Bölüm 7-Birinci kısım
Endişelerinizden kurtulmak istiyorsanız, yaşamaktan en çok korktuğunuz şeyin bir gün başınıza geleceğini kabul edin. (Sokrates)
James, geçen her saat ile birlikte, 13. gemide geçireceği son günlerin biraz daha eksildiğinin bilinci ile yeni güne gözlerini açtı. Kendisi dahi, düne kadar, derinliklerinde 13. gemiye böylesi yoğun bir duygu ile bağlandığının farkında değildi. Her ne kadar kendisine itiraf edemese de, doğup büyüdüğü ve yurt bildiği bu gemiden ayrılmak, onu hüzünlendiriyordu.
Kalbinde taşıdığı anlam veremediği mutsuzluğa aldırmadan yaşam odasının kapısını açtı ve kapının önüne bırakılmış kahvaltısını alarak masaya oturdu. Menüde her zaman ki gibi, protein açısından zengin, jöle kıvamında yeşilimsi bir besin vardı.
Kahvaltısını iştahla yaptıktan sonra evden ayrıldı ve doğruca Scipio üniversitesine giderek rektörlük binasının içine girdi. Normalde burası, James'in vakit geçirmek istediği en son yerlerden biriydi. Ancak bu gün enteresan bir şekilde, rektörlük binasının dahi havasını özlemişti. Binada öğretmenlerin dinlenmesine tahsis edilmiş odaya girdiğinde, yalnızca beş öğretmenin odada bulunduğunu gördü. Bunların arasında kardeşi Henry ve Dafni'de vardı.
Henry, James'i görür görmez ayağa kalktı ve yanına giderek ona sarıldı. James o an, Henry'nin daha önce hiç kendisine sarılmadığını fark etti. Bu durumu, ayrılacaklarının haberini alıp üzüldüğü için yaptığına yordu James. Ancak gerçekler, düşüncelerini aktaran kelimelerin Henry'nin ağzından usulca dökülmesi ile ortaya çıktı.
-James-777, tebrik ederim. Çok kısa bir süre içerisinde, parti içerisinde üstlendiğin görevler göz önüne alındığında, başarılarına başarı ekledin. Ve şimdide, Eksen gemisine atanacak ilk parti diplomatı olacakmışsın. Gerçekten senin adına çok sevindim.
Bir an ne diyeceğini bilememişti James. Henry gerçekten bu duruma sevinmiş miydi? Üstelik Eksen'deki görevi boyunca görüşemeyeceklerini bildiği halde. Henüz kendisini toplayamadan bu kez, Dafni ona doğru bir hamle yaptı ve elini sıktı.
-Bizi gururlandırdın James-777. Parti denetçiliği görevini büyük bir başarı ile sürsürdün. Kalan görev süren boyunca da başarı ile sürdüreceğine eminim. Aynı şekilde Eksen gemisinde diplomatik temsilci sıfatı ile parti adına büyük başarılar kazanacağına eminim.
James Dafni'yi şüpheci gözlerle süzdü. Davranışlarında en ufak bir yapmacıklık fark etmese de, sesindeki kurnazlığı sezmişti. Yeni ufukların bir üyesi olmasına rağmen, partinin saygı duyulan bir üyesiymiş gibi davranmayı çok iyi başarıyordu Dafni. James, bir anlığına, Dafni'nin yerinde olsa aynı şekilde soğukkanlı davranamayacağını düşünse de, kısa sürede durumunun ondan çokta farklı olmadığı kanısına vardı. Ancak Dafni'nin gözlerine odaklandığında, dün sabah yaşadıkları aklına geldi James'in. Ve Dafni'nin ona dedikleri.
'Yeni ufukların son umudu sensin. Bize 10. gemide yaşananları belgeleyen bir fotoğraf getir.'
Böylece Dafni'nin sözlerindeki kurnazlığın nedenini anladı. Parti denetçiliği makamında geçireceği bu son haftada, ona ihtiyacı olan şeyi getirmesi istiyordu. Yani bir fotoğraf. Ancak James'in 10. gemiye gitmek istemesinin asıl nedeni, bu tarikata yardım etmek değil, dillerinden düşmeyen 10. gemide yaşanan olayları öğrenmekti. Büyük umutların taşıdığı büyük sırlar, artık açığa çıkmalıydı.
Tek tek diğer öğretim görevlilerinin de tebriklerini kabul eden James, yüreğinde kabaran duygulara gem vurarak, gözlerinin yaşarmasını engelledi ve öğretmenler odasını terk etti. Öğretmen arkadaşlarına son bir kez bakarken gördükleri arasında, yalnız Dafni'nin derin bir endişe taşıyan gözleri, zihnine kazınmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olay Ufku-Yeniden Doğuş
Science FictionEvrende, insan ırkının son temsilcilerinin var olma mücadelesi verdiği bir yer var. Orası, ölümün zifiri karanlık kisvesi altında, seni almak için kuşattığı, ayakta kalan son kale. Orası, en korkunç düşlerinle sıradan gerçekliğin kaynaştığı bir boyu...