Yazar; blehmeh
Çevirenler; SeKaism & diremaniacs
Chen dün gece çılgınca eğlenmesine rağmen, bu zaman boyunca içini huzursuz eden bir şey vardı, sanki bir şeyler yolunda gitmiyordu.
Ama bunu umursamadı çünkü kendine sürekli o tarihe daha iki gün olduğunu hatırlatmıştı, bugün değildi.
Odaya dönerken mutlu hissediyordu (her şeyden önce, Kim Minseok ile birkaç kez göz göze gelmeyi başarmıştı), kapının önündeki yığıntıyı gördüğünde ruh hali aniden değişmişti.
Bahsettiği yığıntı arkadaşıydı, Byun Baekhyun.
Burada ne halt arıyordu? Chen aniden arkadaşına doğru koştu ve omuzlarından sarstı.
"Baekhyun?" arkadaşının ceplerini telefonu bulmak için ararken sesi endişeli ve kaygılı çıkmıştı, bir şeyi kontrol etmek için cebinden çıkartmıştı.
"...Aramalarıma cevap verdiğin için sağol..." Sesi iğneleyici bir şekilde boğuk çıkmıştı, sonra da burnunu çekip sızlanırken kafasını kavradı. Chen tarihe bakarken korkuları kalbini kavrıyordu, 'Çarşamba, 18' tarihini okuduğunda suçluluk tüm bedenini sarmıştı, titreyen ellerle arkadaşının telefonunu yerine koydu.
"Kahretsin, Baekhyun ..." arkadaşına kafasını eğip şokla bakarken fısıldadı. "Üzgünüm ... Üzgünüm ... Bilmiyordum ..." Bitiremeden, destek için onu sıkıca tutmadan önce Baekhyun 'un ellerini boş ver anlamında sallandığını görmüştü.
"Boka batırdım... Çok kötü batırdım ... Tanrım, Baek, çok üz - "
"Sus artık." Baekhyun ses tonunda kızgınlık, incinmişlik, ihanet ya da hayal kırıklığı belirtisi olmadan iç çekerken kendi çabasıyla ayağa kalkmaya çalışıyordu. "Kendin dedin ya. Bilmiyormuşsun ..." Tam o anda Chen nerede olduklarını fark etti.
"Burada ne yapıyorsun? Neden odanda değilsin?" Baekhyun kendine gelirken, Chen endişeyle onu izliyordu. "Ya da benim odamda? Chanyeol'a kapıyı kilitlememesini söylemişt-" Ne olduğu aklına dank ettiğinde, suçluluktan daha ağır gelmişti öfkesi.
"Chanyeol seni kovdu, değil mi? Dünün, bir yaz gecesi için bile soğuk olduğunu bile bile seni burada yalnız mı bıraktı? Donarak ölebilirdin! O şerefsiz, onun bu kadar kalpsiz olduğunu bilmiyordum-" Chen kapıya gelip Chanyeol'ü dövecekken, güçsüz bir el Chen'i kavradı ve onu durdurdu.
"Hayır, Jongdae..." Baekhyun mırıldandı ve başka zaman olsaydı Chen arkadaşına ismini değiştirdiğini hatırlatırdı ama şimdi zamanı değildi..
"Neyden bahsediyorsun?" Chen kendini durdurdu, belki de pervasız biri olduğu içindi.
Üstelik, Chen Chanyeol'e olağandışı bir ders öğretecekken Baekhyun çok isteksiz bakıyordu, devi haşat edeceğinde arkadaşına yardım etmek için sızlanırdı hep, Baekhyun'un düşmanı onun düşmanı olmadığı her seferinde söylenirdi.
"Sadece... Kendimle yüzleşmem gerek." Baekhyun geveledi, Chen şüphe etse de bir şey demedi. "Sadece beni kaldıracak mısın?"
"Her zamanki gibi otoriter." Chen arkadaşının kalkmasına yardım ederken iç çekti, Baekhyun'un hala kendinde olduğu için daha rahat hissediyordu. Baekhyun'un odasına doğru yürümeye başladıklarında Chen bir şey fark etmişti.
"Niye böyle giyindin?"
"...Kapa çeneni."
Baekhyun odaya girince Kyungsoo'yu zayıf bir gülümsemeyle selamladı, Kyungsoo'nun endişeli ifadesinin rahatlamaya dönüşmesini izledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Faults in Byun Baekhyun
FanficBaekhyun ve Chanyeol birbirlerinden nefret eden kişiliklerdi. Yeni üniversite yılının başlamasıyla, aptalların amaçsızca gezmesiyle hormonlar uçmuş duygular batmıştı. Chanyeol bu yıl hayatta kalmak için dua ediyor, başından beri barizce aşık olduğu...