Charles, oğlumuzu önemsemeden bana yaklaşmış, kesinlikle kurallara uymayacak bir öpücük veriyordu. William rahatsız olmuş gibi bir ses çıkardıktan sonra,elbisemi çekiştirmeye başladı. Charles'ı ittiğimde sıkıntılı bir nefes verip Willy'nin ne istediğini anlamak için ona bakıyordu. Evet,oğluma Willy diyordu! Bunu düşünmemek için, Charles'ın birebir kopyası olan oğluma baktım.
"Ne oldu hayatım?" Daha çok bir şey olmadı gibisinden bir cevap bekliyordum. Ama o, öpüştüğümüzü görmüştü ve anlamaya çalışıyordu. Aynı zamanda beni Charles'tan kıskanıyor,o ne yaparsa yapmak istiyordu.
"Sadece Charles sana çok yakındı. Onu bir daha öpmeni istemiyorum. Ama istersen beni öpebilirsin." William çok ciddi görünüyordu. Suratına ciddi bir ifade yerleştirip, Charles'ın bacaklarına bir tekme attı. Ne yapacağımı bilmez bir halde ona bakıyordum. William bir cevap bekliyor olmalıydı.
"Gel bakalım buraya." Dedikten sonra onu kucağıma aldım ve yanağına küçük bir öpücük kondurdum. O ise çoktan mükemmel gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti. Uzanıp dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktıktan sonra geriye dönüp Charles'a baktı. Charles, her ne kadar beni paylaşmak istemese de oğluna bir şey diyemiyordu. Yine de kıskanmıyor diyemezdim.
"O artık benim." William,Charles'a dil çıkarıp tekrar bana döndü ve küçük başını omzuma yasladı. Bir süre Charles'la bakıştıktan sonra, William'ı odasına çıkarıp uyumasını bekledim. Küçük bedenini bana sarmış,uyuyordu. Yüz hatlarını incelemeye başladığımda artık Charles'ın bir kopyası olduğuna tamamen emindim. Uyurken bile yüzü aynı ifadeyi alıyordu. Bir süre sonra Charles içeri girdiğinde, William derin bir uykuya dalmıştı.
"Sanırım karımı almalıyım." Dediğinde ona kocaman bir gülücük gönderip,yanına gittim. Belime doladığı elleri, ilk zamanlardaki gibi heyecanlanmamı bekliyordu. Hiçbir şey değişmemiş gibiydi. Sadece, Charles'ın kopyası,küçük bir oğlumuz olmuştu.
"William'dan izin almaya ne dersin?" Bununla birlikte,gözlerindeki hain pırıltılar daha da artmıştı.
"Hiç sanmıyorum." Dediğinde beni kavramış,Catalina'nın odasına sürüklüyordu. Ona bugün izin vermiştik. Annesiyle vakit geçirmek istediğini söylemiş ve izin istemişti. Bu ikimizinde başbaşa olacağı anlamına gelsede,William buna bir süre izin vermemişti.
Odaya girdiğimizde,Charles vakit kaybetmeden beni yatağa çekmişti. Öpücükleri arasında gülümsüyor ve tepkime bakıyordu.
"Catalina'ya izin vermek iyi bir fikirmiş. Bunu tekrarlamalıyız." Gülerek söylediğim cümlelerim onu da eğlendirmişti.
"Belki William'ı da onunla yollarız,birkaç günlüğüne?" Kıskanç tavrı geri dönmüştü. Yatakta doğrulup ona bakmaya başladığımda konuştu.
"Ne?"
"Oğlumuzdan beni kıskanıyor olamazsın?" Buna karşı çıkmasını bekliyordum.
"Bu gayet normal." Alınmışçasına bana baktığına dayanamayıp,kahkahayı kopartmıştım.
"Sana inanamıyorum!" dediğimde hala gülüyordum. Gülmekten sıklaşan nefeslerim,nefes almamı zorlaştırıyordu. Sonunda sakinleştiğimde,Charles elbisemden kurtulmuş,ellerini vücudumda gezdiriyordu. Dudakları boynuma değdiğinde ona daha çok kendime çekmiştim.
"Charles! Sen ne yaptığını sanıyorsun?" Sinirli bir ses durmamızı sağlamıştı. Charles üzerimden kalktığında kapıdaki oğlumu görebilmiştim. Kahkahalarımıza uyanmış olmalıydı.
"Ah,ben.. Unutmuşum,o senindi. Değil mi?" Charles ne kadar sıkıntılı bir sesle söylesede William bunu anlamamıştı.
"Tabi ki benim. Ona dokunmayacaksın,yoksa seni öldürürüm!" Oğlumun bu tutumu beni gülümsetmişti.
"Yanıma gelmek ister misin?" dediğimde ikiletmeden yatağa zıplamış,yanıma uzanmıştı. Bir eliyle saçlarımla oynarken,diğer eliyle yanağıma dokunuyordu. Charles ise uzanmış bizi izlemekle meşguldü. Gözlerindeki tutku fark edilebilecek kadar fazlaydı. Bense onun dokunuşlarını istiyor,adeta yanıyordum. William'ın uyumasını dileyerek sakince uzandım. Sonunda Charles'ta yanımıza uzanmış,William'ın üstünden kolunu uzatarak bizi kendine çekmişti. Charles'ın elinin belimde olduğunu fark eden William hemen atağa geçmiş,Charles'ın eline vurmuştu. İyice dehşete düşen Charles sonunda bize sırtını dönmüştü.
"Uyudu" dediğim anda Charles kalkmış beni de kucağına alıp odamıza götürmüştü.
"Sanırım biraz hızlı hareket etmeliyiz." İkimizde aynı hızla üzerimizdekilerden tamamen kurtulduğumuzda, birbirimize adete saldırmıştık. Elleri bütün vücudumda dolanıyor, yeniden keşfediyordu. Yatağa uzandığımda,ağırlığını üzerimde hissetmiştim.
"Sanırım bir kızımız olacak."
William'ın tekrar kapıyı açmasıyla artık ikimizde pes etmiştik.
"Belki daha sonra,sevgilim." Charles'ın yüzünden hüzün okunuyordu. Bu gece ikimizde rahat uyuyamayacaktık,buna emindim. William küçük adımlarla konuşmadan yanıma gelip uzandı ve bir süre sonra uyudu. Charles ise kulağıma birkaç cümle fısıldamıştı;
"Yarın,Willy'yi Catalina'yla bir yerlere yollayacağız. O dışarı eğlenirken,biz yeni bir bebek daha yapacağız. Ve bu seferki kız olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞES
Historical Fiction"Uyuyordu Düşes. Bir zamanlar erkeklerin başını döndürecek güzellikteki kadın, şimdi orada sessizce yatıyordu. Eski güzelliğinin aksine yüzü oldukça ürkütücüydü bugün."