Bölüm 12
Bu çelikten ve taştan yapılmış bir dünya, hayatta kalmak için, kendi mücadeleni vermek zorundasın.
Atlas'a bir keşif seferinin düzenlenmesine karar verilmesinin akabinde, derin uzayda sürüklenen enkazın büyük umutlara ulaşması için beklenen 3 gün, kimsenin tahmin etmediği derecede dingin geçti. Ancak bu sessiz günlerin, şiddetli fırtınalara gebe olduğunu kim bilebilirdi ki?
Geçen üç gün içerisinde, düzenlenecek keşif seferi için üç kişiden oluşan bir ekip oluşturuldu. Ekip üyeleri, daha önceden uzay yürüyüşü yapmış deneyimli astronotlardan seçilmişti.
Büyük umutlar olarak adlandırılan ve insan ırkının son temsilcilerine ev sahipliği yapan bu 12 devasa gemide, uzayda uzun süren seyahatin olumsuz etkilerinden insanları korumak adına, insan popülâsyonunun yaşadığı alan kendi etrafında döner bir şekilde ve yuvarlak olarak inşa edilmişti. Böylece bu rotasyonun ürettiği merkezkaç kuvvetinin neden olduğu itme gücü, yapay bir yerçekimi ortamı oluşturuyordu. İnsanlar buna *O'Neill silindiri diyordu.
Ancak her insan yapımı alet gibi, gemilerde de zaman zaman yaşanan teknik aksaklıkları, uzay yürüyüşü yaparak onarmak zorunda kalan astronotlar bulunuyordu. İşte bu yüzden keşif ekibinin, uzayın yerçekimsiz ortamını deneyimleyen bu astronotlardan oluşması elzemdi. Zira nükleer yakıtı tükenen Atlas gemisinde de, yapay yer çekimi ortamı artık bulunmuyordu. Üstelik Atlas'ın iç hava koşulları da, uzayınkinden pek farklı sayılmazdı. Zira yakıt enerjisinin çevrildiği bir ısı olmadığı için, Atlas'ın içi de tıpkı uzay ortamı gibi dondurucu derecede soğuk olmalıydı. Tahminen, keşif ekibinin Atlas'ın içinde karşılaşacağı sıcaklık -271 °C olacaktı. Bu değer, *mutlak sıfır olarak anılan -274 santigrat dereceye oldukça yakındı.
Bu zorlu görev için özel olarak kurulan koordinasyon merkezi çalışanları, keşif ekibini bu üç günde hızlandırılmış bir kurs ile eğitmeye çalışmıştı. Ayrıca koordinasyon merkezine tesis edilen özel bir odada, keşif ekibi ile, görevleri sırasında canlı bağlantı halinde bulunabileceklerdi.
Atlas ile kenetlenmenin gerçekleşeceği büyük günün sabahında, James'in ruhuna derin bir endişe hakimdi. Bakanlar kurulunun toplantısı akabinde 13. gemiye gönderilen ve konsüller konseyinin Eksen gemisine çektiği ihtardaki taleplerin reddedildiğini bildiren yazının akabinde, parti yönetiminden hala bir ses çıkmamıştı. Bu koyu sessizlik, James'i korkutuyordu. Üstelik Atlas ile kenetlenmenin başarılı bir şekilde tamamlanacağı dahi garanti değilken, James umutsuzluğa kapılmamak adına tutunmak için aradığı somut bir nedeni, bir türlü bulamıyordu. Ancak bu çabalamayacağı anlamına da gelmiyordu. Zira James, tek başarısızlığın çabalamamak olduğunu çok iyi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olay Ufku-Yeniden Doğuş
Science FictionEvrende, insan ırkının son temsilcilerinin var olma mücadelesi verdiği bir yer var. Orası, ölümün zifiri karanlık kisvesi altında, seni almak için kuşattığı, ayakta kalan son kale. Orası, en korkunç düşlerinle sıradan gerçekliğin kaynaştığı bir boyu...