Yazar; blehmeh
Çevirenler; SeKaism & diremaniacs
Ç/N: Medyayı unutmayın ^-^
Chanyeol hala devam eden şu yetişkin evresi şeyinden bıkmıştı.
Ne zaman Baekhyun onun yanında olsa, gergin hissediyordu, hep kımıldayıp duruyor ya da sadece Baekhyun'un dudaklarına veya Baekhyun'un gözlerine veya Baekhyun'un kalçasına veya Baekhyun'un herhangi bir yerine bakmamaya çalışıyordu. Muhtemelen birisi hakkında ilk kez cinsel düşüncelere sahip olduğu için kendini tutamıyordu.
Bu sadece bir evre. Nefessiz kaldığı ve tahrik olduğu her an bunu kendine hatırlatıyordu. Umarım bu şey hemen biter.
Dürüst olması gerekirse, Baekhyun'u tekrar öpmek istememişti – açıkçası, aklından bile geçmemişti. Tamam, itiraf edecek olursa Baekhyun'u yine öpmek hakkında düşünceleri vardı, Baekhyun'un dudakları tekrardan onunkilerde nasıl hissettireceğini düşünmeden kendini alamamıştı, ama asla bunu gerçekten yapacağını düşünmemişti.
Bu sadece bir evre. Kendine tekrardan söyledi, ama ah Tanrım evreler öpüşmeleri sonsuz kılarmışçasına iyi hissettirebilir miydi, yoksa sadece uyduruyor muydu? Evreler öpüşmelerin vücuduna şok göndermesini mi sağlıyordu ya da tenini cinsel arzuyla yanıp tutuşuyormuşçasına bırakır mıydı?
Şu evre denilen şeyi ciddi ciddi araştırmayı düşünmüştü, ama laptopunu açtığında, yazacak kelime bulamamıştı. Sinirle kapattı bilgisayarını.
Yastığına doğru inledi. Kendisine ne olduğunu bilmiyordu. Tek bildiği şey, yapmak istediği bir şey yüzünden Baekhyun'a gittikçe yakınlaşıyordu ve yakınlaştığında ise dudakları dudakları dudaklarından başka bir şey düşünemiyordu ta ki ağrıyan başına saplanan bir mantraya dönüşene kadar.
Baekhyun'u tekrar öptüğünde, neden yaptığını bile bilmeden, sanki içinde havai fişekler patlıyormuş gibi hissetmişti, nefessiz kalmıştı. Baekhyun'un dudakları onun dudaklarıyla birleşince çok iyi hissettirmişti.
Daha iyi olan şey ise Baekhyun'un ona yırtıcı bir şekilde karşılık vermesiydi, kolları Chanyeol'ün tişörtünü tutmak için uzanmış, daha da yakınına çekmişti, ve daha Chanyeol'ün bunu kavramasına kalmadan, dilini Baekhyun'un küçük mağarasına sokmuştu.
Bunun çok iyi hissettirmesinden kendini alamamıştı ve durmak istememişti, ayrıca Baekhyun'un da durmak istemediğini biliyordu. Bu yüzden aniden geriye itilince, bir şey söylemek için kafası oldukça karışıktı.
Dudağının kanadığını bile fark edemeyecek kadar kafası karışmıştı. Baekhyun'un korku dolu geçmişini taşıyan gözlerine bakıyordu, tepkisi unutulmayacak bir şekilde acı ve arzuyla zihnine kazınmış gibiydi. Bir şey ona engel oluyordu.
"Baekhyun – " Chanyeol açıklamak istemişti, Baekhyun'un ona öyle bakmasını kesmesi için bir şeyler söylemek istemişti, ama başka bir kelime söylemesine kalmadan (zaten söyleyecek bir şey bulamamıştı), Baekhyun kaçıp gitmişti.
Hoşlandığını biliyorum, Baekhyun. Chanyeol kendi kendine düşünmüştü, ama sonunda biliyordu ki sadece kendini teselli etmeye çalışıyordu. Fakat sana engel olan ne?
Neden sadece beni öpemiyorsun sikeyim, neden son kez yapamıyorsun?
Baekhyun geri döndüğünde, Chanyeol'la konuşmuyordu ve onu öyle görmezden geliyordu ki Chanyeol görünmez olduğunu düşünmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Faults in Byun Baekhyun
FanficBaekhyun ve Chanyeol birbirlerinden nefret eden kişiliklerdi. Yeni üniversite yılının başlamasıyla, aptalların amaçsızca gezmesiyle hormonlar uçmuş duygular batmıştı. Chanyeol bu yıl hayatta kalmak için dua ediyor, başından beri barizce aşık olduğu...