BÖLÜM 19 KACIRILMA PART 1

67 10 2
                                    

Başımdaki saçma ağrıyla açtım gözlerimi. Çok halsiz hissediyordum kendimi. Sarsak adımlarla banyoya attım kendimi. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım ve odama geri dönüp yatağımı zar zor topladıktan sonra elbise dolabımın önüne geçtim.

Siyah kotumu ve sıfır kollu kırmızı kareli gömleğimi üzerime geçirdim. Saçımı dağınık bir topuz yaparak şarj da olan telefonumu çıkardım ve gelen mesajlara bir göz attım.

Can'dan mesaj vardı. Niye bilmiyorum bugün o kadar da ilgimi çekmiyordu. Garipti.

"Günaydın meleğim" yazan mesaja günaydın demekle yetindim. Neden böyle davranıyorum bilmiyorum ama nedense böyle davranmak vardı içimde. Telefonum titreyince ekran kilidini girip gelen mesaja baktım.

"Hazırlan sahilde buluşalım. Kahvaltıya gidelim"

"Olur beş dakikaya sahildeyim" yazdım ve telefonu cebime koydum. Yanıma bir miktar para alarak odamdan çıktım. Merdivenlerden aşağı inmiştim ki kulaklığımı unuttuğumu anlayıp merdivenleri üçer beşer çıktım. Bilin bakalım noldu? Sıkı durun söylüyorum, evet yüz üstü düştüm evet. Tamam bu kadar dalga yeter abartmayın. Insanlık hali .ss

Odama vardığımda uzun uğraşlar sonunda buldum kulaklığımı. Hayır anlamıyorum olduğu yerde nasıl bu kadar karışabiliyo arkadaş.

Tekrar merdivenlerden inip mutfağa attım kendimi. Bir elma alıp yıkadım. Ardından kocaman bi ısırık aldım. Annem mutfağa girip

"Yavaş kız yavaş boğulacaksın" diyip gülerken bende gülmeye başladım.

"Nereye sabah sabah kızım ?"

"Can beni kahvaltıya götürcek"

"Hadi bakalım"

Yanağına öpücük kondurdup evden çıktım. Sahile doğru yürürken kulaklığımı taktım ve rastgele bir müzik açtım. Müzik aklıma bin türlü şey getirirdi hep. Nedense bugün gelmiyordu. Hiçbir şey hissetmiyordum.

Sahile yaklaştığım da arkası dönük olan Can'ı gördüm. Tam adını sesleniyordum ki ağzımın bir el tarafından kapatılmasıyla sesim boguk çıkmıştı. Ağzımdaki eli  ısırıp imdat yardım edin imdat diye bağırdım sırada Can arkasını döndü. Arkamdaki adam ise kafama sert bir darbe vurdu ve burnuma bir mendil kapattı. Kafamdan akan kanla yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu.

Can'dan

Nerede kaldı bu kız diye düşünmeden edemedim. Arkamı dönüp baktığımda Mısra'nın ağzını kapatan bir şerefsiz ve çırpınan Mısra'yı görmem bir oldu. Neler oluyor lan.

Adam Mısra'yı arabaya bindirdikten sonra hızlıca sürmeye başladı. Siktir.. Kim lan bunlar kim!?

Telefonu çıkarıp Mısra'yı aramaya başladım.

"Noldu Can? Çok mu özledin sevgilini?"

"Lan pezevenk kimsin sen! Ne istiyorsun Mısra'dan"

"Sen benim kardeşimi sakat bıraktın Can Inal. Bende senin sevgilinin bekaretini götüreceğim"

"Seni çıktığın yere geri sokarım lan! Dokunma ona"

"Alo... aloo"

Yüzüme kapatmıştı. Lanet olsun!! Hızlıca Kürşat'ı aradım. Kahretsin cevap vermiyordu. Ne yapacaktım ben ne yapacaktım? Onu nasıl kurtaracaktım. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Kayalardan birine oturup kafamı iki elimin arasına aldım ve yanaklarımdan süzülen yaşları izlemeye başladım.

SENİ BULACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin