Yazar; blehmeh
Çevirenler; SeKaism & diremaniacs
Jongin'in evine varmaları birkaç saat sürmüştü. Yıllardır birbirlerini tanısalar da Chanyeol Chen'in evin tam olarak nerede olduğunu bilmesine şaşırmıştı. Şahsen Chanyeol daha önce gitme şansı olmadığı için hiç gitmemişti.
"Pekala, şimdi de Jongin'in ailesiyle konuşmak için bütün hürmetlerimizi sunalım."
"Neden sana güvenmeliyiz?" Sehun bağırsa da sırıtıyordu.
"Dedi bir salak." Chen söyledi, telefonunu çıkarırken sırıtıyordu. Filmden bir sahneymiş gibi geliyordu. "Onlarla konuşurken telefonu göğsümdeki cebe koyup sizi arayacağım, böylece emniyetsiz hissetmezsiniz, anladınız mı?" Diğerleri mırıldanmaya başladı, yarı heyecanlı yarı gergindi.
"Pekala. Ekip, hazır mısınız?" Chen hepsine göz kırpıp otobüsten indi. Neredeyse hepsi tezahürat yaptı. Chanyeol'ün neler olduğuna dair bir fikri yoktu ve Baekhyun hala omzunda uyuyordu.
Hepsi otobüsün bir köşesinde topladı, Chen'in köşke girmesini izlerlerken pencereye yüzlerini yapıştırmışlardı.
"Neler oluyor?" Chanyeol Yi Xing'e sordu. İkisi de otobüsün diğer yanında olduğu için hiçbir şey göremiyordu. "Onu kaçırmayacaklar cidden, değil mi?"
"...Öyle diye duydum." Yi Xing iç çekti. "Chen kesinlikle bırakmayacağını söyledi."
"Ama bu..." Chanyeol emin olmayarak devamını getiremedi.
"Evet..." Yi Xing iç çekti.
"TAMAM, ETRAF TEMİZ." Kris duyurdu. Chanyeol geri kalanların Kris'in etrafında kalabalıklaştığını fark etmişti, muhtemelen Chen'in konuşmalarını dinliyorlardı ve bir süre sonra, Sehun, Tao ve Lu Han hareket etmeye hazırdı. Yoldalarken Kris Joonmyun'u, Sehun kaybolmuş gözüken Kyungsoo'yu kavradı.
"Ne ol – " diye başlasa da konuşmaya şansı olmamıştı çünkü çoktan dışarı çıkmışlardı.
Tüm bu kargaşada Baekhyun omzunda hareketlendi. Chanyeol kafasını eğdiğinde Baekhyun'un gözlerini açtığını, kafasını kaldırmadan önce biraz gözlerini kırpıştırdığını görmüştü.
"Ne oluyor?" diye mırıldandı. Baekhyun gözlerini ovarken Chanyeol ayaklandı.
"Jongin'i kaçırmayı planlıyorlar." Chanyeol yanıtladı. Baekhyun doğruldu.
"Ne, mantıklı mı?" Baekhyun oturdukları yerden kalkarken Yi Xing ve Minseok'un olduğu yere dönmüştü.
"Bir grup çocuk." Baekhyun ve Chanyeol pencereye yaklaşırken Minseok yorum yaptı. Pencereye bir merdiven çekmelerini izlerken Chanyeol ne demek istediklerini anlamıştı, Sehun ve Tao kim çıkacak kim merdiveni tutacak kavgası yapıyordu. Sonunda Joonmyun gitmeye karar verince Sehun ile Tao'nun kavga edecek sebebi kalmadı. Kris hayatı ona bağlıymış gibi umutsuzca merdiveni tutarken "DİKKATLİ OL, JOON!" diye bağırıyordu. Daha sonra Sehun ve Tao'ya dönüp onları azarlarken gözlerinden ateşin çıkmasını izledi otobüstekiler. Somurtarak ve hala tartışırken, merdiveni tutmaya yardım ettiler. Kyungsoo biraz tereddütle, Lu Han hevesle yardım ediyordu. Sonunda Joonmyun yukarıdan aşağıya bağırır gibi gözüktü. Onu destekleyen herkes kafasını kaldırmıştı. Joonmyun Kyungsoo'ya bir şey dercesine bağırır gibi gözüktü. Herkes yüzündeki şaşkınlık ve kafa karışıklığıyla ceylan gözlü oğlana döndü. Kyungsoo tekrar yukarı bakarken gözleri de büyümüştü. Chanyeol gözlerini yukarıya kaldırdığında Jongin'in pencereden bir göz attığını daha sonra içeri girdiğini görmüştü. Hepsinin yüzü durumu anlarlarken yaramazdı ve Kyungsoo'ya devam etmesi için baskı yapıyorlardı. Kyungsoo yarı şaşkın bir halde arkadaşlarının baskısıyla tırmanmaya başladı. Joonmyun içeri girmiş gibi gözüküyordu. Sonunda Kyungsoo da merdivenin yukarısına çıkmıştı. Sonsuza kadar orada bekleyecekmiş gibi gözükse de sırtında bir çantayla aşağıya inmişti. Daha sonra Joonmyun da indi ve en sonunda Jongin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Faults in Byun Baekhyun
FanficBaekhyun ve Chanyeol birbirlerinden nefret eden kişiliklerdi. Yeni üniversite yılının başlamasıyla, aptalların amaçsızca gezmesiyle hormonlar uçmuş duygular batmıştı. Chanyeol bu yıl hayatta kalmak için dua ediyor, başından beri barizce aşık olduğu...