6.BÖLÜM - Getting closer ... or not

16.2K 1K 687
                                    

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs

Ç/N: Medyayı izleyin arkadaşlar *-* 



"Ne?"

"Eğer şansın olsaydı bunu yapacağını söyledin. Şimdi şansın var işte." Baekhyun Chanyeol'ün gözlerine bakıyor, koyu siyah kürelerin sürpriz ve karışıklıkla sarmalanmasını izliyordu.

"Lanet olasıca senin derdin ne–"

"Ne o? Cesaretin yok mu yoksa?" diye fısıldadı Baekhyun neredeyse delice, Chanyeol'ün hamle yapması için bekledi, bekledi... Aklının bir yanı bunu neden yaptığını, hiçbir sebebi olmadığı halde neden Chanyeol'ü kışkırttığını ve kendini neden tehlikeye attığını merak ediyordu, ama şu anlık umurunda değildi, çünkü Park Chanyeol gibi insanların hepsi aynıydı.

"Kızlara veya kendinden küçüklere vurmayan adamlara ne derler bilir misin?" diye sordu Baekhyun, daha da yaklaşarak. "Onlar kibar değiller, Park Chanyeol, korkak onlar. Aynı. Senin. Olduğun. Gibi." Chanyeol'ün gözlerindeki incinmiş gururu ve öfkeyle bürünmüş ışığı görebiliyordu. Yere sertçe itildiğinde sadece gülüyordu ta ki dirseğini sertçe yere çarptığını ve kolunun ön tarafı zemini sıyırıp geçtiğini hissene kadar. Ouchouchouchouchouchouch sikeyim bu acıtmıştı acıyoracıyoracıyor... Acıyla yüzünü buruşturdu, ama şu andan itibaren galipti çünkü istediği şeyi elde ettiğini biliyordu – bu vuruşla öldürülüp öldürülmemesi sorun değildi çünkü az önce Park Chanyeol'ün de aynı olduğunu kendine kanıtlamıştı. Gözlerini kapattı, bir başka darbe için bekledi, uzun zamandır hissettiği izi asla geçmeyecek yaralanma gibi bir acı bekledi, ama hiç gelmedi.

"Kahrolasıca sorunun ne bilmiyorum ama, Byun Baekhyun, eğer dövülmek için birilerini arıyorsan, bana gelme." Park Chanyeol, Baekhyun'dan gözünü ayırmadan hırladı ve Baekhyun gözlerini kapattı, utançtan veya da acıdan değil de Chanyeol'ün öfkeli gözlerinden başka suçlulukla bakmasına katlanamadığı içindi. Oturdu, çizilmiş koluna bakarken Chanyeol'ün mutfaktan çıkışını duymuştu. Mutfak sessizliğe gömüldü, daha sonra:

"İyi misin?" Baekhyun kibar küçük ellerin kendini kaldırdığını hissederken Baekhyun'un aklına Kyungsoo'nun kadifemsi sesi giriyordu ( bu eller aklından çıkmayan o büyük eller değildi). "Yaralanmışsın."

"Hemşireye gitmeye ihtiyacın var mı?" diye sordu takım lideri ama Baekhyun arkasını döndü, kızı tamamen görmezden gelmişti.

"İyiyim ben." Diye yanıtladı Baekhyun Kyungsoo'yu kibarca iterken.

"Ne oldu? Yine mi kavga ettiniz?" Bir sinek gibi peşinde dolanıp dururken Kyungsoo endişeyle sordu. Herkes işine kaldığı yerden devam ediyordu. Baekhyun yaralarını izlerken sessizdi. Sikeyim çok acıyor lanet olasıca neden o kadar sert ittirmek zorundaydı ki – Ve bir kez daha, bunu hak ediyordu. Göz ucuyla Chanyeol'ün pişirdiği kurabiyelerine bakıyordu.

"Chanyeol mü ittirdi seni? Nasıl bu kadar kötü davranabilir?" Baekhyun Kyungsoo'nun gözlerindeki hayal kırıklığıyla dolan siyahlığı görebiliyordu ve aniden ne yaptığını bilmediğini fark etti.

"Hayır... Daha kötüsünü yapabilirdi, ama yapmadı." Mırıldandı Baekhyun, Chanyeol'ü savunduğu için zihnen kendine vururken. Neden oydu ki? Park Chanyeol kimseyi hak etmiyordu, özellikle Kyungsoo'yu. "Ona çok kötü şeyler söyledim, öfkelendiği için itti beni. Bunun hakkında endişelenme. Benim suçumdu." Lanet olasıca neden onu savunuyorsun, Byun Baekhyun?

"...Emin misin?" Tereddütle sordu Kyungsoo, ama Baekhyun çoktan gözlerinden inanmadığını görebiliyordu.

"Evet." Baekhyun Kyungsoo ona arkadaşça dokunduğunda kaçındı. Hayır, kimseyle yakınlaşmamalıydı. Geri çekildi.

The Faults in Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin