Olay Ufku-Yeniden Doğuş

18-Triton'un Kudreti

Bölüm 17      -4 Temmuz 2016-

Neyden korktuğunun, onun ne kadar güçlü olduğunun bir önemi yok. Asıl güçlü olan içindeki korku. / Oprah Winfrey

O gece, kadim konsüllerin en yaşlısı Triton için çok uzun geçmişti. Atlas'ın taşıdığı insan ırkının kadim geçmişine ait sırların, eksen gemisi tarafından öğrenilmesine ramak kaldığının farkındaydı. Zaten bu yüzden, eksen gemisindeki ajanına, Teknik ekibin başındaki Faruk bey'in gözetimi altında bulunan, Atlas gemisinden kurtarmayı başardıkları ses dosyasını gece çalması için görev vermişti. Ancak James-777'nin, dosyaları kopyaladığını, gece boyu huzursuz bir şekilde yatağında dönen Trion, nereden bilebilirdi ki?

Sabah 6 da, geminin ortak yaşam alanlarına elektrik verilmeye başlanması ile yataktan çıktı Triton. Öylesine endişeliydi ki, zihninde diğer tüm sorunlar bir anlığına kayboldu. Henry-446 ile yakın zamanda yapacağı konuşma ve ardından onun acı akıbetini kendi elleri ile hazırlama, Yeni ufuklar tarikatını 13. gemiden silmek için başlatmak zorunda olduğu büyük temizlik hareketi, princepsin yerine, oturduğu koltukta kalma süresini uzatmak için halka sunacağı meşrulaştırma argümanları, kadim konsüllerin ve tüm büyük umutlar gemilerinin yönetimi, James-777'nin bütün düzeni yıkabilecek karanlık sırlara vakıf oluşu, ve 10. gemide çekilen fotoğraf. Tüm bu sorunlar silinmişti aklından. Geride yalnızca içini kurcalayan, o vahim durumun gerçekleşme ihtimali kalmıştı. Eksen gemisindekilerin, Büyük İnsanlık Medeniyetini öğrenmesi, parti yönetimini kökten söküp büyük umutlardan kazıyabilirdi. Ve Triton, bunun olmasına asla izin vermemeye kararlıydı.

Triton'un uzun süren bekleyişi, nihayet, akşamüzeri kadim konsüllerin senatörlere vereceği özel yemek için hazırlandığı sırada sona erdi. Haber getiren ulaklarından biri, ona operasyonun başarı ile gerçekleştiğini ve atlastan kurtarılan dosyaların sorun çıkmadan çalındığını bildirince, bedeninin her zerresindeki hücresinde dek rahatladı. Nasıl büyük bir psikolojik baskı altında olduğunu, rahatlayınca fark etmişti. Artık, eksen gemisinin, Atlas'ın sırrını öğrenmesi gibi bir ihtimal kalmamıştı. Büyük umutlardaki parti teşkilatının iktidarını sarsabilecek hiçbir kuvvet yoktu artık önlerinde. İnsanoğlu yok olana dek, parti teşkilatınca yönetilecekti.

Sahip olduğu kudreti düşününce, Triton'un kendisi dahi ürktü. Tüm insanlığın kaderi, onun ellerindeydi. Ağzından çıkacak tek bir kelime, isyankârların kökünü kazıtabilir, hainleri dize getirip af diletebilirdi. Triton, tüm insanlığın, mutlak egemeni olmuştu. Kadim konsüller konseyi kılıfı altında, o, yegâne yönetici güçtü. Triton, iktidarın ta kendisiydi.

Artık onun için, yeni ufuklar tarikatı tıraşlanması gereken küçük bir pürüzden farksızdı. Bu ufak sorunu da hallettiği zaman, binlerce yıllık düzen, tekrar rayına oturacaktı. Ancak darbe yaparak geldiği makamda Triton öylesi bir güç sarhoşluğuna kapılmıştı ki, yapabileceği en büyük hatayı yaptığının farkında değildi. Düşmanını küçük görmenin cezasını, çok ağır ödeyecekti.

Triton, diğer kadim konsüllerle birlikte, akşam senatörlere vereceği özel davete hazırlanırken, üzerine resmi tören elbisesini giydi. Ayak bileklerine dek uzanan cübbesinin üzerinde düğme ve ilik yoktu. Cübbesinde hiçbir düğmenin olmaması, iktidar sahibi olan hiç kimsenin önünde düğmesini iliklemeyeceğini simgeliyordu. Bir zamanlar yargı mensuplarının tam bağımsız oluşunu simgeleyen bu ayrıntı, şimdilerde asıl anlamından oldukça sapmıştı. Cübbenin her iki tarafından da mavi bir şerit geçiyordu. Şeritlerin üzerinde beyaz ipten desenler işlenmişti.

Senatörlere verilecek yemeğin amacı, onlardan kadim konsülleri tanıdıkları yönünde için bağlılık yemini alınmak istenmesi idi. Zira çok kısa bir süre önce kadim konsüller yöneteme el koymadan, senatörlerin hepsi princeps başkanlığındaki konsül Helena ve Konsül Aberto'nun emri altındaydı. Bu yüzden eski yönetime bağlılık duymadıklarını ispat etmeleri için, kadim konsüller böyle bir karar almıştı. Davete katılmayanların, senatörlükleri düşürülecekti.