Medya:hirayla ayazın yaptırdığı dövme.
Ayazla birlikte arabadan indikten sonra ayaz ellerimizi birbirine kenetledi bu sefer daha fazla heyecanlanmıştım,ayazda farketmiş olacak ki,"Hatun ben varım yanında korkmana gerek yok."
"Elimi bırakma tamam mı?"
"Tamam hadi gidelim artık."
Olumlu anlamda kafamı salladım ve birlikte içeri geçtik,bizden küçük olduğu belli olan uzun boylu dövmeci olduğu aşırı derecede belli olan bi çoçuk yanımıza gelip;
"Ooo hoşgeldiniz ayaz abi."
"Hoşbulduk koçum benim biz dövme yaptırıcaz."
dedi ve dövmeyi gösterdi.
"Tamam abi ilk yengeden mi başlıyoruz senden mi?"
"Benden başla."Dedi.
Oğlan elinde makinalarla birşeyler yaptıktan sonra ayazın bileğine dövmeyi yapmayı başladı.
"Abi model gerçekten güzelmiş bittikten sonra fotoğrafını çeksem kitapçığa ekliyorumda."
Ayaz gülümsedi ve,
"Tamam çekersin."Dedi.ayazın bileğine baktığımda taçı çizdiğini gördüm ayazın surat ifadesine göre acımıyordu veya belli etmiyordu.acaba ben ne yapıcaktım?
"Abi bitti valla çok güzel oldu şimdi yengeninkine geçelim."
ayazın bileğine baktığımda gerçekten güzel olduğunu gördüm.çoçuk makinayı çalıştırmaya başlayınca ayazın elini sıkmaya başladım çoçuk taçı çizince biraz olsun heyecanım gitmişti ve beklediğim kadarda acımamıştı.yazıyıdı yazdıktan sonra bitmişti ayaz kulağıma eğilip.
"Kolumu hissetmiyorum."Dedi.
Koluna baktığımda tırnaklarımın izi çıkmıştı ve kıpkırmızı olmuştu.
"Özür dilerim."
dedim çoçuk dövmelerimizin fotoğrafını çektikten sonra ücreti ödeyip dışarı çıktık o sırada telefonum çaldı.
"Efendim cansu?"
"....... "
"Tamam ben ayaza sorıyım ona göre sana mesaj atarım."
"............."
İkimizde arabaya bindikten sonra ayaz
"Noldu?"
"Cansuyla eymen cafedelermiş bizide çağırıyolar gidelimmi? Sesi biraz telaşlı geliyordu birşey oldu galiba."
"Tamam gidelim"ayaza adresi verdikten sonra cafeye gitmek için yola koyulduk.cafeye geldikten sonra cansuyla eymeni bulup yanlarına gitmeye başladık cansu telaşlı görünüyordu elleri titriyordu ve bu benimde korkmama telaşlanmama sebep oldu.
"Bizz geldik."
Dedim ve cansunun tam karşışına oturdum.
"Ne oldu?"
"hira."
"Cansu noldu söylesene."
"Anıl."
"Nolmuş anıla?"
"Kansermiş sanırım durumu kötü."
"Nee? Şaka değil mi?"
"Hayır değil.zaten burnu kanayıp duruyor saçları dökülüyor."
Aklıma sonradan gelmişti bu sabah anılın yatağının çarşafını değiştirirken kan ve saç telleri vardı,ama bu hiç aklıma gelmemişti
"sen nereden biliyorsun?"
"Buğün bi zarf buldum evde anıla aitti kanser hastalığıyla ilgili şeyler yazıyordu."
"Belki anılın değildir."
"Ben herşeyi araştırdım hira saç dökülmesi burnunun kanaması ve bunun gibi birçok şey."
Ayaza baktığımda onunda moralinin bozulduğunu anladım.