Herkese selam.Bana çok kızgın olduğunuzu biliyorum .Okuldan dolayı yazamıyordum.Çok yoğundum.Gerçekten özür dilerim.Şimdi kitabımızın en önemli bölümlerine geldik.Hikayemiz asıl şimdi başlıyor.
-----------
25 Mayıs 2016
5 ay geçmişti koskoca 5 ay .Onu koklamadığım,sarılmadığım ve öpmediğim 5 ay.Alışmıştım onsuzluğa.Unutmuştum.Magazin programların da bile görmüyordum onu.Sadece bir kere görmüştüm o da bir maçta sarışın bi kızla ondan sonra televizyona ya da magazin haberlerine bile bakmamıştım ve sonuç olarak artık onu sevmiyordum.
Bunları demeyi çok isterdim ama unutamamıştım.İçimde ondan küçük bi çocuk taşırken onu unutamıyordum.Evet onun bebeğini taşıyordum ama bunu ona söylemedim.Cesaret edemedim.Ya bebeği istemeyip aldırmak isteseydi.Ona o kadar alışmıştım ki onu hissetmesem ölürdüm sanırsam.İlk öğrendiğimde ondan o kadar tiksindim ki aldırmak istedim ama sonra yapamadım.Anne olmayı o kadar istiyordum ki onu öldürmek kendimi de öldürmek olacaktı.
Cafenin kapısının açılmasıyla kafamı oraya çevirdim.Emma elindeki makaron kavanozuyla bana gülerek baktı.Ahh sonunda.Sabahtan beri bunları bekliyordum.Hemen elindeki kavanozu alıp açtım.Kokusu bile doyuruyordu resmen.Hemen bi tane alıp ısırdım.Immm bayılıyorum bunlara.Emma kahkaha atarak beni izliyordu.
''Junior Niall çok açıkmış anlaşılan.''dediğinde bende gülmeye başladım.Oğlum o kadar acıkıyordu ki 6 ayda 9 kilo aldırmıştı bana.Bebeği ilk Emma öğrenmişti.Hatta hamile olduğumu o anlamıştı.Aldığım kilolar,baş dönmeleri ve kusmalarımdan anlamıştı.Babam ilk öğrendiğinde benle 3 gün konuşmamış sonrasında bir bebek ayakkabısıyla gelmişti ve her zaman yanımda olacağını söylemişti ve öyle de yapıyordu.
''Annecim teyzeyi duydun mu?Bizden şikayetçi sanırsam.''dediğimde oğlumun cevap vermesi bir oldu.Elimi hemen tekme attığı yere götürdüm.İlk tekmesi değildi ama her zaman ilk tekmesiymiş gibi tepki veriyordum.Emma hemen gelip elini koydu.
''Boşuna junior Niall demiyorum işte baksana yerinde duramıyor.''Niall dediğinde bir daha tekme attı.Babası burada olmasa da hissediyordu onu.yüzüme bu sefer buruk bir gülümseme yerleşti.Ya doğduğunda nialla benzerse o zaman ne yapacaktım.Asla unutamazdım.Ki oğlum bana hep onu hatırlatacaktı unutmak imkansızdı yani.
Müşterilerden birinin çağırmasıyla Emma o masaya doğru gitti.Bende makaronladan bir tane daha yeyip dolabın arkasına geçtim.Kavanozdaki makoranları dolaba yerleştirdim.Canım ne kadar çok çekse de müşteriler için alınmıştı.Dolabın önün gelen müşteriye gülümsedim ve istediğini sordum.
Paketi müşteriye verip iyi günler diledikten sonra parayı aldım ve kasaya koydum.Cafe de sadece 2 3 müşteri vardı.Onlarda Emmaya ücreti ödedikten sonra cafeden çıktılar.Emma parayı bana uzattı.Kasaya koyup ona döndüm.
''Sen bugün çok yoruldun erken çık istersen.Cafe'yi ben kapatırım.''dediğimde itiraz etmeden kafasını salladı.Yanağıma öpücük kondurup Cafeden çıktı.Tam cebimden telefonumu çıkardığımda yere düştü.Yavaşça eğilip telefonu yerden aldım.Tam kalkacağım sırada cafe'nin kapısı açıldı.
''Malesef kapalıyız.''diyerek kalktığımda onu gördüm.Hemen dolabın arkadaki siyah camını çektim.Karnımı görmesini istemiyordum.Zaten dolap göğsüme kadardı.O yüzden göremezdi.Ama aldığım kilolardan ve göğüslerimin büyümesinden anlayabilirdi.Lanet olsun neden bu kadar yakışıklıydı ki.Elinde ki dosyayı dolabın üstüne koydu.
''Burada ne işin var?''
''Sana da merhaba Ash.''Ahh o bana böyle seslenirse ben ona nasıl kötü davranabilirim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marriage Love(Niall horan fanfic)
Non-FictionBu şehirden gitmeyi o kadar çok istiyordum ki anlatamam.o yetimhanede her gün dayak yemektense kaçmak daha iyiydi.Ama kaçarken onu göreceğimi ve bana yardım edeceğini hiç tahmin etmemiştim.Hayatım boyunca ilk defa biri bana yardım ediyordu ve o nef...