Çığlık atarak uyandığımda yanımda beni kabusumdan uyandırmak için dürten bir Niall duruyordu.Hızlı hızlı nefesler alırken yatağın yanındaki komidinden su dolu bardağı bana uzattı.Kafamı teşekkür edercesine salladım e bardağı elinden alarak suyuiçmeye başladım.Hiç bitmeyen kabuslarım peşimi bırakmıyordu.Hep ailemle geçirdiğim o kazayı görüyordum . Ailemin bana öldüğünü haber veren doktor kabusumun sonunda hep aynı şeyleri söylüyordu .''Hayatın boyunca ailen hiç yanında olmuyacak ve sen hep yanlız kalacaksın.'' diyerek kahkaha atıyordu.Bu kabusu 6 yaşından beri neredeyse her akşam görür olmuştum ama kimseye anlatmıyordum.Çünkü anlaırsam sanki birşey olacakmış gibi geliyordu.
Suyu bitirdikten sonra bardağı Niall'a uzattım.Bardağı alıp komidine tekrar koyduktan sonra bana döndü ve elini anlıma koydu.Sanırsam ateşim var mı diye kontrol ediyordu.eli anlıma değince nedensizce titremiştim.Elini bir süre orada beklettikten sonra yavaşça elini çekti ve dizine koydu.
''Ateşin yok sanırsam kabus gördün.Anlatmak istersen dinleyebilirim.''sesi kısık çıkıyordu.Sanırsam onu uyandırmıştım ya çığlıma gelmişti ya da beni kontrol etmeye ama 1.seçenek daha uygundu.
''Belki sonra.''bunu ona 2.söyleyişimdi ilkini dün karanlıktan neden korktuğumu anlatmamı istemişti.Bugün de bu.
''Tamam istersen hazırlan ilk önce yönetimle konuşucaz sonra alışverişe gidebiliriz.''kafamı salladığımda bana gülümsedi.Bende gülümsediğimde ayağı kalktı.Odadan tam çıkacağı sırada aklıma dank eden düşünceyle ona seslendim.
''Niall... benim dışarıda giymek için kıyafetim yok.''dediğimde bana döndü ve başparmağıyla giysi dolabını gösterdi.
''Sen uyanmadan 30 dakika önce Lou'dan sana kıyafet getirmesini istemiştim o da getirdi dolapta var onları giyebilirsin.''
''Teşekkür ederim.''dedim gülümseyerek.
''Birşey değil.''diyerek odadan çıktığında yavaşça yataktan kalkarak dolaba doğru yürüdüm.Dolabın kapağını açtığımda ağzım sonuna kadar açılmıştı.Dolapta toplamda altı parça eşya vardı.(multimedya)Siyah bir yarım kazak,pembe mavi karışımı gibi olan bir şort,Krem rengi olan bir hırka.Siyak topuklu ayakkabı,Siyah bir gözlük ve bir kolye.Bunlar gerçekten çok güzellerdi ve bayılmıştım .Hayatım boyunca hiç bu kadar güzel birşey giyinmemiştim.Gerçekten mükemmellerdi.Birkaç kez topuklu giymiştim ama hepsinde de ayağım burkulmuştu.Umarım bu topukluyu giydiğimde öyle olmazdı.Çünkü Niall'ın yanında rezil olmak istemiyordum.Yani etrafımızda hep kameracılar olacaksa doğru düzgün yürümem lazımdı.
Kıyafetleri üstüme geçirdikten sonra topukluyla odanın içinde tur atmaya başladım.Topuklular rahattı ve biraz da olsa daha düzgün yürüyordum.Saçımı düzeltip odadan çıktığımda salona indim.Niall üstüne siyah dar bir kot üstüne ise beyaz bir kazak giymişti onun üstünde de ise kırmızı kareli gömleği vardı.Gerçekten çok yakışıklı olmuştu.Heeeey ben ne diyorum o benim tipim değil.
Niall topukluların sesini duymuş olmalı ki bana doğru döndü ve ayağa kalktı.Beni görünce önce bir üstümü süzdü ve sonra yüzüme baktı.Yutkunduğunu gördüm buna gülücektim ama kendimi tuttum.Niall Horan sanırsam yavş yavaş benden hoşlamaya başlıyordu ama bana alışmasa iyi olurdu!
''Vavvv kıyafetler sana çok yakışmış..''kafamı teşekkür edercesine salladıktan sonra bir süre sessiz kaldık ve bekledik.Niall bundan sıkılmış olacak ki konuşmaya başladı.
''Neyse... Hadi gidelim.''diyerek kapıyı gösterdi.Kapıya doğru gittim ve kapıyı açtım dışarı çıktığımda Niall da arkamdan geldi ve kapıyı kapattı.Anahtarı kapının yanında dikilen korumaya verdi ve yanıma geldikten sonra Siyah Range Rover'a bindik.
Arabaya bindiğimzde sessizdik ve sanırsam tüm yolculuğumuz sessiz geçecekti.
*****
Araba büyük bir binanın önünde durunca şaşkınca binaya bakmaya başladım.Gerçekten büyüktü.Araba da buraya gelirken hep camdan dışarıyı izlemiştim.Londra da çoğu binalar böyle büyüktü ama sanki bu bina gözüme daha güzel gözükmüştü.
Niall bana gülümseyip elini uzattı.Uzattığı elini tuttuğumda binanın kapısına doğru yürüdük.Yanımızda 3 Tane koca kaslı adamlar yürüyordu ve fotoğraflarımız çekiliyordu.Bu gerçekten alışılmadık bir durumdu.Sanırsam da hiç alışamayacaktım.Apartmanın içindeki bir kaç kız Niall'ı gördüklerinde çığlık atıp onun ismini söylediler ama bana nefretle bakıyorlardı.Sanırsam Fotoğraflarımızdan beni anımışlardı.Eğer haberlere çıktıysak tabi.
Asonsere gelene kadar fotoğraflarımız hayranlar tarafından çekilmeye devam edilyordu.Asonser kapısı kapandığında ise Niall elimi sertçe bıraktı.Şimdi ne olmuştu yani sabah benim ateşim var mı diye kontrol eden adam şimdi elimi sertçe bırakmıştı v evden çıktığımzdan beri benimle hiç konuşmuyordu.Anlaşılamaz bir kişiliği vardı.Belki bu yüzden ondan nefret ediyordum anlaşılmayan kişiliğinden.
Asonser kapısı açıldığında o önden bende arkadan yürümeye başladık.O ve korumalar hızlı yürüdükleri için bende hızlı yürümeye başladım.Niall bir odaya girdiğinde korumalar kapının önünde bekliyorlardı.Bende Nialla zorla yetişip içeri girdim.İçeride büyük bir masa vardı ve 1 kadın 2 erkek olmak üzere 3 kişi oturuyorlardı.Karşılarında 2 sandelye vard ve sanırsan biz orya oturucaktık.Niall gidip sandelyelerden birine oturduğunda bende peşinden gidip sandalyeye oturacağım sırada 3'ü ayağa kalkıp ellerini uzattılar bende oturma yerine elime kadın olana uzattım.
''Merhaba ben Bridget.''
''Merhaba ben de Ashley.''Memnun oldum der gibi kafasını sallayınca gülümseyerek elimi yanındaki siyah saçlı mavi gözlü adama uzattım.
''Merhaba ben de joy.''
''merhaba.''diyerek elimi diğer adama uzattım.
''Ben de Mark.''kafamı sallayı elini bıraktım ve onlar sandelyelerine oturduktan onra bende oturdum.Burada gerçekten ne konuşacağımızı bilmiyordum.Ama buraya geldiğimize göre sanırım çok önemli birşey olmalıydı.Joy konuşmaya başlayınca düşüncelerimden çıkıp onu dinledim.
''Evet.Dün havaalınındaki fotoğraflarınız bütün dünyaya yayıldı ve Ashley şimdiden Sürtük damgası yedi.Bu da sabahki gazatelerdeki hakkınızda yazılanlar''diyerek gazeteyi Nialla verdi.Gerçekten sürtük damgası mı yemiştim.Buna inanamıyordum.İnsanları tanımadan onların nasıl bir kişiliği olduğunu bilmeden arkalarından SÜRTÜK diye bahsetmeleri çok aptalcaydı.
Gazeteyi hızla Niall'ın elinden alıp okumaya başladım.
'Ünlü şarkıcı NİALL HORAN'ın yeni sevgilisi'
Dün Mullingar havaalannda görülen ikili görünüşe bakılırsa çok mutlular.İkili Mullingar havaalanından el ele çıkarken İngilterede öpüşürken görüntülendi.İki sevgili sanırsak zaman buldukça birbirlerine sevgi gösterisi yaparak geçiriyorlar .Sanırak yeni sevgilisi Niall Horan'ı çok mutlu ediyor çünkü havaalanından çıkarken Niall Horan'ın kahkaları çok fazlaydı.Umarız yakında bunun hakkında bizimle konuşurlar.'
Haberin altında Niall ile benim 4 tane fotoğrafımız vardı.Öpüşürken.El eleyken ben niallın etini ellerim altına almışken ve de Niall kahkaha atarken.
''Bu da sosyal medyadaki mesajlar.''diyerek tableti bize uazttı niall bir ucundan ben bir ucundan tutarak Fotoğrafların altındaki yorumları okumaya başladık.Bir kız şöyle yazmıştı.
Directionerbecky:Ben bu kızı hiç beğenmedim bence Niall'ı sevmiyor sadece parası için onunla birlikte yani baksanıza Ünlü bile değil.Niall bu kızda ne bulmuş anlamıyorum Bence tam bir SÜRTÜK.
Bu kızı söleri beni iyice deliye döndürmüştü ve artık patlıycaktım.Ayağa kaltım ve kollarıı açıp önümdekilere bğırdım.
''Ben SÜRTÜK değilim.''
**********
Evet yb geldi umarım beğenirsinz sanırsam diğer bölüm 8 gün sonra gelebilir üzgünüm ama zamanım olursa yazmaya çalışıcam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marriage Love(Niall horan fanfic)
NonfiksiBu şehirden gitmeyi o kadar çok istiyordum ki anlatamam.o yetimhanede her gün dayak yemektense kaçmak daha iyiydi.Ama kaçarken onu göreceğimi ve bana yardım edeceğini hiç tahmin etmemiştim.Hayatım boyunca ilk defa biri bana yardım ediyordu ve o nef...