Bölüm 4
Newton'un III. Yasası: Her etki, kendisine eşit ve zıt yönde bir tepki doğurur.
Sabah uyandığında, tüm bedenini nahoş bir hafiflik kaplamıştı. Bu bin yıllık bir uykudan, bir anda uyanmak gibi bir histi. Ayakları yere değiyor, ancak gene de uçuyormuş gibi hissediyordu. Bu garip duyguya eşlik eden hafif bir baş ağrısı ise, dün yaşadıkları üzerine odaklanmasını, ve tüm olanları zihinsel süzgecinden geçirerek anlamlandırmasını engelliyordu. Bir süre uğraştıktan sonra, düşünmeyi bıraktı. Düşünmek baş ağrısını daha çok tetikliyordu. Bu yüzden yalnızca düşünmeden, mekanik hareketlerle kahvaltısını yaptı.
Sonra birden yatağının yanı başında duran, küçük bir cep bilgisayarı fark etti. Ancak bu, kendisinin kişisel bir eşyası değildi. Cep bilgisayarının kenarına iliştirilmiş ufak bir notta şöyle yazıyordu:
-Konsüller senin adına çıkaracakları iş listesini, bu korunaklı cep bilgisayarına gönderecek. Görevlerinin gizli tutulması, mesuliyeti tamamen sana ait bir sorumluluktur...
James merakla bilgisayarı açtı, ve tıpkı notta yazdığı gibi, konsüllerin kendi adına çıkardığı bu günün iş listesini gördü. Bu gün, yeni doğan bebek bakım ve çocuk geliştirme merkezini denetleyecekti.
'Ne harika bir iş.' Diye içinden geçirdi James. Sonra birden çocukluk yıllarından beri, bu kurumu görmediğini anımsadı. Bu, kendisi için, geçmişine yolculuk edeceği, sıra dışı bir deneyim olabilirdi.
Üzerini giydikten sonra günlük rutinine uyarak, yaşam odasından ayrıldı. Scipio üniversitesine doğru giderken, aklından bu gün anlatacağı dersin konusunu, zihinsel bir süreçten geçirerek sistematikleştirmeye çalıştı. Öğrencilerine konuları, onların anlayabileceği şekilde sadeleştirerek anlatmayı severdi.
Üniversiteye vardığı zaman tıpkı dünkü gibi rektörlük binasını es geçerek ders vereceği sınıfa girmek niyetindeydi ki, kendisine seslenen, kısık bir ses duydu.
-James, buraya gel James.
Bu Dafni'nin sesiydi. Kafasını çevirince onu rektörlük binasının arkasındaki eski sıra ve masaların atıldı küçük bir hurdalıkta gördü. Ve Dafni, ilk kez James'e, sadece kendi adıyla seslenmişti.
James, meraklı bir ifade takınarak hızlı adımlarla Dafni'nin yanına gitti. Tam ona ne olduğunu sormak için ağzını açmıştı ki, Dafni ondan atik davrandı.
-Sadece beni dinle James, fazla vaktimiz yok.
James'in merakı artık iyiden iyiye kabarmıştı. Dafni endişeli gözlerle etrafına bakıp kimsenin onları gözetlemediğine emin olduktan sonra, kısık bir sesle konuşmaya devam etti.
-Kim olduğunu biliyorum James, hem de senden daha iyi. Çok zor bir görev için seçildin. Büyük umutların taşıdığı büyük sırlar, açığa çıkmak üzere. Var olan düzen yeniden şekillenmeden önce, kendi tarafını seçmelisin. Hiç kimseye güvenme, hiç kimseye inanma. Karanlık ruhunu kuşatmadan önce, herkesten kaç. Masumiyetini ancak kirlenmeyerek koruyabilirsin. Ve unutma, yardıma ihtiyacın olduğu zaman, 'Yeni Ufuklar' seni koruyacak.
Dafni sözlerini bitirir bitirmez oradan uzaklaştı. Ve James'i kafası çok daha karışmış bir halde, rektörlük binasının arkasındaki ıssız hurdalıkta bıraktı. James bir an için az önce yaşadıklarının gerçek olup olmadığını sorguladı. Ve her ne kadar gerçek olduğuna kanaat getirse de, olanları anlamlandıramadı. Sessizce hurdalıktan çıktı ve rektörlük binasını geçerek ders vereceği sınıfının önüne kadar geldi. İçeri girmeden önce ise aklında az önceki konuşmadan kalan yalnızca bir kelime, dolanıp duruyordu. 'Yeni Ufuklar...'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olay Ufku-Yeniden Doğuş
Science FictionEvrende, insan ırkının son temsilcilerinin var olma mücadelesi verdiği bir yer var. Orası, ölümün zifiri karanlık kisvesi altında, seni almak için kuşattığı, ayakta kalan son kale. Orası, en korkunç düşlerinle sıradan gerçekliğin kaynaştığı bir boyu...