15-On bin yıl önce

398 41 30
                                    

(Şaka gibi ancak yayınladığım bölüm kaldırılmış!!! Bu yüzden yeniden eklemek zorundayım. Asla pes etmeyeceğim...)

Bölüm 14

Ey hayat! Ölüme şükret, seni onun yüzünden seviyorum, (Seneca). Düzeltilmesi gereken bir yanlışlık, doğruluktan daha ağır bir yüktür, (Dag Hammarskjölk).

Henüz birkaç dakika önce öğrendikleri şok edici bilgileri sindiremeden, James ikinci belgeyi açması için teknik ekibin başkanı Faruk beyden ricada bulununca, Defne onu durdurdu. 'James, sence de ikinci belge olan kaptanın seyir defterini sabah olduktan sonra, diğer parlamento üyeleri ile birlikte açmamız daha doğru olmaz mı?' diye sordu. Haksızda sayılmazdı. Ayrıca gecenin tam ortasında, oldukça bitkin bir vaziyette, bu çarpıcı gerçeklerle yüzleşmeye de mecalleri kalmamıştı. Böylece James, Defne'nin önerisini kabul etti. Ve birlikte her biri kendi yaşam odasına dönerek, içlerinde dolaşan o garip huzursuzluğa aldırmadan, kendisini uykunun tatlı kollarına bıraktı.

James sabah uyanıp saate baktığında, neredeyse öğlen olduğunu fark etti. Ve büyük bir telaş içerisinde giyinerek Eksen gemisinde kendisine tahsis edilmiş olan yaşam odasından çıktı. Defne ve diğer vekiller çoktan koordinasyon merkezinde kaptanın seyir defterini dinlemeye başlamış olmalıydı. Bu yüzden hızla hareket ederek kısa sürede merkeze vardı. Ancak görmeyi umduğu manzaranın, tam anlamı ile zıddıyla karşılaştı.

Merkezde bulunan çalışanlar büyük bir panikle etrafta koşuşturuyor, vekiller ise endişe içerisinde olup biteni izliyordu. James bir süre ne olduğunu anlayamadı. Etraftaki huzursuz kalabalığa şöyle bir göz gezdirdiğinde ise, bu kaynaşmış insan kütlesinin içinde, Defne'nin de olduğunu fark etti.

 Etraftaki huzursuz kalabalığa şöyle bir göz gezdirdiğinde ise, bu kaynaşmış insan kütlesinin içinde, Defne'nin de olduğunu fark etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Merak içerisinde ona doğru yaklaşırken, Defne'de James'i fark etti ve kalabalığın içinden çıkarak ona doğru ilerlemeye başladı. James, böylesi önemli bir günde geç kalmayı başardığı için biraz mahcup bir şekilde 'Üzgünüm Defne, uyuyakalmışım, söylesene neler oluyor burada, bu kargaşa da ne?' diye sordu. Defne'nin yaşananlardan mütevellit hissettiği korku ve üzüntü, buğulu gözlerinden okunabiliyordu.

-James, başımıza öyle bir şey geldi ki, hepimiz şok içerisindeyiz. Hani, bu sabah dinlemeyi planladığımız, Atlas gemisinin kara kutusundan kurtarmayı başardığımız ikinci veri olan kaptanın seyir defteri vardı ya, işte o veri artık elimizde yok James. Teknik ekibimizden biri, parti yönetiminin ajanıymış. İhanete uğradık James. Kadim konsüller dediklerini gerçekten yaptılar. Büyük umutların taşıdığı en büyük sır, hiçbir zaman açığa çıkamayacak. Ne yazık ki insanlığın ortak geçmişi, büsbütün karanlığa gömüldü.

James dehşet içerisinde birkaç adım geriye çekildi. Bir anlığına içlerindeki köstebeği fark edememelerini kendi suçu olarak görüp vicdan azabı duysa da, bu olanları tahmin edemeyip önlem almamanın ızdırabını yaşamıyordu. Aksine ruhunda bu konu ile alakalı en ufak bir elem dahi yoktu.

Olay Ufku-Yeniden DoğuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin