Yazar; blehmeh
Çevirenler; SeKaism & diremaniacs
"Lanet olasıca ismin ne diye hala okul sisteminde Kim Jongdae diye kayıtlı?" Baekhyun yeni odasında turlarken telefona doğru terslemişti, sinirlenmişti ve Yi Xing'e bağırdığı için biraz suçlu hissediyordu (tamam, ÇOK suçluydu).
"Baekhyun!" Yi Xing Koreli arkadaşına doğru yürüdü, mutlulukla gülümsüyordu ve Baekhyun'un yüzündeki sert bakıştan bihaberdi. "Oda değişikliğinden memnun musun?"
"Hayır, değilim." Baekhyun hırladı ve melek Yi Xing'e ölümcül bir bakış gönderdi. "Lanet olasıca Park Chanyeol'la neden beni aynı odaya koydun?" Yi Xing'in yüzü, diğerinin küfür edişini duyduğunda, düşmüştü.
"B-Ben ... "
"Ben Chen demiştim, değil mi? Chanyeol'la Chen'i ayırt etmek oldukça basit, değil mi?! Korece'yi sana ben öğrettiğimden dolayı sorun bu olamaz, yani farkı görebiliyorsun?" Yi Xing'in gözleri ağırlaşarak düştü.
"Ama... Orada sadece şey vardı, Kim Jong... Bae ya da onun gibi bir şey... ve Park Chanyeol. Chen yoktu." Yi Xing mırıldandı, sonraysa tekrar ve tekrar özür diledi. Diğer taraftan, Baekhyun bir şeyi fark ederken onu duymamazlıktan gelmişti, hemen sonra 65 numaralı odaya geri döndü.
"Ne? Görünüşe göre aslında ailem ismimi değiştirmeme izin vermemiş." Chen geri püskürdü ve Baekhyun neredeyse arkadaşının ses tonundan gözlerini devirdiğini görebiliyordu. "Ne zamandan beri beni tanıyorsun ve bunu bilmiyorsun?"
"Ben seni tanıyorum, Kim Jongdae, aileni değil." Baekhyun sıkıntıyla tısladı.
"Peki, senin için çok kötü o zaman Byun Baekhyun, çünkü Yi Xing'e Jongdae'yle Baekhyun'un yerine Chen'le Baekhyun'u birlikte koymasını söyleyen sensin. Senin kaybın. Benim şikayetim yok. Kyungsoo senden yüz kat daha temiz!" Bununla beraber hat kapanmıştı. Öfkeliydi, Baekhyun yeni yatağına telefonunu fırlattı.
"Siktir!" Öğretim görevlisine hemen oda değişikliği için dilek mektubu ( daha çok emir mektubunu) yazarken mırıldanmıştı.
Neredeyse hemen ( sanki görevli bunu bekliyormuş gibi ve önceden yazmış olduğu mesajı Baekhyun'un istediğini isteyen kişilere kopyala yapıştır yapıyor gibiydi) Baekhyun geri yanıt almıştı:
"Bunu ilgilendiren her kimseye,
Lütfen oda değişikliği için tekrar talep etmeyiniz, yoksa bu sıkı bir incelemeye tabi tutulacaktır. Lütfen görevlilerin bunun için çok hazırlandığını ve yıllardır bunu yaptığı gerçeğine düşünceli olunuz, biliyoruz ki her şey sonunda çözüme kavuşuyor. Ayrıca, bir hatırlatıcı olarak, arkadaşlarınızdan biriyle veya eski/şimdiki sevgilinizle aynı odayı paylaşamazsınız. Yeteri kadar açık olmuştur umarım.
Başka bir değişle, sana yardım edemeyiz. Yani bununla yüzleş."
Baekhyun inanamaz bir şekilde bakakalmıştı. Bu öğretim elemanı onunla böyle konuşmaya nasıl cüret ederdi...?
Onun burada büyük bir bunalımda olduğunu göremiyorlar mıydı? Eğer şu anda bu odadan Park Chanyeol'ü almazlarsa, bu gece birisi ölecekti.
Bu kişi ya o ya da Park Chanyeol olacaktı.
Kapı açıldı ve Baekhyun, Chanyeol içeri girerken bakış attı.
"Hala gitmedin mi?" Chanyeol kapıya yaslanırken iğneleyici bir tonda sormuştu.
"Gördüğün üzere..." Baekhyun alayla gülümsedi. "Seninle burada sıkışıp kaldım. İstesem de istemesem de." Aynı anda önlerine dönmeden önce birbirleriyle iyi bir beş dakika boyunca bakıştılar. Chanyeol sinirle ofladı, bir iki adım atacakken donakaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Faults in Byun Baekhyun
FanfictionBaekhyun ve Chanyeol birbirlerinden nefret eden kişiliklerdi. Yeni üniversite yılının başlamasıyla, aptalların amaçsızca gezmesiyle hormonlar uçmuş duygular batmıştı. Chanyeol bu yıl hayatta kalmak için dua ediyor, başından beri barizce aşık olduğu...