Yazar; blehmeh
Çevirenler; SeKaism & diremaniacs
Chanyeol duştan çıktığında Baekhyun'un yatağında oturduğunu gördü, saçları dağınıktı, sakince duruyordu, gözleri ise yarı açıktı.
"Neden bu kadar erken uyandın?" diye mırıldandı Baekhyun. Kahretsin, çok tatlı duruyor. Kısa olan saçlarını karıştırdı biraz ve hafifçe gülmeden önce küçük bir esneme bıraktı. "Çok mu korktun?"
"..." Chanyeol buna nasıl cevap vereceğini bilememişti. Az önce Baekhyun'u düşünerek yaptığı şeyi düşünmek bile istemiyordu. "...Ne gördün?" Diye yumuşak bir sesle sordu. Sapık gibi görünmektense korkak gibi görünmeyi yeğlerdi.
"O kadar mı kötüydü?" Baekhyun tembel bir şekilde yatağından kalktı. Chanyeol şimdiye kadar Baekhyun'un hareketlerinin ne kadar sakin olduğunu fark etmemişti – hareketleri biraz Joonmyun'un farklı bir tarafını keşfettiklerindekine benziyordu. "Neden bana anlatmıyorsun?"
"Bunun hakkında düşünmek istemiyorum." Dedi Chanyeol, gerçekten de düşünmek istemiyordu. Baekhyun yaklaşıyordu ve her attığı adımda, Chanyeol'ün nefesini kesiyordu. BEN BİR SAPIĞIM, YAKLAŞMA BANA! Diye bağırmak istiyordu, ama bunu yaparsa her şeyi ele vereceğini biliyordu.
"Derler ki eğer kötü rüyalarını anlatırsan, kabusların senden uzaklaşır." Baekhyun farklı bir noktaya parmak basmıştı, sesi tamamen masum ve genç birisi gibi çıkıyordu. Chanyeol bunu istemiyordu, Baekhyun'un acımasız dünya tarafından lekelenmemiş tarafını görmek istemiyordu çünkü Baekhyun'u daha fazla umursamaktan korkuyordu. Korkuyordu, küçükten daha fazla etkilenmekten... Ve biliyordu ki Baekhyun'un bu masum tarafı onu iyice güçsüzleştirecekti.
"Ne olmuş yani?" Ama daha sonra Chanyeol kafasını çevirip Baekhyun'la yüz yüze gelirken aklında güzel bir tartışma konusu belirmişti, Baekhyun'un konuştukları konudan dikkatini dağıtmasını umuyordu. "Sen bana anlatır mısın kötü rüyalarını? Herhangi birine anlatır mısın kabuslarını?" Baekhyun bir şey söylememişti, sadece onu izliyordu.
"Bak işte. Yani şimdi beni rahatsız etme." Chanyeol arkasını dönmek istemişti çünkü kızarıyor ve durmadan o rüyayı düşünüyordu.
"Gerçekten bebeksin, değil mi?" Baekhyun bir an iç çekti. Hızlı bir hareketle Chanyeol'ün bileğini tuttu ve hemen sonra hızlıca yataklarına çekti onu, kendi yatağına oturmaya gitmeden önce Chanyeol'ü da kendi yatağına oturtmuştu, şimdi ise birbirleriyle bakışıyorlardı. "Hadi bebeğim. Bana dün gece gördüğün rüyayı anlat." Bebeğim. Chanyeol kendi tükürüğünde boğulmak istiyordu.
"Kes şunu! Seni ilgilendirmez." Chanyeol yanaklarının gittikçe ısındığını hissediyordu ve Baekhyun da görebiliyordu bunu, utançla kızaran yüzünü bebeğim diye seslendiğinden olduğunu sanmıştı.
"Acele et ve anlat bana yoksa yine sonun benim yatağımda uyumakla bitecek." Dedi Baekhyun, sabırsızlığın kanıtı sesine yansımaya başlamıştı. Baekhyun'un küçük bedeninin kendisine sanki kaşık pozisyonundaymış gibi ( işin garibi arkadan sarılanın Baekhyun'un olması) bastırmasının anısı ve hayali bir virüs gibi aklında dolanıp duruyordu ve onun hakkında düşünmeyi bırakamıyordu. Chanyeol ayağa kalktı, o görüntüler yüzünden biraz sersemlemiş ve ağırlaşmış gibi hissediyordu. Şimdiden yine sertleştiğini hissedebiliyordu. Niye bu kadar çok heyecanlanıyor ve sertleşip duruyordu? Yarım yıldır mastürbasyon yapmasının sonucu muydu bu?
"Tanrım! Nereye gidiyorsun?" Chanyeol hızlıca kapıya ilerleyip Byun Baekhyun denilen cehennemden kaçarken Baekhyun onun arkasından bağırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Faults in Byun Baekhyun
FanfictionBaekhyun ve Chanyeol birbirlerinden nefret eden kişiliklerdi. Yeni üniversite yılının başlamasıyla, aptalların amaçsızca gezmesiyle hormonlar uçmuş duygular batmıştı. Chanyeol bu yıl hayatta kalmak için dua ediyor, başından beri barizce aşık olduğu...