BÖLÜM 8 TAM MUTLUYUM DERKEN...

89 11 5
                                    

Geçen bölümden:

"Ben Anıl."

Korkarak,biraz da çekinerek uzattım elimi. Nasıl bir histi bu ? Can'dan sonra ilk defa böyle hissediyordum. Sanki huzurlu,mutlu ve güvende.

"Ben de Mısra. Biliyorsundur zaten." Diyip gülümsedim.

Ne kadar da güzel gülümsüyordu. Ben neden böyle hissediyordum? Can ne olacaktı?  Ne yani geçiyor muydu her şey ?

"Üzgünüm. Seyy beni bir sapık gibi algılamanı istemem. Sadece cesaretim yoktu. Başına gelenleri biliyorum. Sevdiğini kaybettiğini" diyip çekti. Devam etti

"Ama artık dayanamadım. Ben.. ben kötü biri değilim Mısra. Tanısan cidden seversin. Ben..ben seni ilk kez o durakta gördüğümden beri çok beğeniyorum Mısra. Kalbime söz geçiremedim. En azından arkadaş kalalım beni bir tanı."

Nedensizce akıyordu göz yaşlarım. Kalbimde ince bir sızı vardı. Sağ yanım "Hey dur orda! Can ne olacak?"derken diğer yanım " yıllardır bitirdin kendini yeter artık yeni kişiler tanı."diyordu.

Gözyaşlarımı elinin tersiyle sildi.

"Ağlama, ben.. ben özür dilerim. Istersen.. istersen hemen şimdi gidebilirsin. Bir daha da rahatsız etmem. Sadece.. sadece o yeşil  gözlerini bir kez olsun yakından görmek istedim."

"Ağlamıyorum. Ağlamayacagım. Gitmeyecegim. Ben.. ben nedense hiç olmadığım kadar huzurluyum şimdi şu anda."

Ne diyordum ben ? Ahh salak kafam! Can için yanıp tutusurken bu da neydi ?

Kalktığı yere tekrar oturdu. Bende yanındaki yerini aldım. Denizi izliyorduk sadece. Çocuğun kötü bir niyeti yoktu. Çok masumdu. Peki ya ben hazır mıydım?
                     ☆☆☆☆

Hava kararmaya başlıyordu. Biz de baya konuşmuş tanışmıştık. Beni güldürüyordu. Istemsizce mutluydum. Bir anlam veremiyordum. Aynı okulda olduğumuzu öğrendim. Aslına bakarsanız yan sınıfımda okuyormus. Bir yaş büyükmüs benden. Koç burcuymus. Müzik dinlemeyi severmis. En sevdiği renk yesilmis. Annesi Anıl çok küçükken ölmüş. Babası da bakmamış ona. Yetimhanede kalmış uzun bir süre. Şimdi ise tek başına bir ev tutmuş. Çok fazla arkadaşı yokmuş. Bu yakışıklılığa göre nasıl olmaz diye düşünmeden edemedim doğrusu.

Artık gitme vaktiydi. Saatlerdir burada öylece oturup konuşuyorduk. Rahatladığımı hissettim nedense. Kuş gibi hafifledim sanki. Tamam arkadaşlarım da beni anlıyordu, fakat Anıl'da kimsede bulamadığım bir şey vardı. Aynı Can'da olduğu gibi onda da görmüştüm aynı şeyi. Peki bu şey neydi?

SENİ BULACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin