden bilebiliriz ki ?Niye sevmedin? Niye beni ucuz malmışım gibi kullanıyorsun ? Niye bana bu yaşamı sunuyorsun ? Niye ?
Bizim için Geç olmadan sev beni. Biz olabilmek için.
Hala kalbimde bir umut kırıntısı, yaşam için mücadele ederken hala içimde adlandıramadığım bir his başkaldırırken, hala bir dönüş yolu varken. Sev beni...
Ben bunları söyleye bilirmiydim. Tabikide koca bir HAYIR. Artık yolun sonuna geldik benim için.
Umudum var mı? Her insanın umudu vardır.Sonu nasıl bir çıkmazda biterse bile insanı yaşatan umut değil midir?Güçlüyüm bu yaşananlarla nasıl başa çıktıysam. Yaşanılacaklarlada başa çıka bilir. Kendim için bile olmasa ailem için bunu yapabilirdim.
Üzerime montumu geçirip odadan dışarı çıkıp adımlarımı salona yönlendirdim. Odamız alt kattaydı. Merdivenleri tırmanırken Ayla ablayla karşılaştım.
- Nereye gidiyorsun Tuana?
Yönelttiği soruyla ona odaklı olan bakışlarım benden bi ihtiyar Ayla abladan başka her yerde geziniyordu. Ne diyecektim ki, şimdi ben " Buğra beyle biz bu akşam otelde kalıcaz şimdide onunla gidiyorum" mu diyecektim. Ahh hayır tabikide ben böyle bir şeyi söyleyemem.
- Şeyy Ayla abla Buğra bey çağırdıda. Bi yere gidecekmişiz.
Yalan söylemekten nefret ediyorum beni bu duruma düşüren insanlardan nefret ediyorum!
- Hm anladım tamam.
Dediğinde bakışlarımı bu sefer ona yöneltim. Allah kahretsin anladı. Ben yarın nasıl bakıcam yüzüne. Utancımdan ölmesem o şempanzeye çoçuk doğrucam da bu gidişatla ne kas yığını hödük baba olacak nede ben anne.
Merdivenlerden teker teker çıkmaya başladığımda aklımda tek bir söz yankılanıyordu.Anne... Ben gerçekten anne olacaktım değil mi? Peki gerçekten iyi bir anne olabilecek miydim? Ya ben Anne olmaya hazır değilsem? Hayır. Hayır bunların hiç birini düşünmiycektim. Adımlarımı hızlandırıp salona girdim. Buğra bey salonda bi o yana bi bu yana elleri arkasında düşünceli bir şekilde geziyordu. Suratını görmesemde sıkıntılı olduğu her halinden belli oluyordu.
- Prenseste geldi. Ay gelmeseydin. Biz uçak falan yollatırdık sana.
Gül hanımın laf sokmalarını es geçip bakışlarımı Buğra beyde sabitledim.
- Özür dilerim Buğra bey biraz geç geldim.
Gül hanım onun laflarını dinlemediğim için kızmış olacak ki yerinde homurdandığını istemeden de olsa görüyordum. Tam ağzını açmış bi şey söyleyecekti ki Buğra beyin cümlesiyle geri kapattı.
- Önemli değil hadi gidelim.
Deyip eliyle benim çıkmamı işaret etti. Ben önden o arkadan gidiyorduk. Bahçeye çıktığımızda siyah lüks bir kapısı açık olan arabanın önünde koruma bizi bekliyordu. Buğra beye baş selamı verdiğinde oda baş selamı vermiş arabaya binmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni de sever misin?
Fiksi UmumSizden bir bebek isteniyor... Hem de 12 yaş sizden büyük bir adamdan... Cevabınız her ne olursa olsun hayatınız yokuşa hızlı adımlarla düşmeğe başlayacak... Soru basit... Yanıtlaması.... ZOR... Ya kendi hayatınızdan vazgeçecek.... Ya da canınızdan...