Bölüm 11
Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.
James dehşet içerisinde Eksen gemisinin kaptan köşküne kurulan teleskopun lensinden çektiği gözlerini, kendisini görmüş olduğu o inanılmaz manzaranın gerçek olduğuna ikna edebilmek için, birkaç kez daha teleskopa yaklaştırdı. Her seferinde yalnızca derin uzayın sonsuz karanlığını görmeyi umarken, bu sonsuz karanlığın içinde varlığını haykıran ve tamamı ile onun bir parçası olmuşçasına karanlığına gömülmüş, kendilerine doğru yaklaşan bir büyük umutlar gemisi, ona bu kabullenemediği durumun gerçekliğini hatırlatıyordu. Evet, çok uzun bir süre önce kaybolan, ve hatta artık varlığının gerçekliği dahi tartışmalı bir konu olarak görülen Atlas, büyük umutlara geri dönmüştü.
Ancak Atlas'ın bu tüyler ürpertici beklenmedik geri dönüşünün insan ruhunda sebep olduğu bir anlık şaşkınlıkla harmanlanmış korkudan daha dehşet verici bir şey varsa, o da bu geri dönüşün bilinçsiz olduğunun açıkça ortada olmasıydı. Zira Atlas, kısa bir süre sonra diğer büyük umutlar gemilerini de bekleyen son gibi, bir zamanlar insan ırkının son temsilcilerine yuva olmuş olmanın verdiği gururla, en ufak bir yaşam belirtisi olmadan, derin uzayda sürükleniyordu. İşin şaşırtıcı yanı ise, bu devasa enkaz evrende oradan oraya sürüklenirken dahi, ihtişamı görenleri titretecek kadar büyüktü.
O an Eksen'in kaptan köşkünde bulunan ve bu tarihi ana tanıklık eden hiç kimsenin durumu, bir diğerinden farklı değildi. Herkes gerçeklik algısını istemsizce sorguluyor ve Atlas'ın geri dönüşünü zihinlerinde mantıki bir çerçeveye oturtmaya çalışıyordu. Ve gene hiçbiri, bunu başaramıyordu.
Defne, odada bulunan üst düzey politikacıları hegemonyası altına alan, ne yapacaklarını bilmeme ve gelecek günlerin ne getireceğini öngörememe duygusunu fark eder etmez, silkinerek kendi üzerindeki ölü toprağını attı. Bu durum karşısında akıllıca kararlar alarak doğru adımlar atabilmek için, birilerinin güçlü olması gerekiyordu. Ve görünüşe göre iş başa kalmıştı.
-Bakanlar kurulu bir saat içerisinde hükümet konağında toplanacak ve bir acil eylem planı hazırlanacak. Şimdi herkes dağılsın!
Defne'nin sesi, kaynağı bilinmeyen ruhani bir karanlığa boğulmuş kaptan köşkünde dalga dalga yayıldı. Tüm politikacılar ve derin uzayı gözlemleme merkezi çalışanları kaptan köşkünü bir bir terk ederken, geride yalnız James kaldı. O an, James ve Defne, manalı gözlerle birbirlerine bakarken, ikisinin de aklından tek bir soru geçiyordu. 'Şimdi ne olacak?'
Bakanlar kurulunun yarım saat sonra başlayacak olan toplantısını beklemek üzere, Defne ve James, Defne'nin dış işleri bakanlığındaki ofisine geri döndüler. James, tek bir gün içerisinde yaşadığı onca olayı düşününce mırıldanarak da olsa 'Ne gün ama!' demekten kendini alı koyamadı. 'Al benden de o kadar.' Dedi Defne. 'Gün olur asra bedel sözünün doğru olabileceğini biliyordum, ancak hiç bu şekilde deneyimleyeceğimi düşünmemiştim.'
James, derin düşüncelere dalmamak için kendi öz benliği ile amansız bir mücadeleye girişti sırada Defne kısa bir süreliğine ofisten ayrıldı. James'in bu düşüncelere dalmak istemeyişindeki asıl amacı, düşüncelerinin derinliklerinde kaybolma korkusuydu. Zira bunlar öyle koyu düşüncelerdi ki, yoğunlukları James'in gerçek dünyaya geri dönüşüne engel olabilirdi.
Her iki cephesi de kendi bilincinin içinde olan mücadelede James üstünlüğü sağlayıp zaferini ilan edeceği sırada, Defne elinde iki küçük kap ile ofise geri döndü. Defne, James'e doğru adım attıkça, kapların içindeki jölemsi sarı renkteki cisimde titreşip duruyordu. Elindeki kaplardan birini James'e doğru uzatan Defne 'Uzun süredir bir şey yemedik, tüm bu sorunlarla uğraşabilmek için, sağlıklı olmalıyız.' Dedi misafirperver bir tavırla. Ancak ikisi de çok iyi biliyordu ki, Eksen, James'in yeni yuvasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olay Ufku-Yeniden Doğuş
Science FictionEvrende, insan ırkının son temsilcilerinin var olma mücadelesi verdiği bir yer var. Orası, ölümün zifiri karanlık kisvesi altında, seni almak için kuşattığı, ayakta kalan son kale. Orası, en korkunç düşlerinle sıradan gerçekliğin kaynaştığı bir boyu...